Dilin günlük kullanımında görülen sese dayalı dil yanlışları da göz ardı edilmeyip; bu yanlışların neler olduğu ve bunların düzeltilmesinin yollan üzerinde de durulmuştur. "Örnek metin"lerin özgün yazımının korunmasına karşın kitabın yazımında "Türk Dil Kurumu"nun "Yazım Kılavuzu"na bağlı kalınmıştır; Belirttiğimiz dikkat ve hassasiyetlerle hazırlanan Türkçe II- Sözlü Anlatını adlı kitabın yüksek öğrenim kurumlarında öğrenim gören öğrencilerin yanı sıra dil ve anlatım konusunda belli bîr düzeye gelmiş orta Öğretim öğrencileri, diğer mesleklerdeki kişiler ve Türk dilinin sözlü anlatımda doğru, iyi ve güzel kullanımına ilgi duyan herkes için kaynak bir eser olacağı düşüncesindeyiz.
Nasıl ki kişiliğimizi oluşturan özelliklerden gereken hassasiyeti gösterip taviz vermiyorsak, kimliğimizi oluşturan temel unsurlardan biri olan dilden de taviz veremeyiz. Onu bozmaya, çirkinleştirmeye hiç kimsenin hakkı olmadığı gibi, tam aksine düzgün ve doğru bir biçimde konuşup yazmak hem hepimizin sorumluluğu hem de görevidir. Şüphesiz ki okumayan, araştırmayan, kültürünü oluşturan pek çok unsurdan şikayet edenler olmak yerine, ana diline sahip çıkan bireyler olmamız gerekir. Unutulmamalıdır ki iletişimde sözün ve yazının belirsizlikten kurtarılması, dile olan sevgiyle başlar.
Dilin günlük kullanımında görülen sese dayalı dil yanlışları da göz ardı edilmeyip; bu yanlışların neler olduğu ve bunların düzeltilmesinin yollan üzerinde de durulmuştur. "Örnek metin"lerin özgün yazımının korunmasına karşın kitabın yazımında "Türk Dil Kurumu"nun "Yazım Kılavuzu"na bağlı kalınmıştır; Belirttiğimiz dikkat ve hassasiyetlerle hazırlanan Türkçe II- Sözlü Anlatını adlı kitabın yüksek öğrenim kurumlarında öğrenim gören öğrencilerin yanı sıra dil ve anlatım konusunda belli bîr düzeye gelmiş orta Öğretim öğrencileri, diğer mesleklerdeki kişiler ve Türk dilinin sözlü anlatımda doğru, iyi ve güzel kullanımına ilgi duyan herkes için kaynak bir eser olacağı düşüncesindeyiz.
Nasıl ki kişiliğimizi oluşturan özelliklerden gereken hassasiyeti gösterip taviz vermiyorsak, kimliğimizi oluşturan temel unsurlardan biri olan dilden de taviz veremeyiz. Onu bozmaya, çirkinleştirmeye hiç kimsenin hakkı olmadığı gibi, tam aksine düzgün ve doğru bir biçimde konuşup yazmak hem hepimizin sorumluluğu hem de görevidir. Şüphesiz ki okumayan, araştırmayan, kültürünü oluşturan pek çok unsurdan şikayet edenler olmak yerine, ana diline sahip çıkan bireyler olmamız gerekir. Unutulmamalıdır ki iletişimde sözün ve yazının belirsizlikten kurtarılması, dile olan sevgiyle başlar.