Ancak, 1950'li yılların ortalarından sonra ortaya çıkan Kıbrıs sorunu sonrasında. Türk azınlık üzerindeki baskısını gün geçtikçe artıran Yunan yönetimleri, politikalarını; azınlığı göç ettirmek, bu başarılamazsa eritmek temel düşüncesi üzerine oturtmuştur. Bunu, bir devlet politikası haline getiren Yunanistan'da, yönetim ve hatta rejim değişse bile bu politikanın uygulanması ödün verilmeden sistemli bir biçimde sürdürülmüştür.
Yunanistan'ın tek elden, devlet politikası olarak uyguladığı yöntemlere, Türkiye'nin karşı politikalar üretememesi sonucunda, Yunan Hükümetleri politikalarında başarılı olmuştur. 1930'lu yıllarda, yüzde 84 nüfusla büyük bir çoğunluğu oluşturan Türkler. bu gün küçük bir azınlık durumuna düşmüştür.
Batı Trakya Türk azınlığı, Türkiye'nin kendi iradesiyle ve anlaşmalar yaparak sınırları dışında bıraktığı tek azınlıktır. Lozan Barış Antlaşması, resmen bir garantörlük sıfatı tanımamış olsa da, Türkiye gerek bu nedenden, gerekse tarihi bağlan nedeniyle, bu insanlara karşı büyük bir sorumluluk içindedir. Ancak, Türkiye bu sorumluluğunu. Atatürk'ün ölümünden sonra yerine getirmemiştir.
Bunun nedeni, Türkiye'nin Batı Trakya'ya ait, kendi belirlediği bir politikasının bulunmayışıdır. Azınlığın karşılaştığı baskılar karşısında, zaman zaman çıkışlar yapılmış, ancak bunlar uzun erimli bir politika temeline dayanmadığı için yeterli olmamıştır.
Bu kitap; uzun yıllar boyunca göz ardı edilen Batı Trakya Türk azınlığının günümüzdeki sorunlarına ışık tutmak, bu sorunların çözüme kavuşturulmasına yardımcı ya da önayak olmak ve Türk kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla kaleme alınmıştır. (Arka kapaktan)
Ancak, 1950'li yılların ortalarından sonra ortaya çıkan Kıbrıs sorunu sonrasında. Türk azınlık üzerindeki baskısını gün geçtikçe artıran Yunan yönetimleri, politikalarını; azınlığı göç ettirmek, bu başarılamazsa eritmek temel düşüncesi üzerine oturtmuştur. Bunu, bir devlet politikası haline getiren Yunanistan'da, yönetim ve hatta rejim değişse bile bu politikanın uygulanması ödün verilmeden sistemli bir biçimde sürdürülmüştür.
Yunanistan'ın tek elden, devlet politikası olarak uyguladığı yöntemlere, Türkiye'nin karşı politikalar üretememesi sonucunda, Yunan Hükümetleri politikalarında başarılı olmuştur. 1930'lu yıllarda, yüzde 84 nüfusla büyük bir çoğunluğu oluşturan Türkler. bu gün küçük bir azınlık durumuna düşmüştür.
Batı Trakya Türk azınlığı, Türkiye'nin kendi iradesiyle ve anlaşmalar yaparak sınırları dışında bıraktığı tek azınlıktır. Lozan Barış Antlaşması, resmen bir garantörlük sıfatı tanımamış olsa da, Türkiye gerek bu nedenden, gerekse tarihi bağlan nedeniyle, bu insanlara karşı büyük bir sorumluluk içindedir. Ancak, Türkiye bu sorumluluğunu. Atatürk'ün ölümünden sonra yerine getirmemiştir.
Bunun nedeni, Türkiye'nin Batı Trakya'ya ait, kendi belirlediği bir politikasının bulunmayışıdır. Azınlığın karşılaştığı baskılar karşısında, zaman zaman çıkışlar yapılmış, ancak bunlar uzun erimli bir politika temeline dayanmadığı için yeterli olmamıştır.
Bu kitap; uzun yıllar boyunca göz ardı edilen Batı Trakya Türk azınlığının günümüzdeki sorunlarına ışık tutmak, bu sorunların çözüme kavuşturulmasına yardımcı ya da önayak olmak ve Türk kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla kaleme alınmıştır. (Arka kapaktan)