#smrgKİTABEVİ Allah'ın Hikmetinden Sual Olur mu - İlahi Fiillerin Sebepliliği Sorunu - 2024
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Mega Basım Yayın
ISBN-10:
6256126473
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
104
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
139,30
Havale/EFT ile:
135,12
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199231289
618210
https://www.simurgkitabevi.com/allahin-hikmetinden-sual-olur-mu-ilahi-fiillerin-sebepliligi-sorunu-2024
Allah'ın Hikmetinden Sual Olur mu - İlahi Fiillerin Sebepliliği Sorunu - 2024 #smrgKİTABEVİ
139.30
İnsanın, varlığı ve oluşu anlama sürecinde karşılaştığı en önemli sorulardan biri, peş peşe var olan şeyler arasında gerçekten nedensel bir ilişki bulunup bulunmadığıdır. Bu soruya verilen olumlu ve olumsuz yanıtlar, metafizik düşüncenin ana yapısını doğrudan belirler. Zira insanî bir çaba olarak metafizik, var olduğu düşünülen bütün şeyler arasındaki varlık ilişkisinin niteliğini bilmeyi amaçlar. Metafizik bir sorun olarak nedensellik tartışmasının temel sorusu ise Tanrı'nın fiillerini iradî olarak mı yoksa zorunlu olarak mı yaptığıdır.
İşte bu çalışmanın amacı, kelamcıların, ilâhî kudretin mutlaklığı ile duyulur dünyadan hareketle anlamlandırılan ahlâkî kavramların Tanrı'ya yüklem yapılması arasındaki gerilimi nasıl çözdüklerini ortaya koymaktır. Bu amaçla Mutezile, Eşariyye ve Mâturîdiyye gibi kelam mekteplerinin teorilerini temsil eden düşünürlerin görüşleri ele alınmış, ardından da düşünürlerin yaklaşımları, kelam usulü açısından genel bir değerlendirmeye tabi tutulmuştur.
Kelam geleneğinin büyük şahsiyetlerinin -halk nezdinde bilinen ifadesiyle- Allah'ın hikmetinden sual olup olamayacağı sorusunu nasıl cevapladıklarını inceleyen bu kısa fakat özlü çalışma, İslam düşünce geleneğinde Tanrı'nın fiilleri tartışmasına eğilen araştırmacılar için kayda değer ve yol gösterici bir nitelikte olmasının yanında, ilâhî fiiller hakkında tefekkür eden okurların da istifade edebileceği bir metin.
İşte bu çalışmanın amacı, kelamcıların, ilâhî kudretin mutlaklığı ile duyulur dünyadan hareketle anlamlandırılan ahlâkî kavramların Tanrı'ya yüklem yapılması arasındaki gerilimi nasıl çözdüklerini ortaya koymaktır. Bu amaçla Mutezile, Eşariyye ve Mâturîdiyye gibi kelam mekteplerinin teorilerini temsil eden düşünürlerin görüşleri ele alınmış, ardından da düşünürlerin yaklaşımları, kelam usulü açısından genel bir değerlendirmeye tabi tutulmuştur.
Kelam geleneğinin büyük şahsiyetlerinin -halk nezdinde bilinen ifadesiyle- Allah'ın hikmetinden sual olup olamayacağı sorusunu nasıl cevapladıklarını inceleyen bu kısa fakat özlü çalışma, İslam düşünce geleneğinde Tanrı'nın fiilleri tartışmasına eğilen araştırmacılar için kayda değer ve yol gösterici bir nitelikte olmasının yanında, ilâhî fiiller hakkında tefekkür eden okurların da istifade edebileceği bir metin.
İnsanın, varlığı ve oluşu anlama sürecinde karşılaştığı en önemli sorulardan biri, peş peşe var olan şeyler arasında gerçekten nedensel bir ilişki bulunup bulunmadığıdır. Bu soruya verilen olumlu ve olumsuz yanıtlar, metafizik düşüncenin ana yapısını doğrudan belirler. Zira insanî bir çaba olarak metafizik, var olduğu düşünülen bütün şeyler arasındaki varlık ilişkisinin niteliğini bilmeyi amaçlar. Metafizik bir sorun olarak nedensellik tartışmasının temel sorusu ise Tanrı'nın fiillerini iradî olarak mı yoksa zorunlu olarak mı yaptığıdır.
İşte bu çalışmanın amacı, kelamcıların, ilâhî kudretin mutlaklığı ile duyulur dünyadan hareketle anlamlandırılan ahlâkî kavramların Tanrı'ya yüklem yapılması arasındaki gerilimi nasıl çözdüklerini ortaya koymaktır. Bu amaçla Mutezile, Eşariyye ve Mâturîdiyye gibi kelam mekteplerinin teorilerini temsil eden düşünürlerin görüşleri ele alınmış, ardından da düşünürlerin yaklaşımları, kelam usulü açısından genel bir değerlendirmeye tabi tutulmuştur.
Kelam geleneğinin büyük şahsiyetlerinin -halk nezdinde bilinen ifadesiyle- Allah'ın hikmetinden sual olup olamayacağı sorusunu nasıl cevapladıklarını inceleyen bu kısa fakat özlü çalışma, İslam düşünce geleneğinde Tanrı'nın fiilleri tartışmasına eğilen araştırmacılar için kayda değer ve yol gösterici bir nitelikte olmasının yanında, ilâhî fiiller hakkında tefekkür eden okurların da istifade edebileceği bir metin.
İşte bu çalışmanın amacı, kelamcıların, ilâhî kudretin mutlaklığı ile duyulur dünyadan hareketle anlamlandırılan ahlâkî kavramların Tanrı'ya yüklem yapılması arasındaki gerilimi nasıl çözdüklerini ortaya koymaktır. Bu amaçla Mutezile, Eşariyye ve Mâturîdiyye gibi kelam mekteplerinin teorilerini temsil eden düşünürlerin görüşleri ele alınmış, ardından da düşünürlerin yaklaşımları, kelam usulü açısından genel bir değerlendirmeye tabi tutulmuştur.
Kelam geleneğinin büyük şahsiyetlerinin -halk nezdinde bilinen ifadesiyle- Allah'ın hikmetinden sual olup olamayacağı sorusunu nasıl cevapladıklarını inceleyen bu kısa fakat özlü çalışma, İslam düşünce geleneğinde Tanrı'nın fiilleri tartışmasına eğilen araştırmacılar için kayda değer ve yol gösterici bir nitelikte olmasının yanında, ilâhî fiiller hakkında tefekkür eden okurların da istifade edebileceği bir metin.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.