Tanıdım derken, fizik olarak tanımaktan,
etten-kemikten Zühtü Müridoğlu'nu tanımaktan söz ediyorum.
“Etten-kemikten” lafın gelişi, bir deyim..
Benim tanıdığım Zühtü Hocanın fizik varlığı;
anılar (elbet kendisi tarafından yapılmış, eşinin büstü, birkaç yontusu),
kitaplar, plaklar (bir dolu), ödüller (sayısız), desenler ve,
eşyaları ile değil de işleri ve çevreleriyle yaşayan insanların evlerinde rastlanacak türden
ip-ince, up-uzun, ap-akıl, dup-duygu bir gencin,
seksenaltı yaşındaki bir gencin yaşama sevincinde somutlaşıyordu.
Rakısını yudumlayışındaki keyiften dökülen göngörmüş-gençliğinin;
her beş dakikada yaktığı sigarasından (tıpkı bir ayine hazırlanır gibi:
önce uzun uzun, ince parmaklar arasında çevrilip duruyor,
arada bir dudakların arasına götürülüyor, neden sonra yakılıyor, ve bir,
bilemediniz iki nefes çekilip hemen söndürülüyor)
vazgeçmeyişindeki umursamaz-gençliğinin; konuşurken konuşurken,
birden lafı kesip, el çırparak, “Hay Allah, kitabım çıkıyor!”
diye bir çocuk gibi sevinen, hiç-büyümemiş-gençliğinin yaşama sevincine,
geç de olsa tanık olmanın, ortak olmanın mutluluğunu tattım.
Yapı Kredi Yayınları'nın, “Oktay Rifat Kitabı” ile başlattığı ustalar dizisine “Zühtü Müridoğlu Kitabı”yla devam edebilmek kurumumuzun mutluluğu oluyor.
ve de onuru, kıvancı... -Turhan Ilgaz (Sunuştan)
Tanıdım derken, fizik olarak tanımaktan,
etten-kemikten Zühtü Müridoğlu'nu tanımaktan söz ediyorum.
“Etten-kemikten” lafın gelişi, bir deyim..
Benim tanıdığım Zühtü Hocanın fizik varlığı;
anılar (elbet kendisi tarafından yapılmış, eşinin büstü, birkaç yontusu),
kitaplar, plaklar (bir dolu), ödüller (sayısız), desenler ve,
eşyaları ile değil de işleri ve çevreleriyle yaşayan insanların evlerinde rastlanacak türden
ip-ince, up-uzun, ap-akıl, dup-duygu bir gencin,
seksenaltı yaşındaki bir gencin yaşama sevincinde somutlaşıyordu.
Rakısını yudumlayışındaki keyiften dökülen göngörmüş-gençliğinin;
her beş dakikada yaktığı sigarasından (tıpkı bir ayine hazırlanır gibi:
önce uzun uzun, ince parmaklar arasında çevrilip duruyor,
arada bir dudakların arasına götürülüyor, neden sonra yakılıyor, ve bir,
bilemediniz iki nefes çekilip hemen söndürülüyor)
vazgeçmeyişindeki umursamaz-gençliğinin; konuşurken konuşurken,
birden lafı kesip, el çırparak, “Hay Allah, kitabım çıkıyor!”
diye bir çocuk gibi sevinen, hiç-büyümemiş-gençliğinin yaşama sevincine,
geç de olsa tanık olmanın, ortak olmanın mutluluğunu tattım.
Yapı Kredi Yayınları'nın, “Oktay Rifat Kitabı” ile başlattığı ustalar dizisine “Zühtü Müridoğlu Kitabı”yla devam edebilmek kurumumuzun mutluluğu oluyor.
ve de onuru, kıvancı... -Turhan Ilgaz (Sunuştan)