#smrgKİTABEVİ Zeki Müren: Rakipsiz Sanatkar -

Stok Kodu:
1199049159
Boyut:
22,5x22,5
Sayfa Sayısı:
216 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2003
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
1199049159
435155
Zeki Müren: Rakipsiz Sanatkar -
Zeki Müren: Rakipsiz Sanatkar - #smrgKİTABEVİ
0.00
Zeki Müren'in yaşam öyküsünü yazmak istediğimi söylediğimde herkes bu soruyu sordu. İsteğim, şaşırtıcı, inanılmaz hatta saçma geldi bazı insanlara. Bazıları da şaka yaptığımı sandı. Onlara hak vermiyor değildim. Çünkü ben felsefe öğrenimi gördüm. Gazeteci değilim. Müzikle profesyonel anlamda hiç ilgim olmadı. Böyle birinin Zeki Müren'le yaşamını yazmayı isteyecek kadar ilgilenmesi biraz şaşırtıcı olabilirdi.

Ben iyi bir dinleyiciyim. Annemin sesi çok güzeldi. Bu nedenle müzikle, özellikle de klâsik Türk müziğiyle küçük yaşta tanıştım. Yaşamımın her döneminde müziğin önemli yeri oldu. Bu yerin baş köşesine de hep Zeki Müren oturdu. O şarkı söylediğinde başka bir zaman kesitine geçerdim sanki. Hala da öyle ya...

Küçücük bir ilkokul öğrencisiyken başlayan Zeki Müren hayranlığım hiç bitmedi. Önceleri yalnızca müziğiydi beni çeken. Ama büyüdükçe kişiliğini merak etmeye başladım. Aldığı eğitim, Türkçeyi kullanmaktaki özeni, işine verdiği önem, yaşama biçimi, hakkında söylenenler son derece etkiliyordu beni. O, yıllarca halkını memnun ederek tahtını korumayı bilen bir prensti benim gözümde. Demokrat, lâiklikten yana, hoşgörülü, insanlara saygılı, yurdunu ve ulusunu seven bir prens. Sesi, sanki bu dünyadan değil, bilinmeyen, bambaşka bir dünyadan gelirdi kulağıma. Radyo programında beş dakika onu dinlemek için oyunu bıraktığım günlerden, yalnızca karşıdan görebilmek için Bodrum'a gittiğim günlere kadar uzandı Zeki Müren sevgim. Ve de hiç azalmadı. Sanıyorum baştaki sorunun yanıtı bu: Onu sevdiğim ve ona saygı duyduğum için Zeki Müren. (Kitaptan)

Zeki Müren'in yaşam öyküsünü yazmak istediğimi söylediğimde herkes bu soruyu sordu. İsteğim, şaşırtıcı, inanılmaz hatta saçma geldi bazı insanlara. Bazıları da şaka yaptığımı sandı. Onlara hak vermiyor değildim. Çünkü ben felsefe öğrenimi gördüm. Gazeteci değilim. Müzikle profesyonel anlamda hiç ilgim olmadı. Böyle birinin Zeki Müren'le yaşamını yazmayı isteyecek kadar ilgilenmesi biraz şaşırtıcı olabilirdi.

Ben iyi bir dinleyiciyim. Annemin sesi çok güzeldi. Bu nedenle müzikle, özellikle de klâsik Türk müziğiyle küçük yaşta tanıştım. Yaşamımın her döneminde müziğin önemli yeri oldu. Bu yerin baş köşesine de hep Zeki Müren oturdu. O şarkı söylediğinde başka bir zaman kesitine geçerdim sanki. Hala da öyle ya...

Küçücük bir ilkokul öğrencisiyken başlayan Zeki Müren hayranlığım hiç bitmedi. Önceleri yalnızca müziğiydi beni çeken. Ama büyüdükçe kişiliğini merak etmeye başladım. Aldığı eğitim, Türkçeyi kullanmaktaki özeni, işine verdiği önem, yaşama biçimi, hakkında söylenenler son derece etkiliyordu beni. O, yıllarca halkını memnun ederek tahtını korumayı bilen bir prensti benim gözümde. Demokrat, lâiklikten yana, hoşgörülü, insanlara saygılı, yurdunu ve ulusunu seven bir prens. Sesi, sanki bu dünyadan değil, bilinmeyen, bambaşka bir dünyadan gelirdi kulağıma. Radyo programında beş dakika onu dinlemek için oyunu bıraktığım günlerden, yalnızca karşıdan görebilmek için Bodrum'a gittiğim günlere kadar uzandı Zeki Müren sevgim. Ve de hiç azalmadı. Sanıyorum baştaki sorunun yanıtı bu: Onu sevdiğim ve ona saygı duyduğum için Zeki Müren. (Kitaptan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat