#smrgSAHAF Akifname -

Basıldığı Matbaa:
Vesta Ofset
ISBN-10:
9756335543
Stok Kodu:
1199105324
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
510 s. + 26 s. s-b fotoğraf
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199105324
491111
Akifname -
Akifname - #smrgSAHAF
0.00
“Üstad-ı kerimim Mehmed Akif Bey hakkında bir kitap neşretmek hatırımdan bile geçmezdi. Çünkü Akif, kanaatimce, yazılamazdı. Hele onu ben hiç yazamazdım; hem aczim mani idi, hem ona olan aşırı muhabbetim. Üstadım öldü, Balıkesir'de çıkan Türk Dili gazetesi benden bir yazı istedi. Bu talebi, reddedmedim. Kırık dökük bir şeyler yazdım. Teşvik ettiler, cesaret verdiler, nihayet şu mütevazi eser meydana geldi.

Akifname yalnız benim aciz yazılarımı değil, ilk zamanlarda üstada dair yazılan hemen bütün yazıları ihtiva etmektedir. O zaman ve ondan sonraki zamanlarda görmediklerim, bulamadıklarım tabii hariç.

Üstad hakkındaki hükümlerimde elimden geldiği kadar bitaraf olmaya çalıştım. Araştırmalarıma durmaksızın devam ettim, aleyhinde yazılan bir iki zavallı yazıya ayrıca cevap vermedim.

Süleyman Nazif merhumun hayatta en çok üzüldüğü şey adının unutulması idi. Sövmek bile ona hoş gelirdi. Çünkü ancak o sayede yaşadığını anlayabilirdi. Akif'e sövenler onun adının ebediyen anılmasına hizmetten başka bir şey yapmamışlardır.

”Bin safsata bir mısra-ı bercesteye değmez.” -Avni
H.Basri Çantay

“Üstad-ı kerimim Mehmed Akif Bey hakkında bir kitap neşretmek hatırımdan bile geçmezdi. Çünkü Akif, kanaatimce, yazılamazdı. Hele onu ben hiç yazamazdım; hem aczim mani idi, hem ona olan aşırı muhabbetim. Üstadım öldü, Balıkesir'de çıkan Türk Dili gazetesi benden bir yazı istedi. Bu talebi, reddedmedim. Kırık dökük bir şeyler yazdım. Teşvik ettiler, cesaret verdiler, nihayet şu mütevazi eser meydana geldi.

Akifname yalnız benim aciz yazılarımı değil, ilk zamanlarda üstada dair yazılan hemen bütün yazıları ihtiva etmektedir. O zaman ve ondan sonraki zamanlarda görmediklerim, bulamadıklarım tabii hariç.

Üstad hakkındaki hükümlerimde elimden geldiği kadar bitaraf olmaya çalıştım. Araştırmalarıma durmaksızın devam ettim, aleyhinde yazılan bir iki zavallı yazıya ayrıca cevap vermedim.

Süleyman Nazif merhumun hayatta en çok üzüldüğü şey adının unutulması idi. Sövmek bile ona hoş gelirdi. Çünkü ancak o sayede yaşadığını anlayabilirdi. Akif'e sövenler onun adının ebediyen anılmasına hizmetten başka bir şey yapmamışlardır.

”Bin safsata bir mısra-ı bercesteye değmez.” -Avni
H.Basri Çantay

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat