Raporun ilk bölümünde, resmi tarih ve iktidar ilişkileri bağlamında dergilerin topyekun üstlendiği roller ve temsil değeri olan belli olaylar üzerinden yerleştirilen ideolojik muhalif duruş, örnekler ve argümanlar dahilinde değerlendirilmiştir. Raporun ikinci bölümünde ise Adalet ve Kalkınma Partisi'nin ilk kez iktidar olduğu 3 Kasım 2002 tarihinden 15 Temmuz 2016 FETÖ darbe girişimi de dahil olmak üzere günümüze kadar olan döneme odaklanılmaktadır. İktidar ilişkileri içinde dergilerin keskin ve kategorize edici yaklaşımının ardında hangi ideolojik tutumun olduğuna cevap aranmaktadır.
Türkiye'de Mizah Dergileri: Kültürel Hegemonya ve Muhalefet başlıklı raporda, bugün Türkiye'deki mizah yayıncılığının karşı karşıya olduğu belki de en büyük açmaz olan ötekileştirmeden her fırsatta yakınan mizahçıların, zamanla en belirgin ötekileştiricilere dönüşmesi, örnekler üzerinden ele alınarak; mizah dergilerinin ilkeli bir duruş sergileyememe ve özgün bir dil geliştirmemesinin sebepleri araştırılmıştır. Bu minvalde mizah dergilerindeki olgusallık yerini kişiselliğe, hakikat yerini ideolojiye, fikirler yerini duygulara bırakırken “muhalefet”in de kaba saldırganlığa dönüşmesinin nedenleri irdelenmiştir.
Raporun ilk bölümünde, resmi tarih ve iktidar ilişkileri bağlamında dergilerin topyekun üstlendiği roller ve temsil değeri olan belli olaylar üzerinden yerleştirilen ideolojik muhalif duruş, örnekler ve argümanlar dahilinde değerlendirilmiştir. Raporun ikinci bölümünde ise Adalet ve Kalkınma Partisi'nin ilk kez iktidar olduğu 3 Kasım 2002 tarihinden 15 Temmuz 2016 FETÖ darbe girişimi de dahil olmak üzere günümüze kadar olan döneme odaklanılmaktadır. İktidar ilişkileri içinde dergilerin keskin ve kategorize edici yaklaşımının ardında hangi ideolojik tutumun olduğuna cevap aranmaktadır.
Türkiye'de Mizah Dergileri: Kültürel Hegemonya ve Muhalefet başlıklı raporda, bugün Türkiye'deki mizah yayıncılığının karşı karşıya olduğu belki de en büyük açmaz olan ötekileştirmeden her fırsatta yakınan mizahçıların, zamanla en belirgin ötekileştiricilere dönüşmesi, örnekler üzerinden ele alınarak; mizah dergilerinin ilkeli bir duruş sergileyememe ve özgün bir dil geliştirmemesinin sebepleri araştırılmıştır. Bu minvalde mizah dergilerindeki olgusallık yerini kişiselliğe, hakikat yerini ideolojiye, fikirler yerini duygulara bırakırken “muhalefet”in de kaba saldırganlığa dönüşmesinin nedenleri irdelenmiştir.