#smrgKİTABEVİ 1937 - 1938 Yılları Arasında Basında Dersim - 2024

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Sena Ofset
Dizi Adı:
Araştırma İnceleme Dizisi 344
ISBN-10:
9750536687
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Stok Kodu:
1199171212
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
256
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
indirimli
177,50
Havale/EFT ile: 172,18
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199171212
557336
1937 - 1938 Yılları Arasında Basında Dersim -        2024
1937 - 1938 Yılları Arasında Basında Dersim - 2024 #smrgKİTABEVİ
177.50
15 Ağustos 1938'de Dersim'de neler oldu? İnip kalkan süngüler, durmaksızın çalışan makineli tüfekler, vurulup üzerlerine düşen yakınları sayesinde hayatta kalan çocuklar, bebeklerini kurtarmak için azgın derelere bırakan anneler, evleri barkları dağılan aileler, işkenceler, eziyetler… Cumhuriyet tarihinin kara sayfalarından biri olan Dersim Harekâtı'nın tanıkları aradan geçen onca zamana rağmen olan biteni acı içinde hatırlıyorlar. “Tertele” tanıklarının dehşet verici hikâyeleri bir insanlık dramını gözler önüne seriyor. Emirali Yağan'ın, Dersim Harekâtı'nda sergilenen şiddetin doruk noktasına vardığı 15 Ağustos 1938'de Beyaz Dağ'da yaşananların tanıklarıyla görüşmeleri bir araya getiren kitabı, aynı zamanda Dersim'deki gündelik hayatın, kültürün detaylarını da ortaya koyan bir çalışma.

“… Beni bu ölülerin arasında bırak, ben bir ölüyüm, benimle oyalanma, var git sen kendi selametini ara! Bir alay asker gelse atık umurumda değil; bu yüzkarası dünya yaşanacak bir dünya değil!” “… Ablamın ağırlığı üzerime bindi. Ağırlığı altından kurtulmak yerine tırnaklarımla toprağı kazıyor, yerin dibine girmeye çabalıyorum. Üzerime ablamın ılık kanı boşalıyor. Ben ha bire toprağı tırnaklıyorum. Toprağın altına girmek için cebelleşirken kendimden geçmişim…”

“… 38'den sonra yirmi yıl bizim buralarda davul zurna çalınmadı. Düğünler sessiz törensiz bir biçimde olup bitiyordu.”

15 Ağustos 1938'de Dersim'de neler oldu? İnip kalkan süngüler, durmaksızın çalışan makineli tüfekler, vurulup üzerlerine düşen yakınları sayesinde hayatta kalan çocuklar, bebeklerini kurtarmak için azgın derelere bırakan anneler, evleri barkları dağılan aileler, işkenceler, eziyetler… Cumhuriyet tarihinin kara sayfalarından biri olan Dersim Harekâtı'nın tanıkları aradan geçen onca zamana rağmen olan biteni acı içinde hatırlıyorlar. “Tertele” tanıklarının dehşet verici hikâyeleri bir insanlık dramını gözler önüne seriyor. Emirali Yağan'ın, Dersim Harekâtı'nda sergilenen şiddetin doruk noktasına vardığı 15 Ağustos 1938'de Beyaz Dağ'da yaşananların tanıklarıyla görüşmeleri bir araya getiren kitabı, aynı zamanda Dersim'deki gündelik hayatın, kültürün detaylarını da ortaya koyan bir çalışma.

“… Beni bu ölülerin arasında bırak, ben bir ölüyüm, benimle oyalanma, var git sen kendi selametini ara! Bir alay asker gelse atık umurumda değil; bu yüzkarası dünya yaşanacak bir dünya değil!” “… Ablamın ağırlığı üzerime bindi. Ağırlığı altından kurtulmak yerine tırnaklarımla toprağı kazıyor, yerin dibine girmeye çabalıyorum. Üzerime ablamın ılık kanı boşalıyor. Ben ha bire toprağı tırnaklıyorum. Toprağın altına girmek için cebelleşirken kendimden geçmişim…”

“… 38'den sonra yirmi yıl bizim buralarda davul zurna çalınmadı. Düğünler sessiz törensiz bir biçimde olup bitiyordu.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat