#smrgKİTABEVİ Türkiye'de Düşüncenin Tutsaklığı Cilt 1 : İfade Özgürlüğünün Grisi -
Goethe'nin ünlü karakteri Mefistofeles'in bu sözü, Türkiye'de Düşüncenin Tutsaklığı adlı eserin ilham kaynağı. Tolga Şirin, sözden esinlenerek İfade Özgürlüğünün Grisi ve İfade Özgürlüğünün Yeşili şeklinde iki cilt olarak tasarladığı eserin bu ilk cildinde ifade özgürlüğünü siyaset bilimi, tarih ve hukuk disiplinlerinin kesiştiği bir kavşakta, detaylı tartışmalar yürütmekten çekinmeden ele alıyor.
Kitap boyunca liberalizmle polemiğe giren yazar, işçi demokrasisi, basın kartelleri, nefret söylemi, dine hakaret, pornografi, parasız internet hakkı gibi konuları işleyerek okura zengin bir felsefi arka plan sunuyor. İnsan hakları hukuku alanındaki çalışmalarıyla tanıdığımız Tolga Şirin, bu ciltte okura, liberal mercekle görülen müdahalelere kanmamalarını; tahakküme cumhuriyetçi bir mercekten bakmalarını salık veriyor. Bunu yaparken Nâzım Hikmet'ten Puşkin'e, Caravaggio'dan Mühl'e farklı sanatçıların izlerini sürerek duru ve akıcı diline estetik de katmayı başarıyor.
İfade özgürlüğü konusunun ekonomi-politikadan ve sınıfsal ilişkilerden bağımsız kavranmaması gerektiğini düşünen Şirin, konuyla ilgili Türkçe literatürdeki en kapsamlı çalışmaya imza atıyor. Tekin Yayınevi olarak bu güzide eseri okurlarımızın dikkatine sunmaktan kıvanç duyuyoruz.
Goethe'nin ünlü karakteri Mefistofeles'in bu sözü, Türkiye'de Düşüncenin Tutsaklığı adlı eserin ilham kaynağı. Tolga Şirin, sözden esinlenerek İfade Özgürlüğünün Grisi ve İfade Özgürlüğünün Yeşili şeklinde iki cilt olarak tasarladığı eserin bu ilk cildinde ifade özgürlüğünü siyaset bilimi, tarih ve hukuk disiplinlerinin kesiştiği bir kavşakta, detaylı tartışmalar yürütmekten çekinmeden ele alıyor.
Kitap boyunca liberalizmle polemiğe giren yazar, işçi demokrasisi, basın kartelleri, nefret söylemi, dine hakaret, pornografi, parasız internet hakkı gibi konuları işleyerek okura zengin bir felsefi arka plan sunuyor. İnsan hakları hukuku alanındaki çalışmalarıyla tanıdığımız Tolga Şirin, bu ciltte okura, liberal mercekle görülen müdahalelere kanmamalarını; tahakküme cumhuriyetçi bir mercekten bakmalarını salık veriyor. Bunu yaparken Nâzım Hikmet'ten Puşkin'e, Caravaggio'dan Mühl'e farklı sanatçıların izlerini sürerek duru ve akıcı diline estetik de katmayı başarıyor.
İfade özgürlüğü konusunun ekonomi-politikadan ve sınıfsal ilişkilerden bağımsız kavranmaması gerektiğini düşünen Şirin, konuyla ilgili Türkçe literatürdeki en kapsamlı çalışmaya imza atıyor. Tekin Yayınevi olarak bu güzide eseri okurlarımızın dikkatine sunmaktan kıvanç duyuyoruz.