#smrgKİTABEVİ Alevilikte Toplumsal Kurumlar ve İktidar - 2024

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
ISBN-10:
6256742178
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199231780
Boyut:
15x21
Sayfa Sayısı:
312
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
156,20
Havale/EFT ile: 151,51
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199231780
618705
Alevilikte Toplumsal Kurumlar ve İktidar -        2024
Alevilikte Toplumsal Kurumlar ve İktidar - 2024 #smrgKİTABEVİ
156.20
Elinizdeki kitap, imam-hatip liseleriyle, yüksek İslam enstitüleriyle, ilahiyat fakülteleriyle kuşatılmışken, üniversitelerde Alevilik çalış-malarının laikliğe aykırı kabul edildiği, Aleviliğin o da adı anılmak-sızın- “halk inançları, gelenekleri, görenekleri, adetleri”yle ancak folklorun konusu olabildiği bir dönemde, bu alanların dışında, Alevilik üstüne adlı adınca bir üniversitede yazılmış ilk tez olmasa da, ilklerden biridir. Ama sosyal bilimler alanında Türkiye'nin en köklü kurumlarından biri olan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde ve genel olarak siyaset bilimi alanından Aleviliğe yönelen ilk çalışmadır.

Elinizdeki kitap Aleviliği ilk kez bir siyaset bilimi konusu haline getirirken aynı zamanda, yine ilk kez, Alevilerin toplumsal kurum-larına yönelerek bu kurumların inşa ettiği devlet-dışı bir siyasallığın ya da siyasal bünyenin varlığına ilişkin iddialar ileri süren bir çalışmadır. Kitap, göbek bağı “devletlu siyasetle” kesilenlerin karşısına devlet-dışı bir siyasallığın mümkün olduğu ve bu imkanın da Alevi topluluklar içinde hala yaşadığı, Aleviliğin tarih boyunca karşılaştığımız muhalif niteliğinin de tam burada aranması gerektiği savıyla çıkmaktadır. Ancak bu sav doğrultusunda, elinizdeki kitap bir Alevilik övgüsü değildir. Bu çalışma ele aldığı nesnenin yanında saf tutmakla birlikte nesnesine teslim olmayan bir tutumu benimsiyor, Aleviliğin kaybettiklerinin ve bu kayıpların ne gibi sonuçlara yol açtığının bir çetelesini tutuyor ve “Arkaik Aleviliğe” ilişkin teorik bir soyutlamadan hareketle günümüz Aleviliğine ve Alevilerine eleştiriler yöneltiyor.

Yazar, bu baskı için kaleme aldığı “Otuz Yıl Önce, Otuz Yıl Sonra” başlıklı bölümde Alevi hareketinin kat ettiği otuz yılı da gözeterek “aksilanet” bir yüksek lisans tez jürisi üyesi gibi, otuz yıl önce yazdıklarının bir öz değerlendirmesini ve eleştirisini yapıyor.
Elinizdeki kitap, imam-hatip liseleriyle, yüksek İslam enstitüleriyle, ilahiyat fakülteleriyle kuşatılmışken, üniversitelerde Alevilik çalış-malarının laikliğe aykırı kabul edildiği, Aleviliğin o da adı anılmak-sızın- “halk inançları, gelenekleri, görenekleri, adetleri”yle ancak folklorun konusu olabildiği bir dönemde, bu alanların dışında, Alevilik üstüne adlı adınca bir üniversitede yazılmış ilk tez olmasa da, ilklerden biridir. Ama sosyal bilimler alanında Türkiye'nin en köklü kurumlarından biri olan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde ve genel olarak siyaset bilimi alanından Aleviliğe yönelen ilk çalışmadır.

Elinizdeki kitap Aleviliği ilk kez bir siyaset bilimi konusu haline getirirken aynı zamanda, yine ilk kez, Alevilerin toplumsal kurum-larına yönelerek bu kurumların inşa ettiği devlet-dışı bir siyasallığın ya da siyasal bünyenin varlığına ilişkin iddialar ileri süren bir çalışmadır. Kitap, göbek bağı “devletlu siyasetle” kesilenlerin karşısına devlet-dışı bir siyasallığın mümkün olduğu ve bu imkanın da Alevi topluluklar içinde hala yaşadığı, Aleviliğin tarih boyunca karşılaştığımız muhalif niteliğinin de tam burada aranması gerektiği savıyla çıkmaktadır. Ancak bu sav doğrultusunda, elinizdeki kitap bir Alevilik övgüsü değildir. Bu çalışma ele aldığı nesnenin yanında saf tutmakla birlikte nesnesine teslim olmayan bir tutumu benimsiyor, Aleviliğin kaybettiklerinin ve bu kayıpların ne gibi sonuçlara yol açtığının bir çetelesini tutuyor ve “Arkaik Aleviliğe” ilişkin teorik bir soyutlamadan hareketle günümüz Aleviliğine ve Alevilerine eleştiriler yöneltiyor.

Yazar, bu baskı için kaleme aldığı “Otuz Yıl Önce, Otuz Yıl Sonra” başlıklı bölümde Alevi hareketinin kat ettiği otuz yılı da gözeterek “aksilanet” bir yüksek lisans tez jürisi üyesi gibi, otuz yıl önce yazdıklarının bir öz değerlendirmesini ve eleştirisini yapıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat