Kitabın en dikkat çekici yönü, Batılı Tanrı anlayışının nasıl daha en baştan bir ikilemle karşı karşıya kaldığını göstermesi. Dolayısıyla, Batı'nın iyilik ve kötülük, varlıkların değeri, dünyayı algılama biçimleri gibi anlayışlarının nasıl şekillendiğini, temelde hangi sorumları giderebilmek için bu anlayışlarının ortaya çıktığını göstermesi.
Böylece, Varlık Zinciri, Platon'dan beri bir düşüncenin izini sürerken, Bruno, Pacal, Kepler, Kopernik, Spinoza, Leibniz, Kant ve Romantikler gibi önemli köşe taşlarında bu düşüncenin nasıl şekillendiğini ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra, bu düşünürlerin ve filozofların ‘başka dünyalardaki canlı varlıklar'dan ‘çeşitli hayvan türleri' hakkında tuhaf, yer yer ‘komik' değerlendirmelere, deniz kızları gibi hayali varlıkların nasıl gerçek varlıklar gibi dğerğlendirilmek zorunda kalındığından gök cisimlerine biçilen farklı rollere kadar bir dizi alanda da okuyucuya ilginç tarihsel örnekler sunuyor.
Kitabın en dikkat çekici yönü, Batılı Tanrı anlayışının nasıl daha en baştan bir ikilemle karşı karşıya kaldığını göstermesi. Dolayısıyla, Batı'nın iyilik ve kötülük, varlıkların değeri, dünyayı algılama biçimleri gibi anlayışlarının nasıl şekillendiğini, temelde hangi sorumları giderebilmek için bu anlayışlarının ortaya çıktığını göstermesi.
Böylece, Varlık Zinciri, Platon'dan beri bir düşüncenin izini sürerken, Bruno, Pacal, Kepler, Kopernik, Spinoza, Leibniz, Kant ve Romantikler gibi önemli köşe taşlarında bu düşüncenin nasıl şekillendiğini ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra, bu düşünürlerin ve filozofların ‘başka dünyalardaki canlı varlıklar'dan ‘çeşitli hayvan türleri' hakkında tuhaf, yer yer ‘komik' değerlendirmelere, deniz kızları gibi hayali varlıkların nasıl gerçek varlıklar gibi dğerğlendirilmek zorunda kalındığından gök cisimlerine biçilen farklı rollere kadar bir dizi alanda da okuyucuya ilginç tarihsel örnekler sunuyor.