Muhammed Munis, kurduğu dille, yarattığı atmosferle keyif ve heyecanla okunan bir roman koyuyor ortaya. Anlatılan hayatlar hem çok uzak, hem de çok yakın, çok bildik...
“Kadın yere diktiği bakışını çocuğa çevirip, yeşil gözlerini bir anda zümrüde dönüştüren bir yudum gözyaşını pembe yanaklarına bırakıverdi. Bu çocuk içindi, kendisi için değil. Ve öylesine taze bir gözyaşıydı ki, henüz tuzlanmamıştı bile.
‘Ağlamıyorum... kalbim terliyor yalnızca... çocuğum, içimde ateşsiz bir yangın var. Ve onu nasıl söndüreceğimi bilemiyorum.'” (Arka kapaktan)
Muhammed Munis, kurduğu dille, yarattığı atmosferle keyif ve heyecanla okunan bir roman koyuyor ortaya. Anlatılan hayatlar hem çok uzak, hem de çok yakın, çok bildik...
“Kadın yere diktiği bakışını çocuğa çevirip, yeşil gözlerini bir anda zümrüde dönüştüren bir yudum gözyaşını pembe yanaklarına bırakıverdi. Bu çocuk içindi, kendisi için değil. Ve öylesine taze bir gözyaşıydı ki, henüz tuzlanmamıştı bile.
‘Ağlamıyorum... kalbim terliyor yalnızca... çocuğum, içimde ateşsiz bir yangın var. Ve onu nasıl söndüreceğimi bilemiyorum.'” (Arka kapaktan)