Varlık - Aylık Edebiyat ve Kültür Dergisi, Dosya: 50. Yıldönümünde Yahya Kemal - Eylül 2008, Sayı: 1212, Yıl: 76
Hazırlayan:
Sahibi: Ekin Nayır; Yazı İşleri: Filiz Nayır Deniztekin; G. Y. Yönetmeni: Enver Ercan
Boyut:
20x28
Sayfa Sayısı:
88 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199149401
535563
https://www.simurgkitabevi.com/varlik-aylik-edebiyat-ve-kultur-dergisi-dosya-50-yildonumunde-yahya-kemal-eylul-2008-sayi-1212-yil-76
Varlık - Aylık Edebiyat ve Kültür Dergisi, Dosya: 50. Yıldönümünde Yahya Kemal - Eylül 2008, Sayı: 1212, Yıl: 76
0.00
Çizgi-yorum – Semih Poroy Sayfa:2 75 Yıllık Meşaleyi Kuşaktan Kuşağa Aktarmak Sayfa:3 Yahya Kemal ve Yazgısal Belirsizlik – Yücel Kayıran Sayfa:4 “Atik-Valde'den İnen Sokakta”, bir çıkışsızlık, bir aykırılık durumunu bize gösteriyor ise, bize gösterilen bu çıkışsızlık, bu aykırılık durumu nedir? Daha açık sorarsak, hangi olgu veya olup bitenle ona ilişkin değerler arasındaki aykırılıktır bu? Bu şiir, iki farklı paradigma arasındaki gerilimi gösteriyor ise, hangi paradigmalar arasında yaşanmaktadır bu gerilim? Soruşturma: 50. Ölüm Yıldönümünde Yahya Kemal “Atik-Valde'den İnen Sokakta” Modernizm Gerilimi – Doğan Hızlan, Ataol Behramoğlu, Kemal Bek, Oğuz Demiralp,Beşir Ayvazoğlu, Şavkar Altınel, Adil İzci, İrfan Yıldız Sayfa:10 Yahya Kemal'in ölümünün 50. yılında, şairin, “Atik-Valde'den İnen Sokakta” adlı şiirini irdeleyerek anmak, şairin, şiirinin oluşturduğu tinsel evrenin temel kaygılarından birini de tartışmak istiyoruz. “Atik-Valde'den İnen Sokakta”, şairin, son yıllarda öne çıkan şiirlerinden. Bu öne çıkışta, şiirin içerdiği felsefi problemin yanı sıra, Türkiye toplumunun son yıllarda yaşamakta olduğu siyasal gerilimin de belirleyici bir rolü olduğundan söz edilebilir. Yahya Kemal'in “Atik-Valde'den İnen Sokakta” adlı şiirinin sizin için özel bir öneminden söz edilebilir mi? Bu şiiri; hem Yahya Kemal'in şiiri, hem de Türk şiiri içindeki yeri bakımından nasıl değerlendiriyorsunuz? Atik-Valde'den İnen Sokakta (Şiir) – Yahya Kemal Beyatlı Sayfa:11 Adalet Ağaoğlu ile Söyleşi – Figen Bingül Sayfa:22 Ben muhalif bir yazarım. Muhalif olmasaydım herhalde elime kalem alma ihtiyacı duymazdım. Yaratının altında bir kışkırtı vardır. Her şey pırıl pırıl güzelse onun yazısı yazılamaz. Yaratı olamaz. İnsanın en iyi laneti merakıymış. Kaçıncı Merak, Kaçıncı Korku (Şiir) – Veysel Çolak Sayfa:28 Ayşe Sarısayın'ın Öyküleri: Kadınlar, Parçalanmış Hayatlar – Hande Öğüt Sayfa:29 Ayşe Sarısayın'ın izlekleri, metni kurma biçimi, dilindeki sadelik ve gündelik dil ile zihinsel dil arasında yaptığı ayrım, metni bölüklemesi, tiplemeleri süreklilik gösteriyor. Burada bir beis yok. Ancak gerçek ile kurmaca arasındaki bitmek bilmeyen kıyasa devam ettiği takdirde öyküler aynılaşma tehlikesi içerecek. Yaz Konçertosu (Şiir) – küçük İskender Sayfa:33 İdare Doyum Evi (Öykü) – Orhan Duru Sayfa:34 Kuş Nefesi (Şiir) – Halim Yazıcı Sayfa:35 “Eleştiri Günlüğü”nün Özellikleri – Mustafa Şerif Onaran Sayfa:36 Eleştiri Günlüğü'nde kimi zaman belli bir gün yoktur. “Bodrum, Eylül 1981” derken daha geniş bir zamanı ele alır. “Bir Dostu Özler Gibi”, sevdiği öykülerin çağrışımıyla geçen zamana dalar. Fethi Naci ortaokulu bitirdiği yıl Giresun Halkevi'nde Sait Faik'i keşfetmiş, Semaver, Sarnıç, Şahmerdan adlı öykü kitaplarını okumaya doyamamıştır. Sait Faik'in “Bir Karpuz Sergisi” öyküsü, onu, çocukluğunun yaz günlerine götürür. Karpuzların altına eğreltiotu döşenen bir sergide, “yaz aylarının yorgunluğunu üzerinden atamayan” babasını, adını adına kattığı “Fethi Ağa”yı anımsar. Günler Geçer... – Haydar Ergülen Sayfa:40 Ustalık biraz da böyle midir, alışık olduğumuz, bildiğimiz, daha önce defalarca yinelediğimiz kimi sözcükleri, kalıpları, hatta klişeleri de, bize şiirin içinde ‘bambaşka, farklı' gösterme hüneri midir? Ölümlerin Kıyısında Ortasında İçinde – Hasan Bülent Kahraman Sayfa:45 Fethi Naci eleştiride hep romanı seçti. Fakat roman eleştirisinin gerektirdiği kapsamlı çözümlemelere yönelmedi. Bir yazarın ve yapıtının ‘duruşunu' saptamakla yetindi. Küçük ayrıntıları saptamak, elinde tuttuğu yapıtı sosyolojik-felsefi-kültürel bir kanavaya oturtmaktan daha önemliydi onun için. Belli kriterleri vardı. Bir zevki vardı. Elindeki yapıtı bu iki ölçütle değerlendiriyordu. İhlal (Şiir) – Metin Güven Sayfa:50 Roman, Çizgi Roman ve Karikatür Üstüne – Çiğdem Ülker Sayfa:51 Çizgi roman, anlatım aracı olarak karikatürle aynı fırçayı kullansa bile, boyutları ve amaçları açısından tamamen farklı bir tür. Adı üstünde, o romana yakın durmaya çalışıyor; hatta okurda bir roman okuduğu sanısını bile yaratabiliyor. Okuma eylemini kolaylaştırıyor, onu anlamak ve kavramak hiç de zihinsel bir çaba gerektirmiyor. Sır (Şiir) – Celâl Soycan Sayfa:53 Şaire Mektuplar (Öykü) – Murat Gülsoy Sayfa:54 Hulyalı Gecelerin Şiirleri (Şiir) – Nurullah Can Sayfa:57 Yabancılaşma: Modernist Edebiyattan Postmodernist Uğultuya – Günseli Sönmez İşçi Sayfa:58 Yabancılaşma, modernitenin iç sorunlarını ortaya çıkaran en önemli kavramlar arasındadır ve modernist edebiyat, bu yabancılaşmayla başetme çabası olarak görülebilir; fakat kültürel yabancılaşma izleği yalnızca modernist edebiyata özgü değildir kuşkusuz. Kaygılar, kuşkular, korkular ve yalıtılmışlık duygusu ile beslenen yabancılaşma, Shakespeare'in birçok karakterini ve özellikle Hamlet'i tanımlayan özellikler arasındadır. Eski Büyük Komünist, Aleksandr Soljenitsin – Sabri Gürses Sayfa:64 Moskova'daki Büyük Komünist adlı caddenin adı Aleksandr Soljenitsin olarak değiştirildi. Bundan sonra caddedeki bir plakette şu yazı yer alacak: “Aleksandr Soljenitsin Caddesi adı, 2008 yılında, edebiyat ve hümanist etkinlikler alanındaki çalışmalarıyla Nobel Ödülü, SSCB ve Rus Devlet Ödülleri sahibi ünlü Rus yazar ve kamusal figürün anısına verilmiştir.” Postmodern Sakız Lekeleri (Şiir) – Sadık Yaşar Sayfa:70 Baha Tevfik: “Edebiyat Kat'iyen Muzırdır!” – Savaş Kılıç-Selçuk Aylar Sayfa:71 Baha Tevfik, biraz huysuz bir eleştirmen ve düşünce adamıdır. Argumentum ad hominem'in de dahil olduğu her türlü silahı kullanmaktan çekinmeyen bir düellocu, polemikçi olduğunu da eklemek gerekir buna. “Edebiyat kat'iyen muzırdır” yazısı, kaba bir ironiyle “Ahmet Haşim Bey'e ithaf” olunmuştur. İkimiz de Terleye Terleye (Şiir) – İbrahim Oluklu Sayfa:75 Selahattin Hilav'ın “Entelektüel Eylemci”leri – Remzi İnanç Sayfa:76 Felsefe ve psikanaliz alanında birçok önemli yapıtı dilimize çeviren Hilav'ın, babasının neredeyse tutkuyla benimsettiği edebiyatı da felsefeyle atbaşı götürdüğü söylenebilir. Türkiye ve dünya edebiyatının ünlü yapıtlarını felsefe merceğinden geçirerek irdelemesi deneme ve eleştiri dünyamıza yeni bir pencere açmıştır. “Anlat Derdi Çocuk” – Hüseyin Yurttaş Sayfa:79 Orhan Hançerlioğlu, ilk gençlik dönemimde severek okuduğum yazarlardan biriydi. Özellikle 1950'li yıllarda art arda yayımladığı romanları bana çok çarpıcı gelmişti. Hemen her birinde ayrı bir teknik, bir kurgu denemesi vardı bu romanların. Romanla oynar gibiydi Hançerlioğlu ve yerleşik roman anlayışının ötesinde bir şeyler arıyordu. Çevbir Sayfa:82 Rimbaud'nun Seyir Defteri – küçük İskender Sayfa:84 Şiir, sırf aşk acısı çekildiği için yazılmaz. Şiir, sırf memleketin idaresine fırça atılmak için yazılmaz. Şiir, sırf deliliğin dışa vurumu değildir. O, bir dert ortağı değildir. Şiiri bu amaçla yazan ve okuyandan kaçının. Onlar hem şiire, hem şaire hem de kendilerine zarar verirler. Rimbaud'nun kesilen bacağını tutuşturup meşale yapın kendinize ve yürümek mi / uzaklaşmak mı, ikisinden birini önemseyerek ilerleyin. Kelebek Diasporası (Şiir) – Ozan Durmaz Sayfa:85 Aczi yet / Ağrı (Şiir) – Emre Öztürk Sayfa:86 Bakmayın Parmakların Duruşuna Gördüğünüz Bir Dil Yarasıdır (Öykü) – Osman Kaçka
Çizgi-yorum – Semih Poroy Sayfa:2 75 Yıllık Meşaleyi Kuşaktan Kuşağa Aktarmak Sayfa:3 Yahya Kemal ve Yazgısal Belirsizlik – Yücel Kayıran Sayfa:4 “Atik-Valde'den İnen Sokakta”, bir çıkışsızlık, bir aykırılık durumunu bize gösteriyor ise, bize gösterilen bu çıkışsızlık, bu aykırılık durumu nedir? Daha açık sorarsak, hangi olgu veya olup bitenle ona ilişkin değerler arasındaki aykırılıktır bu? Bu şiir, iki farklı paradigma arasındaki gerilimi gösteriyor ise, hangi paradigmalar arasında yaşanmaktadır bu gerilim? Soruşturma: 50. Ölüm Yıldönümünde Yahya Kemal “Atik-Valde'den İnen Sokakta” Modernizm Gerilimi – Doğan Hızlan, Ataol Behramoğlu, Kemal Bek, Oğuz Demiralp,Beşir Ayvazoğlu, Şavkar Altınel, Adil İzci, İrfan Yıldız Sayfa:10 Yahya Kemal'in ölümünün 50. yılında, şairin, “Atik-Valde'den İnen Sokakta” adlı şiirini irdeleyerek anmak, şairin, şiirinin oluşturduğu tinsel evrenin temel kaygılarından birini de tartışmak istiyoruz. “Atik-Valde'den İnen Sokakta”, şairin, son yıllarda öne çıkan şiirlerinden. Bu öne çıkışta, şiirin içerdiği felsefi problemin yanı sıra, Türkiye toplumunun son yıllarda yaşamakta olduğu siyasal gerilimin de belirleyici bir rolü olduğundan söz edilebilir. Yahya Kemal'in “Atik-Valde'den İnen Sokakta” adlı şiirinin sizin için özel bir öneminden söz edilebilir mi? Bu şiiri; hem Yahya Kemal'in şiiri, hem de Türk şiiri içindeki yeri bakımından nasıl değerlendiriyorsunuz? Atik-Valde'den İnen Sokakta (Şiir) – Yahya Kemal Beyatlı Sayfa:11 Adalet Ağaoğlu ile Söyleşi – Figen Bingül Sayfa:22 Ben muhalif bir yazarım. Muhalif olmasaydım herhalde elime kalem alma ihtiyacı duymazdım. Yaratının altında bir kışkırtı vardır. Her şey pırıl pırıl güzelse onun yazısı yazılamaz. Yaratı olamaz. İnsanın en iyi laneti merakıymış. Kaçıncı Merak, Kaçıncı Korku (Şiir) – Veysel Çolak Sayfa:28 Ayşe Sarısayın'ın Öyküleri: Kadınlar, Parçalanmış Hayatlar – Hande Öğüt Sayfa:29 Ayşe Sarısayın'ın izlekleri, metni kurma biçimi, dilindeki sadelik ve gündelik dil ile zihinsel dil arasında yaptığı ayrım, metni bölüklemesi, tiplemeleri süreklilik gösteriyor. Burada bir beis yok. Ancak gerçek ile kurmaca arasındaki bitmek bilmeyen kıyasa devam ettiği takdirde öyküler aynılaşma tehlikesi içerecek. Yaz Konçertosu (Şiir) – küçük İskender Sayfa:33 İdare Doyum Evi (Öykü) – Orhan Duru Sayfa:34 Kuş Nefesi (Şiir) – Halim Yazıcı Sayfa:35 “Eleştiri Günlüğü”nün Özellikleri – Mustafa Şerif Onaran Sayfa:36 Eleştiri Günlüğü'nde kimi zaman belli bir gün yoktur. “Bodrum, Eylül 1981” derken daha geniş bir zamanı ele alır. “Bir Dostu Özler Gibi”, sevdiği öykülerin çağrışımıyla geçen zamana dalar. Fethi Naci ortaokulu bitirdiği yıl Giresun Halkevi'nde Sait Faik'i keşfetmiş, Semaver, Sarnıç, Şahmerdan adlı öykü kitaplarını okumaya doyamamıştır. Sait Faik'in “Bir Karpuz Sergisi” öyküsü, onu, çocukluğunun yaz günlerine götürür. Karpuzların altına eğreltiotu döşenen bir sergide, “yaz aylarının yorgunluğunu üzerinden atamayan” babasını, adını adına kattığı “Fethi Ağa”yı anımsar. Günler Geçer... – Haydar Ergülen Sayfa:40 Ustalık biraz da böyle midir, alışık olduğumuz, bildiğimiz, daha önce defalarca yinelediğimiz kimi sözcükleri, kalıpları, hatta klişeleri de, bize şiirin içinde ‘bambaşka, farklı' gösterme hüneri midir? Ölümlerin Kıyısında Ortasında İçinde – Hasan Bülent Kahraman Sayfa:45 Fethi Naci eleştiride hep romanı seçti. Fakat roman eleştirisinin gerektirdiği kapsamlı çözümlemelere yönelmedi. Bir yazarın ve yapıtının ‘duruşunu' saptamakla yetindi. Küçük ayrıntıları saptamak, elinde tuttuğu yapıtı sosyolojik-felsefi-kültürel bir kanavaya oturtmaktan daha önemliydi onun için. Belli kriterleri vardı. Bir zevki vardı. Elindeki yapıtı bu iki ölçütle değerlendiriyordu. İhlal (Şiir) – Metin Güven Sayfa:50 Roman, Çizgi Roman ve Karikatür Üstüne – Çiğdem Ülker Sayfa:51 Çizgi roman, anlatım aracı olarak karikatürle aynı fırçayı kullansa bile, boyutları ve amaçları açısından tamamen farklı bir tür. Adı üstünde, o romana yakın durmaya çalışıyor; hatta okurda bir roman okuduğu sanısını bile yaratabiliyor. Okuma eylemini kolaylaştırıyor, onu anlamak ve kavramak hiç de zihinsel bir çaba gerektirmiyor. Sır (Şiir) – Celâl Soycan Sayfa:53 Şaire Mektuplar (Öykü) – Murat Gülsoy Sayfa:54 Hulyalı Gecelerin Şiirleri (Şiir) – Nurullah Can Sayfa:57 Yabancılaşma: Modernist Edebiyattan Postmodernist Uğultuya – Günseli Sönmez İşçi Sayfa:58 Yabancılaşma, modernitenin iç sorunlarını ortaya çıkaran en önemli kavramlar arasındadır ve modernist edebiyat, bu yabancılaşmayla başetme çabası olarak görülebilir; fakat kültürel yabancılaşma izleği yalnızca modernist edebiyata özgü değildir kuşkusuz. Kaygılar, kuşkular, korkular ve yalıtılmışlık duygusu ile beslenen yabancılaşma, Shakespeare'in birçok karakterini ve özellikle Hamlet'i tanımlayan özellikler arasındadır. Eski Büyük Komünist, Aleksandr Soljenitsin – Sabri Gürses Sayfa:64 Moskova'daki Büyük Komünist adlı caddenin adı Aleksandr Soljenitsin olarak değiştirildi. Bundan sonra caddedeki bir plakette şu yazı yer alacak: “Aleksandr Soljenitsin Caddesi adı, 2008 yılında, edebiyat ve hümanist etkinlikler alanındaki çalışmalarıyla Nobel Ödülü, SSCB ve Rus Devlet Ödülleri sahibi ünlü Rus yazar ve kamusal figürün anısına verilmiştir.” Postmodern Sakız Lekeleri (Şiir) – Sadık Yaşar Sayfa:70 Baha Tevfik: “Edebiyat Kat'iyen Muzırdır!” – Savaş Kılıç-Selçuk Aylar Sayfa:71 Baha Tevfik, biraz huysuz bir eleştirmen ve düşünce adamıdır. Argumentum ad hominem'in de dahil olduğu her türlü silahı kullanmaktan çekinmeyen bir düellocu, polemikçi olduğunu da eklemek gerekir buna. “Edebiyat kat'iyen muzırdır” yazısı, kaba bir ironiyle “Ahmet Haşim Bey'e ithaf” olunmuştur. İkimiz de Terleye Terleye (Şiir) – İbrahim Oluklu Sayfa:75 Selahattin Hilav'ın “Entelektüel Eylemci”leri – Remzi İnanç Sayfa:76 Felsefe ve psikanaliz alanında birçok önemli yapıtı dilimize çeviren Hilav'ın, babasının neredeyse tutkuyla benimsettiği edebiyatı da felsefeyle atbaşı götürdüğü söylenebilir. Türkiye ve dünya edebiyatının ünlü yapıtlarını felsefe merceğinden geçirerek irdelemesi deneme ve eleştiri dünyamıza yeni bir pencere açmıştır. “Anlat Derdi Çocuk” – Hüseyin Yurttaş Sayfa:79 Orhan Hançerlioğlu, ilk gençlik dönemimde severek okuduğum yazarlardan biriydi. Özellikle 1950'li yıllarda art arda yayımladığı romanları bana çok çarpıcı gelmişti. Hemen her birinde ayrı bir teknik, bir kurgu denemesi vardı bu romanların. Romanla oynar gibiydi Hançerlioğlu ve yerleşik roman anlayışının ötesinde bir şeyler arıyordu. Çevbir Sayfa:82 Rimbaud'nun Seyir Defteri – küçük İskender Sayfa:84 Şiir, sırf aşk acısı çekildiği için yazılmaz. Şiir, sırf memleketin idaresine fırça atılmak için yazılmaz. Şiir, sırf deliliğin dışa vurumu değildir. O, bir dert ortağı değildir. Şiiri bu amaçla yazan ve okuyandan kaçının. Onlar hem şiire, hem şaire hem de kendilerine zarar verirler. Rimbaud'nun kesilen bacağını tutuşturup meşale yapın kendinize ve yürümek mi / uzaklaşmak mı, ikisinden birini önemseyerek ilerleyin. Kelebek Diasporası (Şiir) – Ozan Durmaz Sayfa:85 Aczi yet / Ağrı (Şiir) – Emre Öztürk Sayfa:86 Bakmayın Parmakların Duruşuna Gördüğünüz Bir Dil Yarasıdır (Öykü) – Osman Kaçka
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.