İnançlı bir sosyalist olan ve Rus fütürist hareketinin lideri olarak görülen Vladimir Mayakovski'nin sanat tarzı ve edebi çabaları onu değerlendiren kişilerin gözünde çoğu zaman politik kimliğinin ardında ikinci planda kalmıştır. Mayakovski'nin savunduğu fikir Rusya'da gerçekleşen Ekim Devrimiyle birlikte sanatın da kabuk değiştirmesi, geleceğe, “sadece geleceğe” bakacak fütürist bir sanat anlayışının topluma aktarılmasıdır. Avangart ve yenilikçi bir dil anlayışıyla ortaya koyduğu “Bunun Hakkında”, “Pantolonlu Bulut” , “150.000.000” gibi eserlerde şairin sanatının en üst düzey örneklerini izleriz.
Mayakovski her zaman politikayla iç içe olmuş, kızıl bayrak altında inançlı bir sosyalist olarak öleceğini açıkça ifade etmiştir. Bunun yanında bir sanatçının devlete veya herhangi bir lidere doğrudan bağlanmasına sıcak bakmamış, zaman zaman Lenin'i, Stalin'i ve Sovyet bürokrasisini de apaçık, hatta sert biçimde eleştirmekten geri kalmamıştır. Ölümünden sonra ismi sokaklara verilse, büstleri Sovyetler Birliği'ni çevrelese de hayattayken bu eleştirel yönünden dolayı kitabımızın içerisinde anlatacağımız birçok güçlükle karşı karşıya kalmıştır. Sadece Mayakovski'yle değil, Boris Pasternak'la, Yesenin'le, Anna Ahmatova'yla, Gorki'yle ve tabi ki Lili Brik'le karşılaşacağımız bu yürüyüşte onun hayatını ve eserlerini en objektif biçimde ortaya koyma çabamız bulunmaktadır. Ülkemizde Mayakovski'nin daha kapsamlı tanınmasına katkıda bulunma fikri bizi mutlu etmektedir.