#smrgSAHAF Türklerden Kalan : Edirne'den Viyana Kapılarına Kadar - 1999
Bu kitap, Türklerin Hıristiyan Batı'nın en tehlikeli, en korkulan düşmanı olarak ortaya çıktığı yüzyılları anlatmaktadır. Bunu da, yalnızca tarihsel olaylarla sınırlı kalmayıp bugün de saptanabilen kalıntıları sürekli izleyerek yapmaktadır. Böylece kaleler, harabeler, hamamlar, anıtlar, müzeler, tablolar, gravürler, çeşitli yapılar, yer adları ve halkların görenekleri incelenmiş, eleştirel bir anlayışla ele alınarak yorumlanmış ve anlatılmıştır.
Georg Schreiber 20 yıldan fazla bir zamandan beri Güneydoğu Avrupa'nın tarihi ve kültürüyle uğraşmaktadır.
Aksoy Yayıncılık'tan çıkan 'Edirne'den Viyana Kapılarına Kadar / Türklerden Kalan' adlı bu kitap incelemelerin bir sonucudur. Yazar Türkleri Avrupa'ya ayak bastıkları zamandan başlayarak günümüze kadar ele almaktadır. Bu zaman dilimi içinde cereyan eden olaylar, bir macera romanı gibi merakla okunuyor. Bu arada siyasal entrikalar ve diplomasi oyunları, kültür ve ekonomi tarihi, sosyolojik özellikler, saraylarda ve dağ köylerinde yaşayan insanların yazgıları, askeri, etnolojik ve sanat tarihine ilişkin ayrıntılar canlı bir mozaik tablonun taşları gibi karşımıza çıkıyor.
Bu kitap, Türklerin Hıristiyan Batı'nın en tehlikeli, en korkulan düşmanı olarak ortaya çıktığı yüzyılları anlatmaktadır. Bunu da, yalnızca tarihsel olaylarla sınırlı kalmayıp bugün de saptanabilen kalıntıları sürekli izleyerek yapmaktadır. Böylece kaleler, harabeler, hamamlar, anıtlar, müzeler, tablolar, gravürler, çeşitli yapılar, yer adları ve halkların görenekleri incelenmiş, eleştirel bir anlayışla ele alınarak yorumlanmış ve anlatılmıştır.
Georg Schreiber 20 yıldan fazla bir zamandan beri Güneydoğu Avrupa'nın tarihi ve kültürüyle uğraşmaktadır.
Aksoy Yayıncılık'tan çıkan 'Edirne'den Viyana Kapılarına Kadar / Türklerden Kalan' adlı bu kitap incelemelerin bir sonucudur. Yazar Türkleri Avrupa'ya ayak bastıkları zamandan başlayarak günümüze kadar ele almaktadır. Bu zaman dilimi içinde cereyan eden olaylar, bir macera romanı gibi merakla okunuyor. Bu arada siyasal entrikalar ve diplomasi oyunları, kültür ve ekonomi tarihi, sosyolojik özellikler, saraylarda ve dağ köylerinde yaşayan insanların yazgıları, askeri, etnolojik ve sanat tarihine ilişkin ayrıntılar canlı bir mozaik tablonun taşları gibi karşımıza çıkıyor.