#smrgKİTABEVİ ABD Yüksek Komiseri Amiral Bristol'un Rapor ve Savaş Günlüklerinde Ermeni Meselesi 1919 - 1927 - 2022

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
V/A-2.3. 1. Dizi - Sayı:20
Dizi Adı:
V/A-2.3. 1. Dizi - Sayı:20
ISBN-10:
9751752413
Hazırlayan:
Stok Kodu:
1199205499
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
403
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022
Çeviren:
İlyas Kemaloğlu
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
Bu üründen 1 adet satın alınmıştır.
1199205499
591868
ABD Yüksek Komiseri Amiral Bristol'un Rapor ve Savaş Günlüklerinde Ermeni Meselesi 1919 - 1927  -        2022
ABD Yüksek Komiseri Amiral Bristol'un Rapor ve Savaş Günlüklerinde Ermeni Meselesi 1919 - 1927 - 2022 #smrgKİTABEVİ
0.00
1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi'nden sonra Osmanlı Devleti'nin başa çıkmak zorunda kaldığı sorunlara bir de Ermeni Meselesi eklenmiştir. Bu tarihe kadar Ermeni Meselesi, Büyük Devletler tarafından çok fazla dikkate alınmıyordu. Fakat Berlin Konferansı'ndan başlayarak Büyük Devletler, Ermeni Komite ve komitacılarının yıkıcı faaliyetlerini teşvik ederken, ayaklanmaları da Osmanlı içişlerine karışabilmek için hazır bahaneler olarak değerlendirdiler. Bu dönemde şarkiyatçı, yazar, tarihçi, gazeteci ve devlet görevlilerinin yazmış olduğu günce, makale, kitap ve her nevi basılı neşriyat, hadiseleri tek yönlü olarak ele aldı ve sürekli Ermenilerin mazlum, Türklerin zalim olduğu tezi işlendi. I. Dünya Savaşı sonrası, Mondros Mütarekesi ile Osmanlı Devleti'nin fiilen dağılması neticesinde Ermeniler başta olmak üzere eski Osmanlı azınlıkları bildik basmakalıp iddiaları tekrarlayarak propagandaya başladılar. Amaç dağılmakta olan Osmanlı mirasından mümkün olduğu kadar pay almaktı.

Tüm bu tartışmalar içinde, Mondros Mütarekesinden hemen sonra Amiral Bristol İstanbul'a atandı ve 1919 Ağustos ayında Yüksek Komiser olarak görevlendirildi. Amiral Bristol bir donanma subayıydı ve Amerika'daki Ermeni propagandasından etkilenmiş olarak Türkiye'deki görevine başladı. Denizci olmasının kendisine kazandırdığı temel bir özellik titiz bir gözlemci olması ve günlük tutma alışkanlığıdır. Bristol'u kendisinden önceki temsilcilerden ayıran en önemli özellik buydu. Ayrıca, Amiral Bristol seleflerinin aksine mutaassıb bir Hıristiyan değildi. Türkiye'de bulunduğu süre içerisinde 1919-1927 tarihleri arasında gördüklerini ve elde ettiği bilgileri yaşandığı şekli ile günlüklerine aktardı. Bu nedenle Ermeni komite ve komitacılarının nefretini kazandı ama bunu umursamadı.

1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi'nden sonra Osmanlı Devleti'nin başa çıkmak zorunda kaldığı sorunlara bir de Ermeni Meselesi eklenmiştir. Bu tarihe kadar Ermeni Meselesi, Büyük Devletler tarafından çok fazla dikkate alınmıyordu. Fakat Berlin Konferansı'ndan başlayarak Büyük Devletler, Ermeni Komite ve komitacılarının yıkıcı faaliyetlerini teşvik ederken, ayaklanmaları da Osmanlı içişlerine karışabilmek için hazır bahaneler olarak değerlendirdiler. Bu dönemde şarkiyatçı, yazar, tarihçi, gazeteci ve devlet görevlilerinin yazmış olduğu günce, makale, kitap ve her nevi basılı neşriyat, hadiseleri tek yönlü olarak ele aldı ve sürekli Ermenilerin mazlum, Türklerin zalim olduğu tezi işlendi. I. Dünya Savaşı sonrası, Mondros Mütarekesi ile Osmanlı Devleti'nin fiilen dağılması neticesinde Ermeniler başta olmak üzere eski Osmanlı azınlıkları bildik basmakalıp iddiaları tekrarlayarak propagandaya başladılar. Amaç dağılmakta olan Osmanlı mirasından mümkün olduğu kadar pay almaktı.

Tüm bu tartışmalar içinde, Mondros Mütarekesinden hemen sonra Amiral Bristol İstanbul'a atandı ve 1919 Ağustos ayında Yüksek Komiser olarak görevlendirildi. Amiral Bristol bir donanma subayıydı ve Amerika'daki Ermeni propagandasından etkilenmiş olarak Türkiye'deki görevine başladı. Denizci olmasının kendisine kazandırdığı temel bir özellik titiz bir gözlemci olması ve günlük tutma alışkanlığıdır. Bristol'u kendisinden önceki temsilcilerden ayıran en önemli özellik buydu. Ayrıca, Amiral Bristol seleflerinin aksine mutaassıb bir Hıristiyan değildi. Türkiye'de bulunduğu süre içerisinde 1919-1927 tarihleri arasında gördüklerini ve elde ettiği bilgileri yaşandığı şekli ile günlüklerine aktardı. Bu nedenle Ermeni komite ve komitacılarının nefretini kazandı ama bunu umursamadı.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat