Sol bir kimlik iddiası taşımasına karşın, işçi sınıfının önemini reddeden dönemin çeşitli entelektüel ve politik akımlarına bir müdahale olarak ilk kez tam otuz yıl önce yayınlanmış olan bu çalışmasıyla Burawoy, modern Marksizmi hayli canlandırmış ve zorlamıştır. Marksist literatürde klasikler arasındaki haklı yerini çoktan almış olan kitap; piyasa despotizminden şirket devletine, ileri kapitalizmin despotik rejimlerinden hegemonik rejimlerine kadar kapitalizmin yaşadığı dönüşümlere ilişkin ayrıntılı analiz ve değerlendirmeler içermekte ve bunlarla karşılaştırmalı olarak, devlet sosyalizminde emek süreci, devletin üretimdeki rolü, üretim aygıtları ve devlet aygıtları, işçi sınıfı bilinci ve eylemliliği gibi konuları aynı dikkat ve titizlikle tartışma konusu etmektedir. İki farklı rejimde üretim siyasetinde yaşanan dönüşümler ve bunların işçi sınıfı mücadeleleri üzerindeki etkilerinin izini süren Burawoy teorik inceleme ve araştırmalarını her iki rejimdeki kişisel deneyimleriyle zenginleştirmiştir.
Zambiya, ABD, Macaristan ve Rusya'daki fabrikalarda katılımcı gözlemci olarak çalışmalar yapmış olan İngiliz Marksist sosyolog Michael Burawoy siyaset bilimi ve sosyoloji alanlarındaki çalışmalarıyla bilinmektedir. 2010-2014 yılları arasında Uluslararası Sosyoloji Derneği (International Sociological Association, ISA) Başkanlığı görevini yürütmüş olan yazar halen California Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde çalışmalarını sürdürmektedir.