Kardeşim Prof. Fahir İz, bunu çok sıkı bir şekilde takibe başladı. Avrupa'dan örnekler gösterdi, gittiği yerlerden mektupla nereye geldiğimi sordu, hasıllı beni çalışmaya mecbur etti. İkinci Büyük Millet Meclisi'nin mücahitlerinden Erzurum Mebusu Gözübüyükzade Ziya Bey'in mahdumu, sevgili dostumuz Avukat Kemaleddin Nomer Bey de bir gün: "Bütün tasnif ve tertibi bana ait, ne varsa hepsini yazınız.
Eser isterse büyük olsun, yılbaşından evvel çıkaralım." diyerek beni bir kere daha gayrete getirdi. Ticari ahlakın bozulması yüzünden ticareti terk eden, kayınpederi Mehmed Akif Bey'in de büyük takdirine mazhar olan, ahlaki fazilek numunesi, aziz dostumuz Muhiddi Akçor Bey de evvelce düşündüğüm "Yılların İzleri" ismi yerine "Yılların İzi" demekliğimi tavsiye etti. Ben de onun isim babalığını kabul ettim.
Yılların İzi adını taşıyan bu kitap, nev'i şahsına münhasırn bir hatırattır. Hem muharriri, hem de muhtevası bakımından büyük bir kıymet ve hususiyet taşır. Mahiz İz Hoca seksen yıla yaklaşan (1895-1974) hayatında iz bırakan hatıralarını son senelerinde kaleme alarak bu eseri vücuda getirmiştir. Hatıraları çeşitli yönlerden değerli ve alaka çekicidir..
Kardeşim Prof. Fahir İz, bunu çok sıkı bir şekilde takibe başladı. Avrupa'dan örnekler gösterdi, gittiği yerlerden mektupla nereye geldiğimi sordu, hasıllı beni çalışmaya mecbur etti. İkinci Büyük Millet Meclisi'nin mücahitlerinden Erzurum Mebusu Gözübüyükzade Ziya Bey'in mahdumu, sevgili dostumuz Avukat Kemaleddin Nomer Bey de bir gün: "Bütün tasnif ve tertibi bana ait, ne varsa hepsini yazınız.
Eser isterse büyük olsun, yılbaşından evvel çıkaralım." diyerek beni bir kere daha gayrete getirdi. Ticari ahlakın bozulması yüzünden ticareti terk eden, kayınpederi Mehmed Akif Bey'in de büyük takdirine mazhar olan, ahlaki fazilek numunesi, aziz dostumuz Muhiddi Akçor Bey de evvelce düşündüğüm "Yılların İzleri" ismi yerine "Yılların İzi" demekliğimi tavsiye etti. Ben de onun isim babalığını kabul ettim.
Yılların İzi adını taşıyan bu kitap, nev'i şahsına münhasırn bir hatırattır. Hem muharriri, hem de muhtevası bakımından büyük bir kıymet ve hususiyet taşır. Mahiz İz Hoca seksen yıla yaklaşan (1895-1974) hayatında iz bırakan hatıralarını son senelerinde kaleme alarak bu eseri vücuda getirmiştir. Hatıraları çeşitli yönlerden değerli ve alaka çekicidir..