Yirmi birinci yüzyıl kentlerin yüzyılıdır. Günümüzde kentsel mekânlar toplumsal ilişkilerin yaşandığı ve anlam bulduğu önemli mekânlar haline gelmiştir. Kentler, toplumsallığın bir merkezi, üretimin geçmişi ve bizden sonraki kuşakların geleceğidir. Bu bağlamda, günümüze kadar gelen tarihi kent mekânlarının korunması sürdürülebilirlik açısından önemlidir. Bu kitapta tarihi kentsel mekânların kentsel dönüşüm uygulamalarıyla ne derece günümüze aktarıldığından söz edilmiştir. Bu kentsel dönüşüm yöntemlerinin kentleşme ve kent kültürü oluşturma boyutunda toplumu etkileme süreci önemlidir. Dünyada ve Türkiye'de kentsel dönüşüm ve tarihi alan yenilemeleri kentsel mekânı dönüştürmede olumsuz etkiler de yaratabilmektedir. Günümüz liberal politikalarında tarihi mekânlar yenilendikten sonra tüketim nesnesi haline gelmiştir.
İnsanın kendini ve var oluşunu anlamlandırma çabasının neredeyse mekânla özdeşleştiği modern zamanlarda yaşamaktayız. Kentler bin yılı olarak tanımlanan kentsel zamanlarda mekân ve mülkiyet ilişkileri oldukça önemli hale gelmiştir. Büyüyen ve sınırlarına sığmayan kentsel alanlar hafızalarını ve duygularını merkezlerinde ve meydanlarında yaşatmaktadır. Bu meydanlar ve mekânlar da kentlerin binlerce yıllık geçmişlerini barındırmaktadırlar. Kentlerin hafızaları vardır. Bu hafızalar kentleşme sürecinde bireyin kent ile kopmayan bağını kurmasına yardımcı olmaktadır. Anakentlerde hızla artan nüfus ile baş etme gücünü gösterebilmek iyi ve planlı bir tarihi alan yönetimiyle gerçekleşmelidir.