^#smrgSAHAF Ahmed Arif'in Asi ve Mahzun Şiiri -

Ahmed Arif de bir bakıma “Yaşamadım, bir başka insan olmayı arzuladım” diyen Borges gibi gözlemlediklerinden yola çıkarak, bilinçaltına yer etmiş olayları, duyguları, kavramları, değerleri gün yüzüne çıkararak, ama bireysel bir yaklaşımla özlemini duyduklarını şaşırtıcı bir öngörüyle yazmış; Şiirinde dile gelen olayların çok sonra ortaya çıktığını Ahmet Oktay da belirtiyor; ama şu gerçeğin göz ardı edilmemesi gerekir: İsyan ve bozgun Ahmed Arif'in coğrafyasının ayrılmaz bir parçası durumuna gelmiştir. En azından ‘eşkıya' içeriği, öbür adıyla ‘mahkum' o dağların eksik olmayan sakinidir. Şu açıdan yerinde bir şaşkınlık; çünkü Ahmed Arif'in bu bireye yüklediği politik misyonu bugüne yansıyor; yalnızca ‘mahkum' olarak değil; aynı zamanda yöntem ve kimlik olarak. Bugünün öngörüsüyleyazılmış şiirler şairce bir kehanetin ürünleri değiller; gerçeklerin şairce gözlemlenmesinin, şairce dile getirilmesinin sonucudurlar. Hayri Kako Yetik Ahmet Oktay'dan başlayrak Ahmed Arif'e yönelik eleştirileri ‘eleştirinin' süzgeçinden geçirerek, Prangaların daha iyi anlaşılmsının farklı kaynaklarını sunuyor. (Arka Kapak)