(...)Bu bakımdan hiç çekinmeden diyebiliriz ki, Abbasi Halifelerinden pek çoğunun anası öz be öz Türk'tür. Onlar şu veya bu vesile ile hilafet sarayların intisap etmiş ve her biri ayrı bir değer ve şahsiyeti olan bu Türk analarından dünyaya gelmişlerdir.(...)
O da, Çiçek-Hatun, Katru'n-Neda Hatun ve emsali bir çok Türk anaları gibi el-Mu'tazıd'ın saraylarında kendisini göstermiş ve çok geçmeden o çevrenin en gözde hanımlarından biri olmuştur. Fakat onun hilafet çevrelerinde asıl sesinin duyulması ve etkin bir varlık haline gelmesi biricik oğlu Cafer'in el-Muktedir lakabı ile hilafet makamına geçmesiyle başlamıştır. (H. 295/908) (Kitaptan)
(...)Bu bakımdan hiç çekinmeden diyebiliriz ki, Abbasi Halifelerinden pek çoğunun anası öz be öz Türk'tür. Onlar şu veya bu vesile ile hilafet sarayların intisap etmiş ve her biri ayrı bir değer ve şahsiyeti olan bu Türk analarından dünyaya gelmişlerdir.(...)
O da, Çiçek-Hatun, Katru'n-Neda Hatun ve emsali bir çok Türk anaları gibi el-Mu'tazıd'ın saraylarında kendisini göstermiş ve çok geçmeden o çevrenin en gözde hanımlarından biri olmuştur. Fakat onun hilafet çevrelerinde asıl sesinin duyulması ve etkin bir varlık haline gelmesi biricik oğlu Cafer'in el-Muktedir lakabı ile hilafet makamına geçmesiyle başlamıştır. (H. 295/908) (Kitaptan)