#smrgKİTABEVİ Ahmet Rüstem Bey : Osmanlı'dan Cumhuriyete Sıra Dışı Bir Diplomat - 2022

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6257447867
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Stok Kodu:
1199206659
Boyut:
13x19
Sayfa Sayısı:
536
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
indirimli
201,28
Havale/EFT ile: 195,24
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199206659
593081
Ahmet Rüstem Bey : Osmanlı'dan Cumhuriyete Sıra Dışı Bir Diplomat -        2022
Ahmet Rüstem Bey : Osmanlı'dan Cumhuriyete Sıra Dışı Bir Diplomat - 2022 #smrgKİTABEVİ
201.28
Çoğunlukla aşırıya varan haysiyet algısı nedeniyle yaşadığı düello maceraları arasında, şüphesiz en dikkat çekicisi Mustafa Kemal Paşa ile olanıdır. Rüstem Bey, kişiliğinden kaynaklı bir güdüyle böyle bir teklifte bulunur iken kendi ölümünü kesinleştirmek suretiyle haysiyetini korumayı planlamış ve bu tutumuyla hem vatanperverliğini hem de cesaretini bir kez daha göstermiştir. Ahmet Rüstem Bey'in Türk milletine olan sevgi ve bağlılığı ise özel bir vurguyu hak edecek büyüklüktedir. Ahmet Rüstem Bey, hayatının her aşamasında Türk milletine gönülden bağlı kalmıştır. Gerek bulunduğu vazifelerde aldığı tutumlarla gerekse yazdıklarıyla bunu her seferinde ispat etmiştir. Hatta yakın arkadaşı Celal Nuri'nin ifadesiyle o bir “chauvin”dir. Yani Fransızca “fazla vatanperver”dir.

1854 yılında Osmanlı hizmetine giren Polonyalı bir ailenin çocuğu olan Ahmet Rüstem Bey (Alfred Rüstem Bilinski) (1862-1934), Osmanlı Devleti'nin son dönemi ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarına yakından şahit olmuş bir diplomat ve aydındır. Ahmet Rüstem Bey, aldığı iyi eğitim ve çok sayıda yabancı dile hakimiyeti sayesinde genç yaşlardan itibaren başlayan hariciye kariyerinde edindiği tecrübelerle gerek Osmanlı'nın son dönemi gerekse de Milli Mücadele döneminde diplomasi alanında önemli katkılar sağlamıştır. Yazdığı makaleler ve kitaplar kadar polemikleri ve düellolarıyla da dikkat çekici bir tarihsel figür olan Ahmet Rüstem Bey, Milli Mücadele'ye katılarak Meclis-i Mebusan ve TBMM'de milletvekili olarak bulunmuştur. Pek çok yabancı kaynak, arşiv belgeleri ve devrin gazeteleri gibi zengin kaynak kullanımı ve anlatı kuvvetiyle öne çıkan elinizdeki bu eser; Türk olmamasına rağmen Türk milletine karşı güçlü minnet ve sevgi hisleriyle dolu olan, milletinin en zor zamanlarında yanında yer alarak bir aidiyet, vefa ve vatandaşlık örneği gösteren sıra dışı bir diplomatın hayat hikâyesini okuyucuların beğeni ve dikkatine sunuyor.

Çoğunlukla aşırıya varan haysiyet algısı nedeniyle yaşadığı düello maceraları arasında, şüphesiz en dikkat çekicisi Mustafa Kemal Paşa ile olanıdır. Rüstem Bey, kişiliğinden kaynaklı bir güdüyle böyle bir teklifte bulunur iken kendi ölümünü kesinleştirmek suretiyle haysiyetini korumayı planlamış ve bu tutumuyla hem vatanperverliğini hem de cesaretini bir kez daha göstermiştir. Ahmet Rüstem Bey'in Türk milletine olan sevgi ve bağlılığı ise özel bir vurguyu hak edecek büyüklüktedir. Ahmet Rüstem Bey, hayatının her aşamasında Türk milletine gönülden bağlı kalmıştır. Gerek bulunduğu vazifelerde aldığı tutumlarla gerekse yazdıklarıyla bunu her seferinde ispat etmiştir. Hatta yakın arkadaşı Celal Nuri'nin ifadesiyle o bir “chauvin”dir. Yani Fransızca “fazla vatanperver”dir.

1854 yılında Osmanlı hizmetine giren Polonyalı bir ailenin çocuğu olan Ahmet Rüstem Bey (Alfred Rüstem Bilinski) (1862-1934), Osmanlı Devleti'nin son dönemi ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarına yakından şahit olmuş bir diplomat ve aydındır. Ahmet Rüstem Bey, aldığı iyi eğitim ve çok sayıda yabancı dile hakimiyeti sayesinde genç yaşlardan itibaren başlayan hariciye kariyerinde edindiği tecrübelerle gerek Osmanlı'nın son dönemi gerekse de Milli Mücadele döneminde diplomasi alanında önemli katkılar sağlamıştır. Yazdığı makaleler ve kitaplar kadar polemikleri ve düellolarıyla da dikkat çekici bir tarihsel figür olan Ahmet Rüstem Bey, Milli Mücadele'ye katılarak Meclis-i Mebusan ve TBMM'de milletvekili olarak bulunmuştur. Pek çok yabancı kaynak, arşiv belgeleri ve devrin gazeteleri gibi zengin kaynak kullanımı ve anlatı kuvvetiyle öne çıkan elinizdeki bu eser; Türk olmamasına rağmen Türk milletine karşı güçlü minnet ve sevgi hisleriyle dolu olan, milletinin en zor zamanlarında yanında yer alarak bir aidiyet, vefa ve vatandaşlık örneği gösteren sıra dışı bir diplomatın hayat hikâyesini okuyucuların beğeni ve dikkatine sunuyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat