#smrgKİTABEVİ Akademik Aklın Eleştirisi: Pascalca Düşünme Çabaları - 2023
Bourdieu tartışmaya akademik aklın görmezden geldiği temel önkoşulla başlıyor: Batı dillerinde okul anlamına gelen sözcüklerin ve “skolastik”in kökeni olan skhole, yani boş zaman. İnsan üstüne düşünen filozoflar ve genel olarak “skolastik eğilim”, düşünmek için boş zamana sahip olmak gerektiğini akıllarına getirmezler. Akademik aklın felsefi antropolojide yaptığı bu manidar ihmalin vahim sonuçları vardır.
Bourdieu eleştiri oklarını akademik aklın kendisine olduğu kadar, “skolastik eğilim”in dışında olanlar hakkında yürüttüğü spekülasyonlara da yöneltir: Kendini özgür sanan ve ne yaptığını bilen “özne” varsayımını kıyasıya sorgularken, meslek yaşamı boyunca yaptığı çalışmaların altında yatan alternatif insan tasavvurunu sistemli bir şekilde sergiliyor. Pascal'ın yanı sıra Wittgenstein, Austin ve Dewey gibi “sapkın” filozoflar eşliğinde gerçekleşen bu serimlemede simgesel şiddet, iktidar, çıkar, zaman, tarih, evrensellik ve varoluşun sosyolojik açıdan amacı gibi temalar yeni bir bakışla ele alınıyor.
Sosyal bilimler ve felsefeyle ilgilenenlerin ilgiyle okuyacağını düşündüğümüz sarsıcı ve bir o kadar güzel bir kitap.
Bourdieu tartışmaya akademik aklın görmezden geldiği temel önkoşulla başlıyor: Batı dillerinde okul anlamına gelen sözcüklerin ve “skolastik”in kökeni olan skhole, yani boş zaman. İnsan üstüne düşünen filozoflar ve genel olarak “skolastik eğilim”, düşünmek için boş zamana sahip olmak gerektiğini akıllarına getirmezler. Akademik aklın felsefi antropolojide yaptığı bu manidar ihmalin vahim sonuçları vardır.
Bourdieu eleştiri oklarını akademik aklın kendisine olduğu kadar, “skolastik eğilim”in dışında olanlar hakkında yürüttüğü spekülasyonlara da yöneltir: Kendini özgür sanan ve ne yaptığını bilen “özne” varsayımını kıyasıya sorgularken, meslek yaşamı boyunca yaptığı çalışmaların altında yatan alternatif insan tasavvurunu sistemli bir şekilde sergiliyor. Pascal'ın yanı sıra Wittgenstein, Austin ve Dewey gibi “sapkın” filozoflar eşliğinde gerçekleşen bu serimlemede simgesel şiddet, iktidar, çıkar, zaman, tarih, evrensellik ve varoluşun sosyolojik açıdan amacı gibi temalar yeni bir bakışla ele alınıyor.
Sosyal bilimler ve felsefeyle ilgilenenlerin ilgiyle okuyacağını düşündüğümüz sarsıcı ve bir o kadar güzel bir kitap.