#smrgKİTABEVİ 1915 Genel - Özel Soruda: Ermeni Komşum - Soykırım İddiası ve Barış Yolu - 2015
Usta gazeteci Yaşar Aksoy, barışma / barış yolu için araştırdı, düşündü ve yazdı.
Türkiye diplomatlarının Ermeni Asala teröristlerince şehit edilmelerinin zirve yaptığı yıl olan 1984'ten beri geniş bir arşiv çalışmasını ve belge - kitap okuma süreçlerini tamamlayıp 30 yılda bu eser yazıldı. Her an, konu ile ilgili dünya üzerinde yayınlanan bilgiler derlendi.
Gerçekte bu kitabın 100 misli bir çalışma için bilgi-belge birikti. Amacımız kolay okunan bir eser yaratabilmekti. 19 genel soru hazırlandı. Bunlar ana konuları içermekte. Ermeni kelimesinin anlamından başlayarak Ermenistan tarihine ve Türk – Ermeni ilişkilerine derin bir yolculuk yaptık. Sonra 15 özel soru sorduk kendimize… Bunlar da tamamlayıcı güncel konuları içeriyor…
Böylece 1915 rakamı simgesel olarak tamamlandı.
İçimizde; 1915'te yok edilen Ermeni ve Müslüman Türk ailelerin, bireylerin acısı tütüyor. Çağdaş Türkiye'nin, Ermeni teröristlerce şehit edilen diplomatlarının yarası kanıyor. Kalleş ırkçı kurşunlarla delik deşik olmuş Hrant Dink'in cadde üzerinde yatan cesedinin görüntüsü hiç gözümüzün önünden ayrılmıyor… Kitabımızı barış şehidi Hrant Dink'e armağan ettik.
Ancak bu insanlık dışı alevlere karşı, Osmanlı Ermenisi bestekarlarımızın gönül besteleri içimizdeki yangını her seferinde söndürüp; komşuluğun, kardeşliğin, ortak yurttaşlığın ve insanlığın şifrelerini fısıldıyor. Bu yüzden kitabı, onlara; yani Ermeni Bestekarları'mıza da adadık…
Yine, kitabımız Artin Penik'e de adandı…
Kimdir Artin Penik?
Artin Penik, Ermeni asıllı Türk vatandaşıdır. Asala'nın eylemlerini protesto etmek için Taksim Meydanı'nda kendini yakarak intihar etmiştir.
Asala'nın 7 Ağustos 1982 günü Esenboğa Havaalanı'nda düzenlediği saldırı sonucu 8 kişi ölmüş, 72 kişi yaralanmıştır. Bu saldırı sonrasında, ASALA'nın eylemlerine tepki olarak Artin Penik, 10 Ağustos 1982 günü Taksim Meydanı'nda üzerine benzin dökmüş ve elindeki çakmakla kendini tutuşturarak yakmıştır. Penik bu olaydan hemen sonra hastaneye kaldırıldı. 2 saat süren bir ameliyatta bütün derileri ayıklandı ve -1 derecelik suda yıkandı. Fakat bütün müdahalelere rağmen, hastanede 5 gün yattıktan sonra öldü. Artin Penik, ağır yanıklarla kurtarıldığı bu girişimi, Asala'nın eylemlerine tepki olarak kendi başına planladığını söylemiştir.
Penik, tedavi altına alınmasına rağmen kurtarılamayarak 15 Ağustos 1982 tarihinde ölmüştür. Artin Penik ağır yaralı iken hastanede güçlükle konuşarak televizyonculara özetle şunları söyledi:
Ermeni terörünün saldırıları Emperyalistlerin işidir.
Ermenilere yazık etmek istiyorlar
Türkiye'yi kötülemek istiyorlar
Harp kışkırtıcılığı yapıyorlar.
İntihara bir saniyede karar verdim. Gözümü kırpmadım. Türklerle Ermenilerin kardeşliği için kendimi feda ettim.
2015 yılında sözde sözde veya gerçek Ermeni Soykırımı'nın 100. Yıldönümüdür, bu sebeple bütün dünyada, her cepheden Türkiye'ye yaygın saldırılar başlayacaktır, zaten cumhuriyetin temelleri sarsılıyor. Bu büyük hesaplaşmada Artin Penik gibi barış havarisi Türkiye kahramanlarına gereksinmemiz var… Tıpkı Hrant Dink gibi…
Şehit Artin Penik'in, şehit Hrant Dink ile buluştuğunu ve birleştiğini biliyoruz; kim ne derse desin bu Ermeni – Türk kardeşliği gerçeğini yüreğimizden kimse silemez.
Birinci Dünya Savaşı'nda Türk ordularını arkadan vuran Ermenilerin, Rus yanlısı Kafkasya Ermenileri olduğunu biliyoruz. Türkiye Ermenilerinin, hele İstanbul Ermenilerinin baskın ana çoğunluğu masumdur. Onların, yüzyıllarca Türk komşuları ile kardeşçe, iç içe yaşadığını, hala da aynı sevgi ve saygıda bulunduklarını biliyoruz; bu gerçeği bizden başka kimse de söyleme cesaretinde bulunamıyor. Biz, birçok Osmanlı Padişahının anasının Ermeni kadim milletinden olduğunu biliyoruz. Osmanlı'nın en yüce değerlerinden birinin, “Milleti Sadıka” (Sadık millet) olan Ermeni kardeşlerimiz olduğunu biliyoruz.
Bu kardeşliği bozanlar, Emperyalistlerdir!...
2015 yılındaki Türk-Ermeni barışma / barış sürecine bu kitapla bir katkımız olursa sevincimiz sonsuz olacaktır…
Bu arada koyu Beşiktaş (BJK) taraftarı oluşumuz da, Ermeni kadim komşularımıza olan sevgi-sempatimizi perçinlemiştir. Geçmişimizde Ermeniler ile Türkler en içten ve içiçe biçimde Beşiktaş'ta yaşadılar. Tarihi Beşiktaş'ı tıpkı Evliya Çelebi gibi, bostanlar, bahçeler, dereler diyarı olarak anlatan Osmanlı tarihçisi şair, seyyah ve diplomat Eremya Çelebi Kömürcüyan'a (1637 – 1695) ve Beşiktaş'ın eşsiz şairi Mıgırdıç Beşiktaşlıyan'a (1828 – 1867) olan hayranlığımız belki bizi Ermeni komşuya daha çok yakınlaştırmıştır. (Mıgırdıç Beşiktaşlıyan: Osmanlı – Ermeni lirik şairlerinden. Veremden öldü. İçli bir aşk hikâyesi, onu şair yaptı. Aşık olduğu bir genç kız için “Beni Hatırla Bakire, Müsaade Et, Kemençe ve Makber, Ölüm Arifesinde Yazılmış” gibi şiir kitapları bulunmakta. Aynı zamanda tiyatro tutkunu; aktörlüğü var,dramlar, vodviller yazmış, yönetmiş. Kaynak: Selim İleri, Zaman İçinde Beşiktaş,) - Yaşar Aksoy
Usta gazeteci Yaşar Aksoy, barışma / barış yolu için araştırdı, düşündü ve yazdı.
Türkiye diplomatlarının Ermeni Asala teröristlerince şehit edilmelerinin zirve yaptığı yıl olan 1984'ten beri geniş bir arşiv çalışmasını ve belge - kitap okuma süreçlerini tamamlayıp 30 yılda bu eser yazıldı. Her an, konu ile ilgili dünya üzerinde yayınlanan bilgiler derlendi.
Gerçekte bu kitabın 100 misli bir çalışma için bilgi-belge birikti. Amacımız kolay okunan bir eser yaratabilmekti. 19 genel soru hazırlandı. Bunlar ana konuları içermekte. Ermeni kelimesinin anlamından başlayarak Ermenistan tarihine ve Türk – Ermeni ilişkilerine derin bir yolculuk yaptık. Sonra 15 özel soru sorduk kendimize… Bunlar da tamamlayıcı güncel konuları içeriyor…
Böylece 1915 rakamı simgesel olarak tamamlandı.
İçimizde; 1915'te yok edilen Ermeni ve Müslüman Türk ailelerin, bireylerin acısı tütüyor. Çağdaş Türkiye'nin, Ermeni teröristlerce şehit edilen diplomatlarının yarası kanıyor. Kalleş ırkçı kurşunlarla delik deşik olmuş Hrant Dink'in cadde üzerinde yatan cesedinin görüntüsü hiç gözümüzün önünden ayrılmıyor… Kitabımızı barış şehidi Hrant Dink'e armağan ettik.
Ancak bu insanlık dışı alevlere karşı, Osmanlı Ermenisi bestekarlarımızın gönül besteleri içimizdeki yangını her seferinde söndürüp; komşuluğun, kardeşliğin, ortak yurttaşlığın ve insanlığın şifrelerini fısıldıyor. Bu yüzden kitabı, onlara; yani Ermeni Bestekarları'mıza da adadık…
Yine, kitabımız Artin Penik'e de adandı…
Kimdir Artin Penik?
Artin Penik, Ermeni asıllı Türk vatandaşıdır. Asala'nın eylemlerini protesto etmek için Taksim Meydanı'nda kendini yakarak intihar etmiştir.
Asala'nın 7 Ağustos 1982 günü Esenboğa Havaalanı'nda düzenlediği saldırı sonucu 8 kişi ölmüş, 72 kişi yaralanmıştır. Bu saldırı sonrasında, ASALA'nın eylemlerine tepki olarak Artin Penik, 10 Ağustos 1982 günü Taksim Meydanı'nda üzerine benzin dökmüş ve elindeki çakmakla kendini tutuşturarak yakmıştır. Penik bu olaydan hemen sonra hastaneye kaldırıldı. 2 saat süren bir ameliyatta bütün derileri ayıklandı ve -1 derecelik suda yıkandı. Fakat bütün müdahalelere rağmen, hastanede 5 gün yattıktan sonra öldü. Artin Penik, ağır yanıklarla kurtarıldığı bu girişimi, Asala'nın eylemlerine tepki olarak kendi başına planladığını söylemiştir.
Penik, tedavi altına alınmasına rağmen kurtarılamayarak 15 Ağustos 1982 tarihinde ölmüştür. Artin Penik ağır yaralı iken hastanede güçlükle konuşarak televizyonculara özetle şunları söyledi:
Ermeni terörünün saldırıları Emperyalistlerin işidir.
Ermenilere yazık etmek istiyorlar
Türkiye'yi kötülemek istiyorlar
Harp kışkırtıcılığı yapıyorlar.
İntihara bir saniyede karar verdim. Gözümü kırpmadım. Türklerle Ermenilerin kardeşliği için kendimi feda ettim.
2015 yılında sözde sözde veya gerçek Ermeni Soykırımı'nın 100. Yıldönümüdür, bu sebeple bütün dünyada, her cepheden Türkiye'ye yaygın saldırılar başlayacaktır, zaten cumhuriyetin temelleri sarsılıyor. Bu büyük hesaplaşmada Artin Penik gibi barış havarisi Türkiye kahramanlarına gereksinmemiz var… Tıpkı Hrant Dink gibi…
Şehit Artin Penik'in, şehit Hrant Dink ile buluştuğunu ve birleştiğini biliyoruz; kim ne derse desin bu Ermeni – Türk kardeşliği gerçeğini yüreğimizden kimse silemez.
Birinci Dünya Savaşı'nda Türk ordularını arkadan vuran Ermenilerin, Rus yanlısı Kafkasya Ermenileri olduğunu biliyoruz. Türkiye Ermenilerinin, hele İstanbul Ermenilerinin baskın ana çoğunluğu masumdur. Onların, yüzyıllarca Türk komşuları ile kardeşçe, iç içe yaşadığını, hala da aynı sevgi ve saygıda bulunduklarını biliyoruz; bu gerçeği bizden başka kimse de söyleme cesaretinde bulunamıyor. Biz, birçok Osmanlı Padişahının anasının Ermeni kadim milletinden olduğunu biliyoruz. Osmanlı'nın en yüce değerlerinden birinin, “Milleti Sadıka” (Sadık millet) olan Ermeni kardeşlerimiz olduğunu biliyoruz.
Bu kardeşliği bozanlar, Emperyalistlerdir!...
2015 yılındaki Türk-Ermeni barışma / barış sürecine bu kitapla bir katkımız olursa sevincimiz sonsuz olacaktır…
Bu arada koyu Beşiktaş (BJK) taraftarı oluşumuz da, Ermeni kadim komşularımıza olan sevgi-sempatimizi perçinlemiştir. Geçmişimizde Ermeniler ile Türkler en içten ve içiçe biçimde Beşiktaş'ta yaşadılar. Tarihi Beşiktaş'ı tıpkı Evliya Çelebi gibi, bostanlar, bahçeler, dereler diyarı olarak anlatan Osmanlı tarihçisi şair, seyyah ve diplomat Eremya Çelebi Kömürcüyan'a (1637 – 1695) ve Beşiktaş'ın eşsiz şairi Mıgırdıç Beşiktaşlıyan'a (1828 – 1867) olan hayranlığımız belki bizi Ermeni komşuya daha çok yakınlaştırmıştır. (Mıgırdıç Beşiktaşlıyan: Osmanlı – Ermeni lirik şairlerinden. Veremden öldü. İçli bir aşk hikâyesi, onu şair yaptı. Aşık olduğu bir genç kız için “Beni Hatırla Bakire, Müsaade Et, Kemençe ve Makber, Ölüm Arifesinde Yazılmış” gibi şiir kitapları bulunmakta. Aynı zamanda tiyatro tutkunu; aktörlüğü var,dramlar, vodviller yazmış, yönetmiş. Kaynak: Selim İleri, Zaman İçinde Beşiktaş,) - Yaşar Aksoy