Adım başında pik pik gülmeler, kuğurmalar, gürlemeler, vakvaklamalar, koşturmalar, ahlamalar, kalgımalar, ifildemeler, çakçaklanmalar.
Kimisi tiz-tiz dükkânlara dalar.
Kimisi açık kapılarından koygun sıcaklar fışkıran meyhanelere, sinemalara, çalgılı gazinolara kurulur.
Burada kimsenin avuruna-zavuruna bakılmaz. Incikli-boncuklu kadınlar, cas-cas yanan bobstil-ler, bastonlu abuzettinbeyler, afi kesen pırpırılar, alengirli kızlar Beyoğlu Caddesini güvercin göğsüne, bakla çiçeğine, böcek kabuğuna, gül kurusuna, turna gözüne ve ördek başına boyar.
Nedir, bu kitap daha çok da Beyoğlu kahvelerini dile getirir.
Yeri üst köşe olan ozanlar, ressamlar, gazeteciler, tiyatrocular, demek isteriz ki güzel yazanlar, güzel konuşanlar çok varır, çok gelir.
Bu kitaba, bir edebiyat tarihi gözüyle bakılsa yeridir. (Başlarken bölümünden)
Adım başında pik pik gülmeler, kuğurmalar, gürlemeler, vakvaklamalar, koşturmalar, ahlamalar, kalgımalar, ifildemeler, çakçaklanmalar.
Kimisi tiz-tiz dükkânlara dalar.
Kimisi açık kapılarından koygun sıcaklar fışkıran meyhanelere, sinemalara, çalgılı gazinolara kurulur.
Burada kimsenin avuruna-zavuruna bakılmaz. Incikli-boncuklu kadınlar, cas-cas yanan bobstil-ler, bastonlu abuzettinbeyler, afi kesen pırpırılar, alengirli kızlar Beyoğlu Caddesini güvercin göğsüne, bakla çiçeğine, böcek kabuğuna, gül kurusuna, turna gözüne ve ördek başına boyar.
Nedir, bu kitap daha çok da Beyoğlu kahvelerini dile getirir.
Yeri üst köşe olan ozanlar, ressamlar, gazeteciler, tiyatrocular, demek isteriz ki güzel yazanlar, güzel konuşanlar çok varır, çok gelir.
Bu kitaba, bir edebiyat tarihi gözüyle bakılsa yeridir. (Başlarken bölümünden)