Akademinin bu yarışma sonunda oy birliği ile kabul ettiği eser konuyu vatandaşlık terbiyesi etrafında açıklığa kavuşturan büyük eğitimci Kerschensteiner'in dilimize çevirdiğimiz bu eseri olmuştur. Eserin aslı Almanya'da defalarca basıldığı gibi Alman Cumhuriyetinin Anayasasına Vatandaşlık terbiyesi, herkesten beklenen bir vasıf olarak konmuş ve başta değerlendirilmiştir. Eserin uygulanması ile ilgili denemeler ise Kerschensteiner'in adını hem de Milletlerinin harp halinde oldukları bir sırada İngiliz Parlamentosunda saygı ile 'anmaya yetmiştir. Çünkü her özgür vatandaşın sahip olması gereken faziletlere (Erdemlere) Kerschenteiner bu eserinde büyük halk terbiyecisi Pestaloji kalbi ile değinmiş filozof Spranger'in deyimi ile bu ruhun dehasını göstermiştir. İşte bu inançladır ki biz'de eserin Mükafatlandırılmış nüshasını 1931 de, kavram bölümüne ait olan sistematik açıklamasını da çok partili hayata geçiş devremizde Bolu Milletvekilliğini temsil ettiğim sırada dilimize çevirmeyi kendimize vazife bilmiştik. Aynı nedenledir ki, ilk baskıları daha o yıllarda tükenmiş olan böyle bir eseri öztürkçeleştirilmiş şekli ile birleştirerek bastırmayı, günlümüzün sonu bir türlü gelmeyen bunalımları karşısında, dinlenme yaşlarımıza aldırış etmeden vatandaşlık görevi sayıyoruz. İnanıyoruz ki, Millî Kurtuluş Savaşlarımızdan doğan ve onun yüce iradesinden gücünü alan devrim Ruhunun istediği, topluma yararlı ve toplum için faal vatandaş eğitiminde benzen eserler daha uzun yıllar önümüzde birer örnek olarak duracaktır.
Halk oyunu ve halk iradesini hâkim kılma yolunda tek dereceli seçimlere geçtiğimiz ve ilk tecrübelerini başarı İle sonuçlandıramadığımız bir sırada, vatandaşlara yol gösterecek ana fikirleri belirtmeğe ve bunları yürütmeğe o kanaatteyim ki, her zamandan çok ihtiyacımız vardır. Şu hakikati ne kadar tekrarlarsak yeridir : «Etrafında milletçe toplanacağımız ve birleşeceğimiz» bir vatandaşlık terbiyesi zihniyetine yer vermek ve bu zihniyetin ahlâkî müeyyideleri karşısında İradelerimizi yoğurmak faziletini göstermekledir ki, her taraftan esebilecek ve her birimizi kasıp kavuracak bir ihtiras fırtınasının içine sürüklenmekten kendimizi koruyabiliriz!
İşin ruhu, bir kere kavrandıktan ve benimsendikten sonra bu örneklerin kendiliğinden çoğalacağına ve bizde de zenginleşeceğine şüphe yoktur. Hiç değişmeyen şekillerden hareket ve şekil üzerinde ısrar yerine zihniyetin köklerine gitmekledir ki vatandaşlık terbiyesinin ruhuna nüfuz edilmiş olacaktır. Son olarak «Tek bahtiyarlığı, millete hizmette» arayan Türk vatandaşları, çok temenni ederim ki bu hizmet ruhunun sıcaklığını, bu eserde bulsunlar! Tercüme edene kalacak en büyük zevk te bu tahmininde yanıltmamış olmaktır. -Hıfzırrahman Raşit Öymen, 1 Ağustos 1972, Ankara, Çankaya (Önsözden)
Akademinin bu yarışma sonunda oy birliği ile kabul ettiği eser konuyu vatandaşlık terbiyesi etrafında açıklığa kavuşturan büyük eğitimci Kerschensteiner'in dilimize çevirdiğimiz bu eseri olmuştur. Eserin aslı Almanya'da defalarca basıldığı gibi Alman Cumhuriyetinin Anayasasına Vatandaşlık terbiyesi, herkesten beklenen bir vasıf olarak konmuş ve başta değerlendirilmiştir. Eserin uygulanması ile ilgili denemeler ise Kerschensteiner'in adını hem de Milletlerinin harp halinde oldukları bir sırada İngiliz Parlamentosunda saygı ile 'anmaya yetmiştir. Çünkü her özgür vatandaşın sahip olması gereken faziletlere (Erdemlere) Kerschenteiner bu eserinde büyük halk terbiyecisi Pestaloji kalbi ile değinmiş filozof Spranger'in deyimi ile bu ruhun dehasını göstermiştir. İşte bu inançladır ki biz'de eserin Mükafatlandırılmış nüshasını 1931 de, kavram bölümüne ait olan sistematik açıklamasını da çok partili hayata geçiş devremizde Bolu Milletvekilliğini temsil ettiğim sırada dilimize çevirmeyi kendimize vazife bilmiştik. Aynı nedenledir ki, ilk baskıları daha o yıllarda tükenmiş olan böyle bir eseri öztürkçeleştirilmiş şekli ile birleştirerek bastırmayı, günlümüzün sonu bir türlü gelmeyen bunalımları karşısında, dinlenme yaşlarımıza aldırış etmeden vatandaşlık görevi sayıyoruz. İnanıyoruz ki, Millî Kurtuluş Savaşlarımızdan doğan ve onun yüce iradesinden gücünü alan devrim Ruhunun istediği, topluma yararlı ve toplum için faal vatandaş eğitiminde benzen eserler daha uzun yıllar önümüzde birer örnek olarak duracaktır.
Halk oyunu ve halk iradesini hâkim kılma yolunda tek dereceli seçimlere geçtiğimiz ve ilk tecrübelerini başarı İle sonuçlandıramadığımız bir sırada, vatandaşlara yol gösterecek ana fikirleri belirtmeğe ve bunları yürütmeğe o kanaatteyim ki, her zamandan çok ihtiyacımız vardır. Şu hakikati ne kadar tekrarlarsak yeridir : «Etrafında milletçe toplanacağımız ve birleşeceğimiz» bir vatandaşlık terbiyesi zihniyetine yer vermek ve bu zihniyetin ahlâkî müeyyideleri karşısında İradelerimizi yoğurmak faziletini göstermekledir ki, her taraftan esebilecek ve her birimizi kasıp kavuracak bir ihtiras fırtınasının içine sürüklenmekten kendimizi koruyabiliriz!
İşin ruhu, bir kere kavrandıktan ve benimsendikten sonra bu örneklerin kendiliğinden çoğalacağına ve bizde de zenginleşeceğine şüphe yoktur. Hiç değişmeyen şekillerden hareket ve şekil üzerinde ısrar yerine zihniyetin köklerine gitmekledir ki vatandaşlık terbiyesinin ruhuna nüfuz edilmiş olacaktır. Son olarak «Tek bahtiyarlığı, millete hizmette» arayan Türk vatandaşları, çok temenni ederim ki bu hizmet ruhunun sıcaklığını, bu eserde bulsunlar! Tercüme edene kalacak en büyük zevk te bu tahmininde yanıltmamış olmaktır. -Hıfzırrahman Raşit Öymen, 1 Ağustos 1972, Ankara, Çankaya (Önsözden)