#smrgKİTABEVİ 27: Brian Jones, Jimi Hendrix Janis Joplin, Jim Morrison, Kurt Cobain ve Amy Winehouse'la 27'ler Kulübü'nün Hikâyesi -
“Bu müthiş çalışma 27'ler Kulübü'nün trajik tarihini aydınlatıyor. Kitabın gücü, hızlı yaşayıp erken ölen çok çekmiş genç sanatçı şeklindeki romantik/melankolik algıyı desteklemeyi reddetmesinde yatıyor. Bunun yerine, bu kişilerin günlük varoluşlarının sefaleti ve kaosu, hiçbir detaydan ödün verilmeyerek gözler önüne seriliyor...” - Sunday Times
Şarkıcı Amy Winehouse 2011 yılında Londra'daki evinde ölü bulunduğunda basın onu, Kurt Cobain'in annesinin 27'ler Kulübü olarak adlandırdığı topluluğa dâhil etti. Anne Cobain, Nirvana'nın lideri olan oğlunun intihar ettiği kendisine haber verildiğinde, “O da gidip o aptal kulübe katıldı,” demişti. “Bunu yapmamasını söylemiştim...” Kurt'ün annesi, aynı yaşta ölen ikonik yıldızların sıra dışı listesinden bahsediyordu. Brian Jones, Jimi Hendrix, Janis Joplin, Jim Morrisson, Kurt Cobain ve son olarak Amy Winehouse. Hepsi yetenekliydi. Hepsi 27 yaşındaydı.
Gazeteciler, 27'ler Kulübü laneti hakkında, sanki bu ölümlerin arkasında doğaüstü bir sebep varmış gibi yazdılar. Çağdaş bir gizem haline gelen bu durumu açıklamak için astrolojiye, sayı bilimine ve komplo teorilerine başvuranlar oldu. Bu tedirgin edici kitapta, yazar Howard Sounes kulübün en ünlü altı üyesinin hayat ve ölümlerine dair nihai adli soruşturmayı yapıyor ve bunun yanı sıra, 27 yaşında ölmüş kırk dört başka müzik endüstrisi figürünü de inceleyip bu fenomenin tesadüften öte bir anlam taşıyıp taşımadığına ışık tutuyor.
Müzik piyasasının altmış senelik tarihinin karanlık tarafına yapılan bu hem kasvetli hem de büyüleyici yolculukta Sounes, aşırılık, delilik ve öz yıkıma dair ortak bir hikâyenin perdesini aralıyor. Jones, Hendrix, Joplin, Morrison, Cobain ve Winehouse'la ilişkilendirilen fanteziler, yarım gerçekler ve efsaneler yerle bir ediliyor. Bunların yerine, kesin gerçekler üzerine kurulmuş açık ve inandırıcı bir anlatım ortaya çıkıyor ve kayıp ruhlar hem hayatta hem de ölümde birleşiyor.
“Bu müthiş çalışma 27'ler Kulübü'nün trajik tarihini aydınlatıyor. Kitabın gücü, hızlı yaşayıp erken ölen çok çekmiş genç sanatçı şeklindeki romantik/melankolik algıyı desteklemeyi reddetmesinde yatıyor. Bunun yerine, bu kişilerin günlük varoluşlarının sefaleti ve kaosu, hiçbir detaydan ödün verilmeyerek gözler önüne seriliyor...” - Sunday Times
Şarkıcı Amy Winehouse 2011 yılında Londra'daki evinde ölü bulunduğunda basın onu, Kurt Cobain'in annesinin 27'ler Kulübü olarak adlandırdığı topluluğa dâhil etti. Anne Cobain, Nirvana'nın lideri olan oğlunun intihar ettiği kendisine haber verildiğinde, “O da gidip o aptal kulübe katıldı,” demişti. “Bunu yapmamasını söylemiştim...” Kurt'ün annesi, aynı yaşta ölen ikonik yıldızların sıra dışı listesinden bahsediyordu. Brian Jones, Jimi Hendrix, Janis Joplin, Jim Morrisson, Kurt Cobain ve son olarak Amy Winehouse. Hepsi yetenekliydi. Hepsi 27 yaşındaydı.
Gazeteciler, 27'ler Kulübü laneti hakkında, sanki bu ölümlerin arkasında doğaüstü bir sebep varmış gibi yazdılar. Çağdaş bir gizem haline gelen bu durumu açıklamak için astrolojiye, sayı bilimine ve komplo teorilerine başvuranlar oldu. Bu tedirgin edici kitapta, yazar Howard Sounes kulübün en ünlü altı üyesinin hayat ve ölümlerine dair nihai adli soruşturmayı yapıyor ve bunun yanı sıra, 27 yaşında ölmüş kırk dört başka müzik endüstrisi figürünü de inceleyip bu fenomenin tesadüften öte bir anlam taşıyıp taşımadığına ışık tutuyor.
Müzik piyasasının altmış senelik tarihinin karanlık tarafına yapılan bu hem kasvetli hem de büyüleyici yolculukta Sounes, aşırılık, delilik ve öz yıkıma dair ortak bir hikâyenin perdesini aralıyor. Jones, Hendrix, Joplin, Morrison, Cobain ve Winehouse'la ilişkilendirilen fanteziler, yarım gerçekler ve efsaneler yerle bir ediliyor. Bunların yerine, kesin gerçekler üzerine kurulmuş açık ve inandırıcı bir anlatım ortaya çıkıyor ve kayıp ruhlar hem hayatta hem de ölümde birleşiyor.