#smrgKİTABEVİ Adıyaman Depreminde Bir Katarsis 7.7 - 2024
Bütün olmuşlukların içerisinde paranın para etmediği bir hayata başlıyorsunuz. İçecek su bulamamanın, yokluğun ne olduğunu görüyorsunuz. Tuvalet ihtiyacınızı gidereceğiniz tuvaleti bırakın dümdüz alanda yıkıntılar arasında kuytu bir köşe bile bulamıyorsunuz. Bir anda bütün bir yaşamım bitti diyorsunuz. Satın alabileceğiniz hiçbir şey bulamıyorsunuz. Aracınızda yakıtınız yoksa yakıt bile bulamıyorsunuz.
Kitabın bitmesine yakın. Bugün 1 Ekim 2023 tarihinde dostlarla yine oturduk. Akşamın daha ilk saati. Yalnız kaldım. Yalnızlığın ne kadar kötü olduğunu zaten deprem sürecinde ziyadesiyle görmüştüm. Ziyadelik aslında bana yaşadıklarımı, yaşanmışlıklarımı, önceki yaşamımı, hepsini çok iyi öğretmişti. Bu yalnızlık öyle bir kötü yalnızlık ki ya sabaha kadar uyurken defalarca lambaya bakıp tependeki sallanıyor mu sallanmıyor. mu buna bakıyorsun. Sallanmadığını hissettiğinde mutlu oluyorsun bir şekilde.
Bütün bir yaşam boyunca biliyorum bu duyguları hissedip öyle yaşayacağım. Ne yapabilirim onun hesabını yapamıyorum. Çünkü öyle bir hesap yok. Biz deprem olmuş, bir şeyler yaşamışız demiyorum. Yaşadık diyorum. Bütün bir yaşamınızı sevdiklerinizle, yaşadıklarınızı değil sonrasında hayatı nasıl yaşayacağınızı tahmin bile edemiyorsunuz. Ben her şeye rağmen memleketimi terk etmeyeceğim. Depremde en çok D.Ö. (Deprem Önce) dost edinmiş olmam, mutlu olduğum şey D.S.(Deprem Sonrası) o dostlukların yaşamıma yansıması oldu.
Bütün olmuşlukların içerisinde paranın para etmediği bir hayata başlıyorsunuz. İçecek su bulamamanın, yokluğun ne olduğunu görüyorsunuz. Tuvalet ihtiyacınızı gidereceğiniz tuvaleti bırakın dümdüz alanda yıkıntılar arasında kuytu bir köşe bile bulamıyorsunuz. Bir anda bütün bir yaşamım bitti diyorsunuz. Satın alabileceğiniz hiçbir şey bulamıyorsunuz. Aracınızda yakıtınız yoksa yakıt bile bulamıyorsunuz.
Kitabın bitmesine yakın. Bugün 1 Ekim 2023 tarihinde dostlarla yine oturduk. Akşamın daha ilk saati. Yalnız kaldım. Yalnızlığın ne kadar kötü olduğunu zaten deprem sürecinde ziyadesiyle görmüştüm. Ziyadelik aslında bana yaşadıklarımı, yaşanmışlıklarımı, önceki yaşamımı, hepsini çok iyi öğretmişti. Bu yalnızlık öyle bir kötü yalnızlık ki ya sabaha kadar uyurken defalarca lambaya bakıp tependeki sallanıyor mu sallanmıyor. mu buna bakıyorsun. Sallanmadığını hissettiğinde mutlu oluyorsun bir şekilde.
Bütün bir yaşam boyunca biliyorum bu duyguları hissedip öyle yaşayacağım. Ne yapabilirim onun hesabını yapamıyorum. Çünkü öyle bir hesap yok. Biz deprem olmuş, bir şeyler yaşamışız demiyorum. Yaşadık diyorum. Bütün bir yaşamınızı sevdiklerinizle, yaşadıklarınızı değil sonrasında hayatı nasıl yaşayacağınızı tahmin bile edemiyorsunuz. Ben her şeye rağmen memleketimi terk etmeyeceğim. Depremde en çok D.Ö. (Deprem Önce) dost edinmiş olmam, mutlu olduğum şey D.S.(Deprem Sonrası) o dostlukların yaşamıma yansıması oldu.