Türk şiirinin güçlü sesi, İkinci Yeni'nin öncü ve kurucu şairi Cemal Süreya'nın edebiyatımızın özel kalemlerinden seçtiği aşk şiirleri, Divan şiirinin parıltılı ve geniş zamanı içinde dönen aşk anlayışından uzaklaşan Türk şiirinde, 1923 ve 1940 sonrasında yazılan şiirlere ruh veren bir perspektifle okuyucusunu baş başa bırakıyor.
“Aşkın büyük bir tutku olması ya da büyük bir tutku halinde şiire akması ilk Yahya Kemal ve Ahmet Haşim'le başlamıştır,” diyen Cemal Süreya, kendisine yeni yollar arayarak, dal budak sararak genişleyen, kendi yatağında akan şiirimizin aşka nasıl baktığını elinizdeki bu özel antolojide gösteriyor.
Türk şiirinin güçlü sesi, İkinci Yeni'nin öncü ve kurucu şairi Cemal Süreya'nın edebiyatımızın özel kalemlerinden seçtiği aşk şiirleri, Divan şiirinin parıltılı ve geniş zamanı içinde dönen aşk anlayışından uzaklaşan Türk şiirinde, 1923 ve 1940 sonrasında yazılan şiirlere ruh veren bir perspektifle okuyucusunu baş başa bırakıyor.
“Aşkın büyük bir tutku olması ya da büyük bir tutku halinde şiire akması ilk Yahya Kemal ve Ahmet Haşim'le başlamıştır,” diyen Cemal Süreya, kendisine yeni yollar arayarak, dal budak sararak genişleyen, kendi yatağında akan şiirimizin aşka nasıl baktığını elinizdeki bu özel antolojide gösteriyor.