Bu düşünceleriyle Searle, günümüz insanlık bilgi düzeyinin, kadim zihin-beden ilişkisi probleminin, en azından bilincin tartışıldığı düzlemlerde doyurucu ve kesin bilgiye henüz ulaşamadığını açıkça ifade etmektedir: ' Yazar zihin felsefesi di önemli bir yeri olan bu eserinde, hem 'maddeci' hem de 'dualist' hakim gelenekleri eleştirmekte ve onların teorilerini kendi teorileriyle bertaraf etmektedir. Bilinci merkezi bir zihinsel görüngü olarak düşündüğü için, kavramı kendi şartları içinde ciddi olarak inceleyerek, zihnin bir bilgisayar programı olduğunu kabul eden teoriyi 'tabutuna sön çiviyi çakmak istercesine' hedef almaktadır. Ve yine zihnin yeniden keşfi umudunu meşrulaştırabilecek şekilde zihinsel görüngüleri inceleme yöntemlerini yeniden şekillendirecek bazı önerilerde bulunan yazar, zihnin yeniden keşfinin, basit veya yegane bir yolunun olmadığını düşünür. (Arka kapaktan)
Bu düşünceleriyle Searle, günümüz insanlık bilgi düzeyinin, kadim zihin-beden ilişkisi probleminin, en azından bilincin tartışıldığı düzlemlerde doyurucu ve kesin bilgiye henüz ulaşamadığını açıkça ifade etmektedir: ' Yazar zihin felsefesi di önemli bir yeri olan bu eserinde, hem 'maddeci' hem de 'dualist' hakim gelenekleri eleştirmekte ve onların teorilerini kendi teorileriyle bertaraf etmektedir. Bilinci merkezi bir zihinsel görüngü olarak düşündüğü için, kavramı kendi şartları içinde ciddi olarak inceleyerek, zihnin bir bilgisayar programı olduğunu kabul eden teoriyi 'tabutuna sön çiviyi çakmak istercesine' hedef almaktadır. Ve yine zihnin yeniden keşfi umudunu meşrulaştırabilecek şekilde zihinsel görüngüleri inceleme yöntemlerini yeniden şekillendirecek bazı önerilerde bulunan yazar, zihnin yeniden keşfinin, basit veya yegane bir yolunun olmadığını düşünür. (Arka kapaktan)