#smrgKİTABEVİ Yirminci Yüzyılda Dans Sanatı: Kuram ve Pratik -
Kitap, Türkiye'de Batılı anlamda dans eğitiminin başlangıcı, bu eğitimin dönüşümü, gelişimi, çeşitlenmesi ve bu süreçler içerisinde karşılaşılan sorunlar, tıkanıklıklar ve bunların giderilmesi için başvurulan türlü çözüm arayışlarını ele alan tarihsel bir başlangıç bölümünün ardından günümüzde çağdaş dans sanatı alanında tanık oduğumuz çok çeşitli yaratıcı eylem ve söylemleri anlayabilmek için bu pratikleri mümkün kılan tarihsel arka plana, yaratıcılarının kendi ifadeleri üzerinden bir bakış sunuyor. Kitapta, "modern dans"ın baleden ve sosyal danslar gibi eğlencelik dans formlarından kendini ayırarak meşru ve bağımsız bir sanat dalı olarak kurgulanması sürecinde öncülük etmiş dansçı ve koreografların kaleme aldıkları metinlerde, harekete, sanata, dansa, doğal ve yapay olana dair kimi zaman birbirini tamamlayan, kimi zaman da çatışan tanımlamalarını bulacaksınız.
Son bölümde ise geçtiğimiz on beş boyunca meşru bir akademik disiplin olma savaşı vererek kendi yayınlarıyla üniversite kürsülerini oluşturan "dans çalışmaları" alanında ele alınan yaygın temalardan örnekler, üç ana izlek çerçevesinde ele alınmakta. "Bedenin İnşası" olarak adlandırılan ilk izlek, bedenin verili bir gerçeklik olmadığını, çeşitli politik, ideolojik söylemler ve teknikler tarafından oluşturulan bir süreç olduğunu vurgulayan makalelerden oluşuyor.
Kitap, Türkiye'de Batılı anlamda dans eğitiminin başlangıcı, bu eğitimin dönüşümü, gelişimi, çeşitlenmesi ve bu süreçler içerisinde karşılaşılan sorunlar, tıkanıklıklar ve bunların giderilmesi için başvurulan türlü çözüm arayışlarını ele alan tarihsel bir başlangıç bölümünün ardından günümüzde çağdaş dans sanatı alanında tanık oduğumuz çok çeşitli yaratıcı eylem ve söylemleri anlayabilmek için bu pratikleri mümkün kılan tarihsel arka plana, yaratıcılarının kendi ifadeleri üzerinden bir bakış sunuyor. Kitapta, "modern dans"ın baleden ve sosyal danslar gibi eğlencelik dans formlarından kendini ayırarak meşru ve bağımsız bir sanat dalı olarak kurgulanması sürecinde öncülük etmiş dansçı ve koreografların kaleme aldıkları metinlerde, harekete, sanata, dansa, doğal ve yapay olana dair kimi zaman birbirini tamamlayan, kimi zaman da çatışan tanımlamalarını bulacaksınız.
Son bölümde ise geçtiğimiz on beş boyunca meşru bir akademik disiplin olma savaşı vererek kendi yayınlarıyla üniversite kürsülerini oluşturan "dans çalışmaları" alanında ele alınan yaygın temalardan örnekler, üç ana izlek çerçevesinde ele alınmakta. "Bedenin İnşası" olarak adlandırılan ilk izlek, bedenin verili bir gerçeklik olmadığını, çeşitli politik, ideolojik söylemler ve teknikler tarafından oluşturulan bir süreç olduğunu vurgulayan makalelerden oluşuyor.