^#smrgSAHAF Ütopya ve Tasarım, Birinci Kitap: Klasik Ütopyalar -

Ütopya, yüzyıllardır süren uygarlık ve insanlaşma sürecinde insanlığın yaşadığı düş kırıklığını yeni düşlere, umuda ve tasarıma dönüştürdüğü bir düzlem oldu. Tasarım ise insanlığın yararına olan kullanışlı, sağlam ve güzel olan ürünün, mekanın, hizmetin düşsel, zihinsel ve pratik ortamda yaratılmasının aracı olma rolünü üstlendi. More yazdığı 'Ütopya' adlı eseriyle ütopya yazınını başlatmadan çok önce de ütopya vardı. Eflatun'dan More'a, Bacon'dan Campanella'ya, Wright'tan Le Corbusier'ye, Wells'den LeGuin'e ütopya mutluluk ülkesi oldu. Huxley'den Orwell'e umudun karabasana dönüştüğü dönemler ve örnekler de vardır. Ancak karabasanlar dahi insanın yararına yeni umutlara ortam yarattı. Yeni umutlarla birlikte insanlığın, mimarlığın ve planlamanın gündemine yeni konular ve sorunlar taşıdı. Onları denenmemiş, bilinmemiş çözümler peşine düşmeye yöneltti. Tasarım da aynı şekilde ne olursa olsun insan için iyinin, doğrunun, güzelin peşinde olmayı hiç terk etmedi. Tüm düşlerde olduğu gibi kimi ütopya ve tasarım kağıt üzerinde kalıp, felsefi, siyasal ve toplumsal arayışlara girdi oluşturdu. Kimisi ise yaşama aktarılma şansına sahip oldu. Bunlardan bir kısmı kısa ömürlü olurken, geniş bir kısmı günümüze kadar mimarlık, planlama ve endüstriyel tasarım alanlarının değerli örnek çalışmaları olarak ulaştı. Ya da onları etkilemeyi sürdürdü. Tasarımı kavramak, tasarım yapmak, tasarıma yaşam şansı sağlamak ütopya eserlerinde olduğu gibi düşlemekten, zihinde kurgulamaktan başladığına göre düşleri beslemek, zihinsel kapasiteyi geliştirmek tasarımcıların sürekli ve can alıcı öneme sahip işi olmak durumundadır. (Arka kapaktan)