#smrgKİTABEVİ Venedik'ten İstanbul'a Modern Ermeni Tiyatrosu'nun İlk Adımları -
Ermenilerin modern Türkçe tiyatronun kuruluşuna yaptıkları önemli katkı çoğumuz tarafından bilinir. Fakat araştırmalar, genellikle 1800'lü yılların ikinci yarısında İstanbul'da kurulup gelişmiş olan profesyonel Ermeni tiyatro grupları, bunların Türkçe verdikleri temsiller ve Türkçe icra edilen tiyatroya sundukları katkılar noktasında yoğunlaşır. Oysa Ermeni tiyatrosunun Türk tiyatrosuyla ilişkisi bu dönemden çok daha önce, henüz İstanbul'da ne modern bir Ermeni, ne de modern bir Türk tiyatrosundan bahsetmenin mümkün olmadığı yıllarda, Venedik'te Mıkhitaristlerin San Lazzaro (Surp Ğazar) Adası'ndaki manastırlarında başlamıştır. San Lazzaro Adası'nda, çoğu Osmanlı ülkesinde doğmuş olan Mıkhitarist Ermeni Rahipler tarafından yazılıp günümüze kadar ulaşan Ermeni harfli en eski Türkçe tiyatro metinleri 1790'lı yıllara aittir. Ancak bu eserler bugüne kadar ne Türk, ne de Ermeni araştırmacılar tarafından ayrıntılı biçimde incelememişlerdir. Başta Metin And olmak üzere bazı araştırmacılar eserlerinde bu oyunlardan sadece birkaç satırla bahsetmekle yetinmişlerdir. Ve sonuçta Türkiye'de Batılı anlamdaki tiyatronun, bir edebi tür olarak, Şinasi'nin 1860'ta yazdığı Şair Evlenmesi ile başladığı konusunda genel bir kanaat oluşmuştur. Söz konusu oyunlara yönelik ilk ciddi araştırma 1984 yılında Venedik Ca' Foscari Üniversitesi'nin Doğu Dilleri ve Edebiyatları bölümünü bitirme teziyle uğraşırken Yervant Baret Manok tarafından gerçekleştirilmiştir. Ancak bu değerli çalışma o tarihlerde çok fazla ilgi görmemiş ve araştırmacı tarafından değerlendirileceği günü beklemek üzere rafa kaldırılmıştır.
İşte şimdi bu değerli çalışmanın Türkiyeli okurlarla buluşma zamanı! 18. yüzyılın sonunda, Ermeni Mıkhitarist Manastırı'nda yazılan ve Venedik Karnavalı'nda düzenli olarak icra edilen ilk modern Türkçe oyunların, yazıldıkları tarihten yaklaşık iki asır sonra kendilerine hayat veren Ermeni rahiplerin doğduğu ülkeye, Türkiye'ye gecikmeli dönüşü Bgst Yayınları ve Anadolu Kültür arasındaki işbirliği çerçevesinde gerçekleştiriliyor. (Tanıtım Bülteninden)
Ermenilerin modern Türkçe tiyatronun kuruluşuna yaptıkları önemli katkı çoğumuz tarafından bilinir. Fakat araştırmalar, genellikle 1800'lü yılların ikinci yarısında İstanbul'da kurulup gelişmiş olan profesyonel Ermeni tiyatro grupları, bunların Türkçe verdikleri temsiller ve Türkçe icra edilen tiyatroya sundukları katkılar noktasında yoğunlaşır. Oysa Ermeni tiyatrosunun Türk tiyatrosuyla ilişkisi bu dönemden çok daha önce, henüz İstanbul'da ne modern bir Ermeni, ne de modern bir Türk tiyatrosundan bahsetmenin mümkün olmadığı yıllarda, Venedik'te Mıkhitaristlerin San Lazzaro (Surp Ğazar) Adası'ndaki manastırlarında başlamıştır. San Lazzaro Adası'nda, çoğu Osmanlı ülkesinde doğmuş olan Mıkhitarist Ermeni Rahipler tarafından yazılıp günümüze kadar ulaşan Ermeni harfli en eski Türkçe tiyatro metinleri 1790'lı yıllara aittir. Ancak bu eserler bugüne kadar ne Türk, ne de Ermeni araştırmacılar tarafından ayrıntılı biçimde incelememişlerdir. Başta Metin And olmak üzere bazı araştırmacılar eserlerinde bu oyunlardan sadece birkaç satırla bahsetmekle yetinmişlerdir. Ve sonuçta Türkiye'de Batılı anlamdaki tiyatronun, bir edebi tür olarak, Şinasi'nin 1860'ta yazdığı Şair Evlenmesi ile başladığı konusunda genel bir kanaat oluşmuştur. Söz konusu oyunlara yönelik ilk ciddi araştırma 1984 yılında Venedik Ca' Foscari Üniversitesi'nin Doğu Dilleri ve Edebiyatları bölümünü bitirme teziyle uğraşırken Yervant Baret Manok tarafından gerçekleştirilmiştir. Ancak bu değerli çalışma o tarihlerde çok fazla ilgi görmemiş ve araştırmacı tarafından değerlendirileceği günü beklemek üzere rafa kaldırılmıştır.
İşte şimdi bu değerli çalışmanın Türkiyeli okurlarla buluşma zamanı! 18. yüzyılın sonunda, Ermeni Mıkhitarist Manastırı'nda yazılan ve Venedik Karnavalı'nda düzenli olarak icra edilen ilk modern Türkçe oyunların, yazıldıkları tarihten yaklaşık iki asır sonra kendilerine hayat veren Ermeni rahiplerin doğduğu ülkeye, Türkiye'ye gecikmeli dönüşü Bgst Yayınları ve Anadolu Kültür arasındaki işbirliği çerçevesinde gerçekleştiriliyor. (Tanıtım Bülteninden)