#smrgSAHAF Alevilik, Bektaşilik, Şiilik, Kızılbaşlık -

Stok Kodu:
1199064246
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
184 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2004
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
Din
0,00
1199064246
450183
Alevilik, Bektaşilik, Şiilik, Kızılbaşlık -
Alevilik, Bektaşilik, Şiilik, Kızılbaşlık - #smrgSAHAF
0.00
Alevilik'in felsefesini açık seçik ortaya koymanın olanaksızlığı ortadadır. Osmanlı ve tüm İslam toplumları, eleştiri ile tartışmayı yasaklamışlardır. Bütün İslam tarihinde, tek bir eleştiri yapıtı gösteremezsiniz. Bu yüzden, taşlamalar ve yergiler gelişmiş, ama eleştiri yöntemleri oluşamamıştır. Alevilik, yasaklı inançlar arasında bulunduğundan, bu konuda tek bir satır bile yazılamamıştır. Bu yüzden, Alevilik'in ne olduğu, nasıl bir dünya görüşünü yansıttığı, gelişme süreci içinde anlatılamaz. Ancak, her yöredeki Aleviler'in töreleriyle ve törenleriyle bir şeyler anlatılabilir. Sanırım, Alevilik'in kaynakları, demelerde, deyişlerde ve Alevi şairlerinin şiirlerindedir. Onları araştırınca, bir ölçüde tümel bir Alevi düşüncesi ortaya çıkarılabilir.

Alevilik'in tarikat ve mezhep olmadığı kesin biçimde görüldü. Bir yaşam biçimi olarak birçok erdemi de içeriyor. Alevilik'i bir yaşam biçimi olarak algılayabildiğimiz ve tarikat görüşlerinden arındırdığımız zaman, toplumumuzu çağdaş yaşama daha verimli biçimde yakınlaştıracaktır. En azında, bağnazlığa karşı, ortak yaşamın erdemlerine ters düşmeyen, ortaklaşa üretime yatkın insanlar yaratmada bize yardımcı olacaktır.

Elinizdeki çalışma, bir önçalışmadır. Alevilik'in tüm öğelerini ortaya koyabilmek için, Anadolu'nun tüm Alevi topluluklarını incelemek, onlardan halkbilim gereçleri toplamak gerekiyor. Her yöreden elde edilen törel bilgiler, bizi elverdiğince tümel bilgiye götürebilecektir. En azından ortak noktalar belirlenecektir. İnsanbilimcilerle halkbilimciler, bu konuda önemli görünüyorlar. Toplumbilimciler, ancak, bu alanlarda toplanan bilgileri bütünleştirebilirler. (Arka kapaktan)

Alevilik'in felsefesini açık seçik ortaya koymanın olanaksızlığı ortadadır. Osmanlı ve tüm İslam toplumları, eleştiri ile tartışmayı yasaklamışlardır. Bütün İslam tarihinde, tek bir eleştiri yapıtı gösteremezsiniz. Bu yüzden, taşlamalar ve yergiler gelişmiş, ama eleştiri yöntemleri oluşamamıştır. Alevilik, yasaklı inançlar arasında bulunduğundan, bu konuda tek bir satır bile yazılamamıştır. Bu yüzden, Alevilik'in ne olduğu, nasıl bir dünya görüşünü yansıttığı, gelişme süreci içinde anlatılamaz. Ancak, her yöredeki Aleviler'in töreleriyle ve törenleriyle bir şeyler anlatılabilir. Sanırım, Alevilik'in kaynakları, demelerde, deyişlerde ve Alevi şairlerinin şiirlerindedir. Onları araştırınca, bir ölçüde tümel bir Alevi düşüncesi ortaya çıkarılabilir.

Alevilik'in tarikat ve mezhep olmadığı kesin biçimde görüldü. Bir yaşam biçimi olarak birçok erdemi de içeriyor. Alevilik'i bir yaşam biçimi olarak algılayabildiğimiz ve tarikat görüşlerinden arındırdığımız zaman, toplumumuzu çağdaş yaşama daha verimli biçimde yakınlaştıracaktır. En azında, bağnazlığa karşı, ortak yaşamın erdemlerine ters düşmeyen, ortaklaşa üretime yatkın insanlar yaratmada bize yardımcı olacaktır.

Elinizdeki çalışma, bir önçalışmadır. Alevilik'in tüm öğelerini ortaya koyabilmek için, Anadolu'nun tüm Alevi topluluklarını incelemek, onlardan halkbilim gereçleri toplamak gerekiyor. Her yöreden elde edilen törel bilgiler, bizi elverdiğince tümel bilgiye götürebilecektir. En azından ortak noktalar belirlenecektir. İnsanbilimcilerle halkbilimciler, bu konuda önemli görünüyorlar. Toplumbilimciler, ancak, bu alanlarda toplanan bilgileri bütünleştirebilirler. (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat