Çalışmada varılan en kesin ve iddialı diyebileceğimiz sonuç; XV. ve XVI. yüzyıllarda Osmanlının iktisadi hayatının “maddeleşmediği” gerçeğidir. Maddeleşmemiş dünya görüşünün en belirgin şekilde görüldüğü loncalar, “kapalı-durgun” iş ahlakının katı kurallarının dışına çıkamamışlardır. Usta-çırak ilişkilerinin katı düzeni içersinde, “kalite”, “miktar”a yeğlenmiştir. Üretilecek olan malda aranacak biricik vasıf, pratik bir maksada hizmet etmesi değil, yapıla gelen modele benzemesidir. Kısaca XV ve XVI. yüzyıllarda Osmanlı imparatorluğu, siyasi ve idari bakımdan tam bir dünya imparatorluğu olurken aynı dönemlerde İktisadi olarak çözülme sürecine girmiştir. Etkilerini günümüzde dahi hissettiğimiz pasif ve durgun iktisat ahlakı/zihniyeti, toplumun her katmamında derinlemesine makes bulmuştur denilebilir. (Arka Kapak'tan)
Çalışmada varılan en kesin ve iddialı diyebileceğimiz sonuç; XV. ve XVI. yüzyıllarda Osmanlının iktisadi hayatının “maddeleşmediği” gerçeğidir. Maddeleşmemiş dünya görüşünün en belirgin şekilde görüldüğü loncalar, “kapalı-durgun” iş ahlakının katı kurallarının dışına çıkamamışlardır. Usta-çırak ilişkilerinin katı düzeni içersinde, “kalite”, “miktar”a yeğlenmiştir. Üretilecek olan malda aranacak biricik vasıf, pratik bir maksada hizmet etmesi değil, yapıla gelen modele benzemesidir. Kısaca XV ve XVI. yüzyıllarda Osmanlı imparatorluğu, siyasi ve idari bakımdan tam bir dünya imparatorluğu olurken aynı dönemlerde İktisadi olarak çözülme sürecine girmiştir. Etkilerini günümüzde dahi hissettiğimiz pasif ve durgun iktisat ahlakı/zihniyeti, toplumun her katmamında derinlemesine makes bulmuştur denilebilir. (Arka Kapak'tan)