#smrgKİTABEVİ Acının Atlasında Bir Sürgün Metin Altıok ve Şiiri -
Şiiri kendine bir yaşam biçimi olarak belirlemiş ve şiir yoluyla yaşama tutunmaya çalışan, içinde yaşadığımız insan kirlenmesinin sanatla aşılacağını düşünen, bu sebeple çareyi insanın iç değerlerinde ve şiirde arayan Metin Altıok, 1970'lerden itibaren şiiriyle kendi olmayı başarmış özgün bir şair olarak edebiyatımıza katkıda bulunmuş bir sanatçıdır. İlk dönem şiirlerinde dünyaya yabancılaşan kentli bireyin kırgınlığını, acısını ve uyumsuzluğunu dile getiren ve daha çok ben'e dönük bir şiirin peşinde koşan şairin, Bingöl ile başlayan taşra serüveninde toplumsal ve politik tanıklığa dayanan daha çok ben'den biz'e doğru yol alan bir şiir anlayışına yöneldiği görülür.
Şiirimizde kendine has bir tarz ve şiir dili yaratmasına rağmen edebiyat tarihimizde birçok yönden gölgede kalmış ve ihmal edilmiş bir şair olan Altıok'un arka plânda kalmasında Madımak Yangını'ndaki ölümünün de büyük bir payı vardır. Yakın dönem tarihimizin en can yakıcı olaylarından biri olan Madımak Yangını'nda kaybettiğimiz otuz altı kişiden biri olan Altıok, haklı olarak sürekli bu olayla anılmış; ancak bu olayla anılmak zamanla şairi edebi mecradan çok politik alana ait bir figüre dönüştürmüş, bu sebeple şairin sanatçı kimliği arka planda kalmış, ihmal edilmiştir. Bu çalışma Altıok'un yaşam öyküsünün yanında, ihmal edilmiş sanatçı kimliğini de anlama çabasının ürünüdür.
Şiiri kendine bir yaşam biçimi olarak belirlemiş ve şiir yoluyla yaşama tutunmaya çalışan, içinde yaşadığımız insan kirlenmesinin sanatla aşılacağını düşünen, bu sebeple çareyi insanın iç değerlerinde ve şiirde arayan Metin Altıok, 1970'lerden itibaren şiiriyle kendi olmayı başarmış özgün bir şair olarak edebiyatımıza katkıda bulunmuş bir sanatçıdır. İlk dönem şiirlerinde dünyaya yabancılaşan kentli bireyin kırgınlığını, acısını ve uyumsuzluğunu dile getiren ve daha çok ben'e dönük bir şiirin peşinde koşan şairin, Bingöl ile başlayan taşra serüveninde toplumsal ve politik tanıklığa dayanan daha çok ben'den biz'e doğru yol alan bir şiir anlayışına yöneldiği görülür.
Şiirimizde kendine has bir tarz ve şiir dili yaratmasına rağmen edebiyat tarihimizde birçok yönden gölgede kalmış ve ihmal edilmiş bir şair olan Altıok'un arka plânda kalmasında Madımak Yangını'ndaki ölümünün de büyük bir payı vardır. Yakın dönem tarihimizin en can yakıcı olaylarından biri olan Madımak Yangını'nda kaybettiğimiz otuz altı kişiden biri olan Altıok, haklı olarak sürekli bu olayla anılmış; ancak bu olayla anılmak zamanla şairi edebi mecradan çok politik alana ait bir figüre dönüştürmüş, bu sebeple şairin sanatçı kimliği arka planda kalmış, ihmal edilmiştir. Bu çalışma Altıok'un yaşam öyküsünün yanında, ihmal edilmiş sanatçı kimliğini de anlama çabasının ürünüdür.