Dört yıldır, tel örgülerle çevrilmiş bir mahpus damında tutsaktır Figen Yüksekdağ. Ama o erdemli duruşunu şiirle buluşturup, bugünün sözünü, geçmişin közüne karıştırarak, söylemek istediğini söyler yine de. İnsanlığın kayıplara karışmış erdemi olan barışı, kardeşliği, eşitliği, özgürlüğü yeşertmenin peşine düşer.
"Ya birlikte yanacağız/Ya da yaşayacağız sonsuza kadar"
diyerek, barışa giden yolun beraberlikten geçeceğinin altını çizer.
Aşkın, en devrimci eylem olduğunu unutmaz Figen Yüksekdağ. "Galiba aşkı şimdi anladım/Ama ne yazık/taşmayan bir nehir gibiyim" dese de bence, yatağından taşıp, tel örgüleri, yüksek duvarları aşarak, umudunu mavilere boyamış bile. Üstelik "idareden habersiz." - Suna Aras
Dört yıldır, tel örgülerle çevrilmiş bir mahpus damında tutsaktır Figen Yüksekdağ. Ama o erdemli duruşunu şiirle buluşturup, bugünün sözünü, geçmişin közüne karıştırarak, söylemek istediğini söyler yine de. İnsanlığın kayıplara karışmış erdemi olan barışı, kardeşliği, eşitliği, özgürlüğü yeşertmenin peşine düşer.
"Ya birlikte yanacağız/Ya da yaşayacağız sonsuza kadar"
diyerek, barışa giden yolun beraberlikten geçeceğinin altını çizer.
Aşkın, en devrimci eylem olduğunu unutmaz Figen Yüksekdağ. "Galiba aşkı şimdi anladım/Ama ne yazık/taşmayan bir nehir gibiyim" dese de bence, yatağından taşıp, tel örgüleri, yüksek duvarları aşarak, umudunu mavilere boyamış bile. Üstelik "idareden habersiz." - Suna Aras