Ulus devlet serüveninin çeperinde şekillenen içe kapanma döneminin düşünce dünyasında da ciddi bir sınır oluşturduğunu her geçen gün daha iyi anlıyoruz. Gündemler, kavramlar ve meseleleri ele alıştaki öncelikler takip edildiğinde bu durum açıkça gözlemlenebilir. Bu sınırlılığı aşma işaretlerinin en somut şekilde görüldüğü dönemin, çok partili hayatın nispeten süreklileştiği 1960-1980 arası yıllar olduğunu söylemek mümkündür. Bir ölçüde, halkın farklı katmanlarının doğrudan sürece dâhil olduğu bu dönem, gerek Türkiye'nin yakın tarihindeki özgül ağırlığı, gerekse de İslamcı düşünce ve yayıncılık tarihindeki yeni arayışlar, mecra tutuşlar, kurumlaşmalar, çeşitlenmeler ve söylem farklılaşmaları bakımından günümüzde de canlı bir şekilde etkisini devam ettirmektedir.
Ayrıca dönemin faaliyetlerinde etkin rol üstlenmiş şahısların önemli bir kısmının halen hayatta bulunması bugünden yapılacak bir okumanın sınanmış bir gözle de murakabesine imkan vermektedir. Bugünün Türkiyesini siyasette, bürokraside, sivil kurumlarda ve entelektüel alanda taşıyan kadroların çok önemli bir kısmının 1960-1980 döneminde yetişen kuşaklar olduğu dikkate alındığında, o yılların önemi daha iyi anlaşılacaktır. Sonuç olarak, günümüzü daha iyi anlamak için, adeta bugünün ana rahmi olan 1960-80 yıllarını yakından incelemenin gerekliliği oldukça açıktır. Dolayısıyla gerek tanık olduğumuz sürecin anlaşılmasına katkıda bulunması gerek yaşayan bu tarihi tanıklarla yeni kuşaklar arasında bir köprü oluşturma imkanı vermesi bu çalışmanın hem niyetini hem de kıymetini ortaya koymaktadır.