#smrgSAHAF Zaman Yeli - 2000

Kondisyon:
Çok İyi
Basıldığı Matbaa:
Şefik Matbaası
Dizi Adı:
Çağdaş Türk Edebiyatı
ISBN-10:
9754704562
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199035447
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
111 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2000
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
30,40
Havale/EFT ile: 29,49
Stoktan teslim
1199035447
421534
Zaman Yeli -        2000
Zaman Yeli - 2000 #smrgSAHAF
30.40
“Geçmişi yeniden kuran” bir ütopya... İsyancılara karşı Selçuklu safında çarpışıp esir düşmüş kör askerle sağır kilise ressamının, Moğol istilası yıllarında Kapadokya'nın yeraltı âleminde dinleri, mezhepleri kaynaştıran bir ortaklaşmacı hayatın ortaya çıkışına varan macerası.

Vücudumuzdaki her şey dünyayla yaşıttır, bu nedenle benim hem otuzdört yaşında hem de altı milyar yaşında olduğum doğrudur. Zamanın geçişi, duruşlara benziyor. Zaman geçip gitti derken maddenin biçim ve yer değiştirdiğini söylemiş oluyoruz yalnızca; çünkü zaman bir soyutlamadan başka bir şey değil. Bu yüzden olmalı, Kapadokya'nın geçip gitmiş zamanına, en az biçim değiştirdiği yerlerden girip çıktığımda kendimi ‘tarihsel kurgu yapayım derken tarihsel zaman bulmuş düş definecisi' gibi hissettim.

Dil ve zaman ilişkisi bir yazarın ‘arkeolojik arka planı'dır; oradan hiçbir anlamı olmayan böcek ölüleri de çıkar, bir heykel de. Günlük dilde ikona diyoruz, yeraltı şehirlerinden sözediyoruz, Haydar, Vasili veya Dimitri adlarını söyleyip geçiyoruz. Oysa ‘tarihsel bilinçaltı'nı biraz kazıyınca, doğada hiçbir şeyin yok olmadığını, yalnızca ‘biçim değiştirdiğini' anlamamız kolaylaşıyor. Tıpkı bir noktadan diğer noktaya yer değiştiren hava akımı gibi: Yel gibi Zaman gibi. Zaman Yeli gibi.” Gürsel Korat, 1994

“Geçmişi yeniden kuran” bir ütopya... İsyancılara karşı Selçuklu safında çarpışıp esir düşmüş kör askerle sağır kilise ressamının, Moğol istilası yıllarında Kapadokya'nın yeraltı âleminde dinleri, mezhepleri kaynaştıran bir ortaklaşmacı hayatın ortaya çıkışına varan macerası.

Vücudumuzdaki her şey dünyayla yaşıttır, bu nedenle benim hem otuzdört yaşında hem de altı milyar yaşında olduğum doğrudur. Zamanın geçişi, duruşlara benziyor. Zaman geçip gitti derken maddenin biçim ve yer değiştirdiğini söylemiş oluyoruz yalnızca; çünkü zaman bir soyutlamadan başka bir şey değil. Bu yüzden olmalı, Kapadokya'nın geçip gitmiş zamanına, en az biçim değiştirdiği yerlerden girip çıktığımda kendimi ‘tarihsel kurgu yapayım derken tarihsel zaman bulmuş düş definecisi' gibi hissettim.

Dil ve zaman ilişkisi bir yazarın ‘arkeolojik arka planı'dır; oradan hiçbir anlamı olmayan böcek ölüleri de çıkar, bir heykel de. Günlük dilde ikona diyoruz, yeraltı şehirlerinden sözediyoruz, Haydar, Vasili veya Dimitri adlarını söyleyip geçiyoruz. Oysa ‘tarihsel bilinçaltı'nı biraz kazıyınca, doğada hiçbir şeyin yok olmadığını, yalnızca ‘biçim değiştirdiğini' anlamamız kolaylaşıyor. Tıpkı bir noktadan diğer noktaya yer değiştiren hava akımı gibi: Yel gibi Zaman gibi. Zaman Yeli gibi.” Gürsel Korat, 1994

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat