^#smrgSAHAF Yemyeşil Şeriat, Bembeyaz Demokrasi -

“Bu kitap, Metiner'in kişiliğini ve inançlarını açıklamasının ötesinde 1960-1990 döneminde Türkiye'nin neler yaşadığını anlatması açısından son derece önemli.Adeta ‘Öteki Türkiye'yi bize gösteriyor. Zira biz (kimilerine göre Laik Kesim, kimine göre Beyaz Türkler) onları görmezden gelirdik. Dinci olduklarından dolayı küçümserdik. Oysa Metiner'in kitabı bizim de ne kadar cahil, ne kadar vurdum duymaz olduğumuzu anlatıyor. Türkiye'nin 30 yıllık bir döneminin politik ve sosyolojik analizinin yapıldığı bu kitap, bizlere hiç bilmediğimiz bir dünyanın kapıların açıyor. Ben şimdiye kadar İslamcıların dünyasını böylesine cesaretle anlatan bir kitaba veya tanıklığa rastlamadım. Çok şey öğrendim.” -Mehmet Ali Birand

“Ben ‘Tek Yol Devrim!'den geliyordum. Mehmet Metiner, ‘Tek Yol İslam!' dan… İkimizde dünyayı değiştirmek çin yola çıkmıştık. Ben çok partili demokrasiye inanıyordum. Mehmet Metiner de… Bana göre demokrasi ‘emparyalizmin oyunu'ydu. Mehmet'e göre de ‘küfür düzeni'… Bence ‘komünist düzen'di Türkiye'yi ve insanlığı kurtaracak olan. Mehmet için de ‘İslamcı düzen'di. Benim de bir dinim vardı. Mehmet'in de… Benimki laik bir dindi, adı Marksizm olan, Mehmet'inki İslam'dı. İkimiz de toplum ve devlet düzeni olarak kendi dinlerimizin kurtarıcılığından en ufak bir kuşku duymuyorduk. Gerçek tekelimizdeydi… Geçmişte yüzleşmek de, hesaplaşmak da hiç kolay değil. Ben de kaçamadım geçmişimden… Üstelik ‘Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım' isimli kitabımda anlatmaya çalıştım bunu. İyi ki Mehmet Metiner de geçmişinden kaçmadı, geçmişiyle yüzleşme, hesaplaşma yürekliliğini gösterdi.” -Hasan Cemal