Yaraları saklamakta hiçbir fayda yoktur. Her şeyi, ama her şeyi bütün çıplaklığı ile ortaya koymak lâzımdır. Ancak böyle yapabilirsek yaraları tedavi mümkün olur
Ben bu kitapçıklar serisinde dış görünüşü ile sefahat âlemlerini vermekle yetinmiyeceğim. Her gün dudaklarında sahte tebessümlerle karşımıza çıkan bir zavallılar ordusundan bahsedeceğim. İçki, kahkaha ve şehvet denizinin içinde yüzerek yaşadıklarını zanneden bu zavallılar aslında her gün yeniden ve işkenceler içinde kıvranarak ölmektedirler, Bunların şatafatlı hayatlarının arkasında tahammül, edilmez ıztırapIar gizlidir. İşte yollarını şaşırmak üzere bulunanları uyandıracak en kuvvetli ilâç bu serinin ikinci kısmını teşkil eden itiraflar olacaktır.
Gerçeklerin bütün çıplaklığı ile gösterilmesinden ürkenler bu kitapçıklara cephe alacaklar. En iyimserler bile hiç olmazsa yazış tarzına kusur bulacaklar ve söyleyeceklerimi bir rahip edası ile nakletmenin daha uygun olduğunu iddia edeceklerdir. Çünkü şimdiye kadar hep böyle yapılmıştır.
- Ben de onlara şöyle cevap vereceğim:
-O kabil yazılardan bugüne kadar ne fayda gördünüz? Kime sesinizi duyurabildiniz? Yazdıklarınızı, yazınızı diyenlerden başka okuyan oldu mu?
Ben geniş kütlelere hitap ediyorum. Adem'in Cennetten kovulduğundan beri, insan topluluklarını mahveden tehlikeyi onlara göstermek istiyorum. Hakikatleri olduğu gibi çekinmeden ve hiçbir noktasını gizlemeden göstermeğe çalışacağım.
Ben sırf, hıçkırıklar, ıztıraplar, kahırlar içinde geçen on yılını yetişen bir genç kız nesli uğruna feda ettim. Eğer bu seri yazılarımı okurlarken körpe, toy ve gönüllerince tertemiz aşklara hazırlanmış genç kızlar tuttuğum ışığın altında bu korkunç mikrobu yakalayıp görürlerse bana yaşadığım cemiyette vazifesini yapmış bir insanın huzurunu vereceklerdir. Bundan fazlasını da istemiyorum.
Bu kitaplardaki vakalar neslimiz için yüz karasıdır. İşte bunun için de adını YAKILACAK KITAPLAR koydum.
Bu kitapların daha iyi yetiştirmeğe çalışacağımız gelecek nesillerin eline geçmemesi için okunduktan sonra yakılmasını istiyorum.
Yaraları saklamakta hiçbir fayda yoktur. Her şeyi, ama her şeyi bütün çıplaklığı ile ortaya koymak lâzımdır. Ancak böyle yapabilirsek yaraları tedavi mümkün olur
Ben bu kitapçıklar serisinde dış görünüşü ile sefahat âlemlerini vermekle yetinmiyeceğim. Her gün dudaklarında sahte tebessümlerle karşımıza çıkan bir zavallılar ordusundan bahsedeceğim. İçki, kahkaha ve şehvet denizinin içinde yüzerek yaşadıklarını zanneden bu zavallılar aslında her gün yeniden ve işkenceler içinde kıvranarak ölmektedirler, Bunların şatafatlı hayatlarının arkasında tahammül, edilmez ıztırapIar gizlidir. İşte yollarını şaşırmak üzere bulunanları uyandıracak en kuvvetli ilâç bu serinin ikinci kısmını teşkil eden itiraflar olacaktır.
Gerçeklerin bütün çıplaklığı ile gösterilmesinden ürkenler bu kitapçıklara cephe alacaklar. En iyimserler bile hiç olmazsa yazış tarzına kusur bulacaklar ve söyleyeceklerimi bir rahip edası ile nakletmenin daha uygun olduğunu iddia edeceklerdir. Çünkü şimdiye kadar hep böyle yapılmıştır.
- Ben de onlara şöyle cevap vereceğim:
-O kabil yazılardan bugüne kadar ne fayda gördünüz? Kime sesinizi duyurabildiniz? Yazdıklarınızı, yazınızı diyenlerden başka okuyan oldu mu?
Ben geniş kütlelere hitap ediyorum. Adem'in Cennetten kovulduğundan beri, insan topluluklarını mahveden tehlikeyi onlara göstermek istiyorum. Hakikatleri olduğu gibi çekinmeden ve hiçbir noktasını gizlemeden göstermeğe çalışacağım.
Ben sırf, hıçkırıklar, ıztıraplar, kahırlar içinde geçen on yılını yetişen bir genç kız nesli uğruna feda ettim. Eğer bu seri yazılarımı okurlarken körpe, toy ve gönüllerince tertemiz aşklara hazırlanmış genç kızlar tuttuğum ışığın altında bu korkunç mikrobu yakalayıp görürlerse bana yaşadığım cemiyette vazifesini yapmış bir insanın huzurunu vereceklerdir. Bundan fazlasını da istemiyorum.
Bu kitaplardaki vakalar neslimiz için yüz karasıdır. İşte bunun için de adını YAKILACAK KITAPLAR koydum.
Bu kitapların daha iyi yetiştirmeğe çalışacağımız gelecek nesillerin eline geçmemesi için okunduktan sonra yakılmasını istiyorum.