Tezkirecilik geleneği içerisinde bir tezkirenin değeri aynı zamanda şairlerle ilgili bilgi verirken istifade ettiği kaynakların güvenirliğine ve çeşitliliğine de bağlıdır. Bundan dolayı herhangi bir şair için müracaat edilen tezkirenin kendisi kadar istifade ettiği kaynakların niteliği de önemlidir. Bu çalışmamızda Anadolu'da ortaya çıkan tezkirecilik geleneğinin alt yapısını oluşturan Herat ekolü tezkirelerinden (Bahâristân, Devletşâh Tezkiresi, Mecâlisü'n-Nefâyis) başlayarak 19. yüzyılda yazılmış Osmanlı sahası tezkirelerine kadar bu eserlerin şairlerle ilgili bilgi verirken hangi kaynaklardan istifade ettikleri ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Kaynak tespitinin Herat ekolü tezkirelerinden itibaren başlatılmasının sebebi ise bu tezkirelerin hem şekil hem de içerik bakımından Anadolu sahasında yazılan tezkirelere modellik etmiş olmalarıdır. 15. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar yazılmış Türkçe tezkirelerin kaynakları tespit edilirken bu kaynakların hangileri oldukları, mukaddimelerde kaynak seçimi ve tespitinin nasıl yapıldığı, yüzyıllar içerisinde kaynakların nasıl bir değişim ve gelişim çizgisi takip ettikleri, istifade edilen kaynakların hangi yönlerinin eleştirildiğine dair bilgi verilmiştir.
Tezkirecilik geleneği içerisinde bir tezkirenin değeri aynı zamanda şairlerle ilgili bilgi verirken istifade ettiği kaynakların güvenirliğine ve çeşitliliğine de bağlıdır. Bundan dolayı herhangi bir şair için müracaat edilen tezkirenin kendisi kadar istifade ettiği kaynakların niteliği de önemlidir. Bu çalışmamızda Anadolu'da ortaya çıkan tezkirecilik geleneğinin alt yapısını oluşturan Herat ekolü tezkirelerinden (Bahâristân, Devletşâh Tezkiresi, Mecâlisü'n-Nefâyis) başlayarak 19. yüzyılda yazılmış Osmanlı sahası tezkirelerine kadar bu eserlerin şairlerle ilgili bilgi verirken hangi kaynaklardan istifade ettikleri ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Kaynak tespitinin Herat ekolü tezkirelerinden itibaren başlatılmasının sebebi ise bu tezkirelerin hem şekil hem de içerik bakımından Anadolu sahasında yazılan tezkirelere modellik etmiş olmalarıdır. 15. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar yazılmış Türkçe tezkirelerin kaynakları tespit edilirken bu kaynakların hangileri oldukları, mukaddimelerde kaynak seçimi ve tespitinin nasıl yapıldığı, yüzyıllar içerisinde kaynakların nasıl bir değişim ve gelişim çizgisi takip ettikleri, istifade edilen kaynakların hangi yönlerinin eleştirildiğine dair bilgi verilmiştir.