#smrgKİTABEVİ 90'larda Mahpus Olmak : Van Muş Diyarbakır Adıyaman Antep Bursa Kaman - 2018
Gecelerle birlikte bir ömürdür akıp giden, ömürlerdir, güneşli mavi gelecekler aşkına yaşanmış ömürler...”
Cafer Solgun, 12 Eylül dönemindeki uzun mahpusluğunun ardından, “Kürt sorunu” gündeminin belirleyiciliği altında yaşanan 1990'larda bu “sınavı” bir kez daha göğüslemişti. Solgun bu kitabında, yaklaşık on yıl boyunca Van, Muş, Diyarbakır, Adıyaman, Antep, Bursa ve Kaman hapishanelerinde yaşadıklarını, gözlediklerini, düşündüklerini, hissettiklerini hikâye ediyor.
Fonda, dönemin yüklü gündemi...
Bazen “Mahpusluktur, bazen olur... denen türden bir sıkıntı”... Bazen mizah... Bazen gündeliğin öğütücülüğü... Bazen kıyasıya mücadele... Siyasîler ve adliler...
Mahpusluk yaşantısının içinden, genel meselelere dair gözlem ve düşüncelerini de aktarıyor Solgun. Sözgelimi, “‘örgüt'ün kendisini ‘devlet' yerine koyan bir anlayışla hareket etmesinin” trajikomik sonuçlarını, özgürlüğün gündelik pratikteki anlamını ve daha birçok şeyi tartışıyor.
Solgun'un bu kitabı, 80'lerdeki mahpusluk deneyimini aktardığı Demeyin Anama İçerdeyim'le birlikte ele alındığında, 12 Eylül dönemi ile 90'ların koşullarının, hapishane yaşantısı ve ceza infaz rejimi bakımından etkileyici bir mukayesesi.
YAZAR Cafer Solgun 1962 yılında doğdu. Dersimli Kürt, Alevi bir ailenin çocuğudur. İlk ve orta öğrenimini Elazığ'da tamamladı. Katıldığı bir boykot eylemi nedeniyle lise öğrencisiyken ilk kez gözaltına alınıp işkence gördüğünde 16 yaşında bile değildi. Siyasi nedenlerle sıkıyönetim mahkemesi ve DGM'de yargılandı. Uzun süre hapis kaldı (toplam 17,5 yıl). Çeşitli medya kuruluşlarında çalıştı. Köşe yazarlığı yaptı. Dersim, Alevi ve Kürt sorunuyla ilgili görüşleri, çalışma ve kitapları tartışmalar yarattı. 2007 yılında kurulan Toplumsal Olayları Araştırma ve Yüzleşme Derneği'nin (Yüzleşme Derneği) başkanı ve 2011 yılında doğan Zerya'nın babasıdır. Yayımlanmış kitapları: Cihangir'de Bir Ev (öyküler, 2003), Duvarlara İnat (karikatürler, 2005), Gitmek/Kırılma Öyküleri (öyküler, 2006), Alevilerin Kemalizmle İmtihanı (araştırma-inceleme, 2008), Dersim... Dersim... Yüzleşmezsek Hiçbir Şey Geçmiş Olmuyor (araştırma-inceleme, 2010), Gayrıresmi Cumhuriyet (araştırma-inceleme, 2012), Alevi Sorunu: Nereden Nereye (araştırma-inceleme, 2014). İletişim'den 2017'de 1980'lerin mahpusluk tecrübesini aktaran Demeyin Anama İçerideyim adlı kitabı yayımlandı.
Gecelerle birlikte bir ömürdür akıp giden, ömürlerdir, güneşli mavi gelecekler aşkına yaşanmış ömürler...”
Cafer Solgun, 12 Eylül dönemindeki uzun mahpusluğunun ardından, “Kürt sorunu” gündeminin belirleyiciliği altında yaşanan 1990'larda bu “sınavı” bir kez daha göğüslemişti. Solgun bu kitabında, yaklaşık on yıl boyunca Van, Muş, Diyarbakır, Adıyaman, Antep, Bursa ve Kaman hapishanelerinde yaşadıklarını, gözlediklerini, düşündüklerini, hissettiklerini hikâye ediyor.
Fonda, dönemin yüklü gündemi...
Bazen “Mahpusluktur, bazen olur... denen türden bir sıkıntı”... Bazen mizah... Bazen gündeliğin öğütücülüğü... Bazen kıyasıya mücadele... Siyasîler ve adliler...
Mahpusluk yaşantısının içinden, genel meselelere dair gözlem ve düşüncelerini de aktarıyor Solgun. Sözgelimi, “‘örgüt'ün kendisini ‘devlet' yerine koyan bir anlayışla hareket etmesinin” trajikomik sonuçlarını, özgürlüğün gündelik pratikteki anlamını ve daha birçok şeyi tartışıyor.
Solgun'un bu kitabı, 80'lerdeki mahpusluk deneyimini aktardığı Demeyin Anama İçerdeyim'le birlikte ele alındığında, 12 Eylül dönemi ile 90'ların koşullarının, hapishane yaşantısı ve ceza infaz rejimi bakımından etkileyici bir mukayesesi.
YAZAR Cafer Solgun 1962 yılında doğdu. Dersimli Kürt, Alevi bir ailenin çocuğudur. İlk ve orta öğrenimini Elazığ'da tamamladı. Katıldığı bir boykot eylemi nedeniyle lise öğrencisiyken ilk kez gözaltına alınıp işkence gördüğünde 16 yaşında bile değildi. Siyasi nedenlerle sıkıyönetim mahkemesi ve DGM'de yargılandı. Uzun süre hapis kaldı (toplam 17,5 yıl). Çeşitli medya kuruluşlarında çalıştı. Köşe yazarlığı yaptı. Dersim, Alevi ve Kürt sorunuyla ilgili görüşleri, çalışma ve kitapları tartışmalar yarattı. 2007 yılında kurulan Toplumsal Olayları Araştırma ve Yüzleşme Derneği'nin (Yüzleşme Derneği) başkanı ve 2011 yılında doğan Zerya'nın babasıdır. Yayımlanmış kitapları: Cihangir'de Bir Ev (öyküler, 2003), Duvarlara İnat (karikatürler, 2005), Gitmek/Kırılma Öyküleri (öyküler, 2006), Alevilerin Kemalizmle İmtihanı (araştırma-inceleme, 2008), Dersim... Dersim... Yüzleşmezsek Hiçbir Şey Geçmiş Olmuyor (araştırma-inceleme, 2010), Gayrıresmi Cumhuriyet (araştırma-inceleme, 2012), Alevi Sorunu: Nereden Nereye (araştırma-inceleme, 2014). İletişim'den 2017'de 1980'lerin mahpusluk tecrübesini aktaran Demeyin Anama İçerideyim adlı kitabı yayımlandı.