Dr. Wilhelm Endriss, 1900'lü yıllarda yaklaşık altı yıl İstanbul Alman Lisesi'nde Doğa Bilgileri Öğretmeni olarak görevliydi. Bu süre içinde zaman buldukça İstanbul'un ve Anadolu'nun değişik yerlerini gezdi. Çeşitli fotoğraflar çekti. Karakalem resimler çizdi. Gezdiği bölgelerin coğrafi özelliklerini araştırdı. Anadolu halkının yaşam şeklini, bölgelerin jeolojik oluşumlarını, bitki örtüsünü ve iklim özelliklerini inceleyerek çeşitli notlar aldı. Yaptığı geziler sırasında yaşadıklarını, gözlem ve düşüncelerini yazıya döktü. Dr. Wilhelm Endriss'in bütün bu çalışmaları “Anadolu'da Gezintiler” adlı eserinde yayımlandı. Kitabın orijinal adı “Streifzüge durch die Türkei” dır. 262 sayfa olan kitapta; fotoğraf ve karakalem çizim olmak üzere; toplam 81 adet görsel mevcuttur. Kitabın orijinalinde yer alan mevcut görsellerin tamamı Türkçe çevirisi yapılan bu kitapta yer almaktadır.
İstanbul Alman Lisesi öğretmeni Dr. Wilhelm Endriss, İstanbul'daki ilk araştırma gezisini Avrupa yakasında gerçekleştirdi. Yeniköy, Sarıyer, Terkos, Hadımköy civarını inceleyen bir geziydi bu. Ardından İstanbul'un Anadolu yakasını inceleyen başka bir geziye çıktı. Bu gezide yalnız değildi. İstanbul Alman Lisesi'nden öğrenci ve öğretmen arkadaşlarıyla birlikteydi. Gezinti Çamlıca'dan Kayışdağı'na Üsküdar'ın doğusundan Marmara Denizi kıyılarına ve Boğaziçi'ne kadar sürdü. Bir başka seyahatinde Kartal sahili, Aydos Dağı, Pendik, Darıca, İzmit Körfezi, Karamürsel, Tepeköy, Ereğli, Değirmendere, İzmit şehrini inceledi. Dr. Wilhelm Endriss daha sonra Gemlik, Kumla ve ardından İznik'i gezdi. Ardından İnegöl, Bursa, Uludağ, Eskişehir, Kütahya, Konya üzerinden Şam'a gitti. Kahire, Kudüs, Amman ve Lübnan'da bir süre incelemelerde bulundu. Kısa bir süre de Yunanistan'a gitti. Adana, Mersin üzerinden geçerek ve Torosları inceleyerek, Anadolu'da gezintilerini sürdürdü. Dr. Wilhelm Endriss kitabının son bölümünde İstanbul'a yer verdi. İstanbul'da gündelik yaşamın incelendiği bu bölümde Osmanlı'da ticaret ve sanayi hayatıyla ilgili çeşitli düşünceler ve sayısal veriler mevcuttur.
Dr. Wilhelm Endriss 1900'lü yıllarda İstanbul'da ikamet eden bir öğretmen. İstanbul'un sosyoekonomik koşullarını şehirde bizzat yaşayarak öğrenen bir Avrupalı. Endriss, İstanbul'da yaşayan değişik etnik grupların, Türklerin, Ermenilerin, Rumların duygu ve düşüncelerini bir batılı eğitimci gözüyle inceledi. Gözlemlediklerini, yaşadıklarını, duygu ve düşüncelerini, özellikle Türkler hakkındaki izlenimlerini kitabında yazdı. Dr. Wilhelm Endriss'in anıları yaklaşık 100 yıl önce Viyana'da yayınlandı. Endriss'in anılarının bugüne kadar Türkiye'de yapılan bilimsel araştırmalarda kaynak olarak kullanılmaması önemli bir eksikliktir. Yakın tarihimize ait kitap kaynakçalarında adı geçmeyen Dr. Wilhelm Endriss'in anıları geçte olsa Türkçe olarak yayınlanabildi. Anadolu ve İstanbul konulu kitaplar içinde kaynakçamıza zenginlik katacak nitelikte değerli bir eser kazandırılmış oldu. Eserin Türkçe çevirisini Sayın Güray Beken gerçekleştirdi. 100 yıl gecikmiş yayıncılık sorumluluğunu Demkar Yayınevi yerine getirildi. Yıl 1906-1910. İstanbul Alman Lisesi, Doğa Bilgisi Öğretmeni Dr. Wilhelm Endriss, İstanbul ve Anadolu'da yaptığı inceleme gezintilerini, gözlem ve izlenimlerini anlatıyor...
“Türklerin çalışmaya ve para kazanmaya karşı tutumlarında sosyal duyguları da büyük rol oynuyor. Bir gün çizmelerimi tamir ettirmek için ayakkabıcıya götürmüştüm. O sırada meşguldü ve siparişimi kabul etmedi: “– Çizmelerini şu karşıdaki ayakkabıcıya götür, onun şu anda işi yok, benim işim var” dedi. Bir Rum veya Ermeni bunu asla yapmazdı.” (s. 32)
“Türklerin rahat yaşam tarzı hakkında çok masallar anlatılmıştır. Türk, özellikle çiftçi, sabahın erken saatlerinde çok çalışır, çünkü daha geç saatlerde çok sıcak olur. Ekseriya yabancılar köylüyü dinlenirken görmüştür, ama çalışırken görmemiştir.” (s. 33)
“Genelde taşrada tüccarlar Rumlar, Yahudiler, doğuda Ermeniler veya İranlılardır. Şehirlerde Türk de ticaret yapar ve esnafın, bakkalların, çarşı tüccarlarının ve sokak satıcılarının bir kısmı Türk'tür. Fakat tüccar Türk daima asil tarzı ve daha büyük vicdanı ile böyle diğer milliyetlerden olumlu ayrışır. Bunu gözlemek için yalnız Kapalıçarşı'ya gitmek lazımdır. Bu dev çarşının üstü kapalı koridorlarından geçerken; Yahudileri, Rumları ve Ermenileri zor uzak tutarsınız. Buna karşılık Osmanlılar dükkanlarında oturur ve bir müşteri gelinceye kadar bekler.” (s. 175)
Dr. Wilhelm Endriss, 1900'lü yıllarda yaklaşık altı yıl İstanbul Alman Lisesi'nde Doğa Bilgileri Öğretmeni olarak görevliydi. Bu süre içinde zaman buldukça İstanbul'un ve Anadolu'nun değişik yerlerini gezdi. Çeşitli fotoğraflar çekti. Karakalem resimler çizdi. Gezdiği bölgelerin coğrafi özelliklerini araştırdı. Anadolu halkının yaşam şeklini, bölgelerin jeolojik oluşumlarını, bitki örtüsünü ve iklim özelliklerini inceleyerek çeşitli notlar aldı. Yaptığı geziler sırasında yaşadıklarını, gözlem ve düşüncelerini yazıya döktü. Dr. Wilhelm Endriss'in bütün bu çalışmaları “Anadolu'da Gezintiler” adlı eserinde yayımlandı. Kitabın orijinal adı “Streifzüge durch die Türkei” dır. 262 sayfa olan kitapta; fotoğraf ve karakalem çizim olmak üzere; toplam 81 adet görsel mevcuttur. Kitabın orijinalinde yer alan mevcut görsellerin tamamı Türkçe çevirisi yapılan bu kitapta yer almaktadır.
İstanbul Alman Lisesi öğretmeni Dr. Wilhelm Endriss, İstanbul'daki ilk araştırma gezisini Avrupa yakasında gerçekleştirdi. Yeniköy, Sarıyer, Terkos, Hadımköy civarını inceleyen bir geziydi bu. Ardından İstanbul'un Anadolu yakasını inceleyen başka bir geziye çıktı. Bu gezide yalnız değildi. İstanbul Alman Lisesi'nden öğrenci ve öğretmen arkadaşlarıyla birlikteydi. Gezinti Çamlıca'dan Kayışdağı'na Üsküdar'ın doğusundan Marmara Denizi kıyılarına ve Boğaziçi'ne kadar sürdü. Bir başka seyahatinde Kartal sahili, Aydos Dağı, Pendik, Darıca, İzmit Körfezi, Karamürsel, Tepeköy, Ereğli, Değirmendere, İzmit şehrini inceledi. Dr. Wilhelm Endriss daha sonra Gemlik, Kumla ve ardından İznik'i gezdi. Ardından İnegöl, Bursa, Uludağ, Eskişehir, Kütahya, Konya üzerinden Şam'a gitti. Kahire, Kudüs, Amman ve Lübnan'da bir süre incelemelerde bulundu. Kısa bir süre de Yunanistan'a gitti. Adana, Mersin üzerinden geçerek ve Torosları inceleyerek, Anadolu'da gezintilerini sürdürdü. Dr. Wilhelm Endriss kitabının son bölümünde İstanbul'a yer verdi. İstanbul'da gündelik yaşamın incelendiği bu bölümde Osmanlı'da ticaret ve sanayi hayatıyla ilgili çeşitli düşünceler ve sayısal veriler mevcuttur.
Dr. Wilhelm Endriss 1900'lü yıllarda İstanbul'da ikamet eden bir öğretmen. İstanbul'un sosyoekonomik koşullarını şehirde bizzat yaşayarak öğrenen bir Avrupalı. Endriss, İstanbul'da yaşayan değişik etnik grupların, Türklerin, Ermenilerin, Rumların duygu ve düşüncelerini bir batılı eğitimci gözüyle inceledi. Gözlemlediklerini, yaşadıklarını, duygu ve düşüncelerini, özellikle Türkler hakkındaki izlenimlerini kitabında yazdı. Dr. Wilhelm Endriss'in anıları yaklaşık 100 yıl önce Viyana'da yayınlandı. Endriss'in anılarının bugüne kadar Türkiye'de yapılan bilimsel araştırmalarda kaynak olarak kullanılmaması önemli bir eksikliktir. Yakın tarihimize ait kitap kaynakçalarında adı geçmeyen Dr. Wilhelm Endriss'in anıları geçte olsa Türkçe olarak yayınlanabildi. Anadolu ve İstanbul konulu kitaplar içinde kaynakçamıza zenginlik katacak nitelikte değerli bir eser kazandırılmış oldu. Eserin Türkçe çevirisini Sayın Güray Beken gerçekleştirdi. 100 yıl gecikmiş yayıncılık sorumluluğunu Demkar Yayınevi yerine getirildi. Yıl 1906-1910. İstanbul Alman Lisesi, Doğa Bilgisi Öğretmeni Dr. Wilhelm Endriss, İstanbul ve Anadolu'da yaptığı inceleme gezintilerini, gözlem ve izlenimlerini anlatıyor...
“Türklerin çalışmaya ve para kazanmaya karşı tutumlarında sosyal duyguları da büyük rol oynuyor. Bir gün çizmelerimi tamir ettirmek için ayakkabıcıya götürmüştüm. O sırada meşguldü ve siparişimi kabul etmedi: “– Çizmelerini şu karşıdaki ayakkabıcıya götür, onun şu anda işi yok, benim işim var” dedi. Bir Rum veya Ermeni bunu asla yapmazdı.” (s. 32)
“Türklerin rahat yaşam tarzı hakkında çok masallar anlatılmıştır. Türk, özellikle çiftçi, sabahın erken saatlerinde çok çalışır, çünkü daha geç saatlerde çok sıcak olur. Ekseriya yabancılar köylüyü dinlenirken görmüştür, ama çalışırken görmemiştir.” (s. 33)
“Genelde taşrada tüccarlar Rumlar, Yahudiler, doğuda Ermeniler veya İranlılardır. Şehirlerde Türk de ticaret yapar ve esnafın, bakkalların, çarşı tüccarlarının ve sokak satıcılarının bir kısmı Türk'tür. Fakat tüccar Türk daima asil tarzı ve daha büyük vicdanı ile böyle diğer milliyetlerden olumlu ayrışır. Bunu gözlemek için yalnız Kapalıçarşı'ya gitmek lazımdır. Bu dev çarşının üstü kapalı koridorlarından geçerken; Yahudileri, Rumları ve Ermenileri zor uzak tutarsınız. Buna karşılık Osmanlılar dükkanlarında oturur ve bir müşteri gelinceye kadar bekler.” (s. 175)