#smrgKİTABEVİ Ahıskalı Ali Haydar Efendi'nin Hulefasından Kadir Gülbahar Efendi (1908 - 1970) - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
ISBN-10:
6255585103
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
98
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
132,72
Havale/EFT ile:
127,42
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199238677
625858

https://www.simurgkitabevi.com/ahiskali-ali-haydar-efendinin-hulefasindan-kadir-gulbahar-efendi-1908-1970-2025
Ahıskalı Ali Haydar Efendi'nin Hulefasından Kadir Gülbahar Efendi (1908 - 1970) - 2025 #smrgKİTABEVİ
132.72
Bu çalışmada Kadir Efendi'nin hayatından, şahsiyeti ve karakterinden, tasavvuf yoluna girişinden, Ali Haydar Efendi'nin halifesi olarak yaptığı irşat faaliyetlerinden, manevi hallerinden ve kerametlerinden bahsedilmiştir. Bunun yanında Kadir Efendi'nin daha iyi anlaşılabilmesi için mürşidi Ali Haydar Efendi'den; onun Nakşbendî yoluna girmesine vesile olan Ali Haydar Efendi'nin Salur'da yaşamış olan halifesi Abbas Gözen Efendi'den; Kadir Efendi'nin kadim yâri ve Ali Rıza Bezzaz'ın türbedârı Eskici Baba'dan bahsedilmiştir.
Bu zatların anıldığı yerde, onların büyük mürşidi Bandırma Tekke Camii haziresinde medfun Ali Rıza el-Bezzaz hazretlerinin menâkıbını anmamak da su-i edeb olur. Dolayısıyla kitap iki bölüme ayrılmış: birinci bölümde Kadir Efendi'nin mürşitlerinin hayatına yer verilmiş; ikinci bölümde ise vefatının üzerinden elli beş yıl geçmiş olan Kadir Efendi'nin hayatı hatırda kalanların ışığında derlenip toparlanmaya çalışılmıştır.
Bu çalışmanın amacı zahiren bakıldığında mürşit bolluğunun yaşandığı ama batınen görüldüğünde şiddetli bir mürşit kıtlığının olduğu modern çağda, hakiki mürşidi arayanlara Kadir Gülbahar Efendi gibi bir numune-i imtisal sunmaktır. Tuzlu sudan usanıp tatlı suyu arayanlara yol göstermeye çalışmaktır. Bu kitabı bunun haricinde, meselâ; Ali Haydar Efendi'den sonra yolunun devamı var mıydı veya yok muydu gibi, yazarının gönlünden geçmeyen bir amaca matuf saymak, okuyanın yanlı bakışı ve sığ idrakiyle alakalıdır. Ali Haydar Efendi'den sonraki vaziyet hakkında yorum yapmak haddimizi aşan bir durumdur.
Bu zatların anıldığı yerde, onların büyük mürşidi Bandırma Tekke Camii haziresinde medfun Ali Rıza el-Bezzaz hazretlerinin menâkıbını anmamak da su-i edeb olur. Dolayısıyla kitap iki bölüme ayrılmış: birinci bölümde Kadir Efendi'nin mürşitlerinin hayatına yer verilmiş; ikinci bölümde ise vefatının üzerinden elli beş yıl geçmiş olan Kadir Efendi'nin hayatı hatırda kalanların ışığında derlenip toparlanmaya çalışılmıştır.
Bu çalışmanın amacı zahiren bakıldığında mürşit bolluğunun yaşandığı ama batınen görüldüğünde şiddetli bir mürşit kıtlığının olduğu modern çağda, hakiki mürşidi arayanlara Kadir Gülbahar Efendi gibi bir numune-i imtisal sunmaktır. Tuzlu sudan usanıp tatlı suyu arayanlara yol göstermeye çalışmaktır. Bu kitabı bunun haricinde, meselâ; Ali Haydar Efendi'den sonra yolunun devamı var mıydı veya yok muydu gibi, yazarının gönlünden geçmeyen bir amaca matuf saymak, okuyanın yanlı bakışı ve sığ idrakiyle alakalıdır. Ali Haydar Efendi'den sonraki vaziyet hakkında yorum yapmak haddimizi aşan bir durumdur.
Bu çalışmada Kadir Efendi'nin hayatından, şahsiyeti ve karakterinden, tasavvuf yoluna girişinden, Ali Haydar Efendi'nin halifesi olarak yaptığı irşat faaliyetlerinden, manevi hallerinden ve kerametlerinden bahsedilmiştir. Bunun yanında Kadir Efendi'nin daha iyi anlaşılabilmesi için mürşidi Ali Haydar Efendi'den; onun Nakşbendî yoluna girmesine vesile olan Ali Haydar Efendi'nin Salur'da yaşamış olan halifesi Abbas Gözen Efendi'den; Kadir Efendi'nin kadim yâri ve Ali Rıza Bezzaz'ın türbedârı Eskici Baba'dan bahsedilmiştir.
Bu zatların anıldığı yerde, onların büyük mürşidi Bandırma Tekke Camii haziresinde medfun Ali Rıza el-Bezzaz hazretlerinin menâkıbını anmamak da su-i edeb olur. Dolayısıyla kitap iki bölüme ayrılmış: birinci bölümde Kadir Efendi'nin mürşitlerinin hayatına yer verilmiş; ikinci bölümde ise vefatının üzerinden elli beş yıl geçmiş olan Kadir Efendi'nin hayatı hatırda kalanların ışığında derlenip toparlanmaya çalışılmıştır.
Bu çalışmanın amacı zahiren bakıldığında mürşit bolluğunun yaşandığı ama batınen görüldüğünde şiddetli bir mürşit kıtlığının olduğu modern çağda, hakiki mürşidi arayanlara Kadir Gülbahar Efendi gibi bir numune-i imtisal sunmaktır. Tuzlu sudan usanıp tatlı suyu arayanlara yol göstermeye çalışmaktır. Bu kitabı bunun haricinde, meselâ; Ali Haydar Efendi'den sonra yolunun devamı var mıydı veya yok muydu gibi, yazarının gönlünden geçmeyen bir amaca matuf saymak, okuyanın yanlı bakışı ve sığ idrakiyle alakalıdır. Ali Haydar Efendi'den sonraki vaziyet hakkında yorum yapmak haddimizi aşan bir durumdur.
Bu zatların anıldığı yerde, onların büyük mürşidi Bandırma Tekke Camii haziresinde medfun Ali Rıza el-Bezzaz hazretlerinin menâkıbını anmamak da su-i edeb olur. Dolayısıyla kitap iki bölüme ayrılmış: birinci bölümde Kadir Efendi'nin mürşitlerinin hayatına yer verilmiş; ikinci bölümde ise vefatının üzerinden elli beş yıl geçmiş olan Kadir Efendi'nin hayatı hatırda kalanların ışığında derlenip toparlanmaya çalışılmıştır.
Bu çalışmanın amacı zahiren bakıldığında mürşit bolluğunun yaşandığı ama batınen görüldüğünde şiddetli bir mürşit kıtlığının olduğu modern çağda, hakiki mürşidi arayanlara Kadir Gülbahar Efendi gibi bir numune-i imtisal sunmaktır. Tuzlu sudan usanıp tatlı suyu arayanlara yol göstermeye çalışmaktır. Bu kitabı bunun haricinde, meselâ; Ali Haydar Efendi'den sonra yolunun devamı var mıydı veya yok muydu gibi, yazarının gönlünden geçmeyen bir amaca matuf saymak, okuyanın yanlı bakışı ve sığ idrakiyle alakalıdır. Ali Haydar Efendi'den sonraki vaziyet hakkında yorum yapmak haddimizi aşan bir durumdur.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.