Dr. Bilân N. Şimşir, kökeni çok eskilere dayanan "Ermeni Sorunu"nu tüm yönleriyle ele alıyor. Bu konuda karanlıkta kalmış pek çok soruyu aydınlatıyor.
Mustafa Yıldırım, Mustafa Kemal'in silah arkadaşlarıyla birlikte, 14 Eylül 1918'de Filistin'den başlayıp Anadolu'da son bulan 58 günlük yürüyüşünü; Osmanlı İmparatorluğu'nun İstanbul'dan Limni adasına, oradan Çanakkale kıyılarına uzanan teslimiyetine karşı ıssız ovalarda, İskenderun limanında ve Toroslarda yakılan isyan ateşinin öyküsünü anlatıyor. Yıldırım, Ortadoğu'nun son büyük işgalini; savaşların seyrini belirleyen koşulları; büyük işgalcilerin yalanlarını; çıkar çatışmaları yüzünden halkların nasıl birbirine düşürüldüğünü; kısacası, tarihimizin pek bilinmeyen bu dönemini titiz araştırmacılığıyla gün yüzüne çıkarıyor.
Lütfiye Aydın, kadın yazarlar çıkana değin, kadınların hep erkek gözüyle anlatıldığını, zaman içindeyse bunun değiştiğini söylüyor. Kadını hem öykü karakteri, hem de bir yazar olarak, öykücülüğümüzün başlangıcından bugüne geçirdiği aşamalarla birlikte inceliyor.
Ali Sirmen, "Ulus Nedir?" ,"Ulus devlet nedir?" sorularından yola çıkarak "Atatürk Ulusçuluğu"nu irdeliyor. Ulusal çıkarların hâlâ ne kadar var olduğunu örneklerle ortaya koyuyor. Zeki Sarıhan, Türkiye'nin en önemli tartışma konularından biri olan eğitimi mercek altına alıyor. Eğitim sorununa ilişkin birçok konuya değinen yazar, ulusal eğitimi yok etme çabalarına dikkat çekiyor.
Dr. Bilân N. Şimşir, kökeni çok eskilere dayanan "Ermeni Sorunu"nu tüm yönleriyle ele alıyor. Bu konuda karanlıkta kalmış pek çok soruyu aydınlatıyor.
Mustafa Yıldırım, Mustafa Kemal'in silah arkadaşlarıyla birlikte, 14 Eylül 1918'de Filistin'den başlayıp Anadolu'da son bulan 58 günlük yürüyüşünü; Osmanlı İmparatorluğu'nun İstanbul'dan Limni adasına, oradan Çanakkale kıyılarına uzanan teslimiyetine karşı ıssız ovalarda, İskenderun limanında ve Toroslarda yakılan isyan ateşinin öyküsünü anlatıyor. Yıldırım, Ortadoğu'nun son büyük işgalini; savaşların seyrini belirleyen koşulları; büyük işgalcilerin yalanlarını; çıkar çatışmaları yüzünden halkların nasıl birbirine düşürüldüğünü; kısacası, tarihimizin pek bilinmeyen bu dönemini titiz araştırmacılığıyla gün yüzüne çıkarıyor.
Lütfiye Aydın, kadın yazarlar çıkana değin, kadınların hep erkek gözüyle anlatıldığını, zaman içindeyse bunun değiştiğini söylüyor. Kadını hem öykü karakteri, hem de bir yazar olarak, öykücülüğümüzün başlangıcından bugüne geçirdiği aşamalarla birlikte inceliyor.
Ali Sirmen, "Ulus Nedir?" ,"Ulus devlet nedir?" sorularından yola çıkarak "Atatürk Ulusçuluğu"nu irdeliyor. Ulusal çıkarların hâlâ ne kadar var olduğunu örneklerle ortaya koyuyor. Zeki Sarıhan, Türkiye'nin en önemli tartışma konularından biri olan eğitimi mercek altına alıyor. Eğitim sorununa ilişkin birçok konuya değinen yazar, ulusal eğitimi yok etme çabalarına dikkat çekiyor.