#smrgKİTABEVİ Altın Orda'nın Tarihî Coğrafyası . XIII - XIV. Asırlar - 2022
Altın Orda ile ilgili bu konuların aydınlatılması amacını taşıyan kitap, temel olarak politik tarihi^-coğrafya meselelerini ele almaktadır. Altın Orda'nın ekonomik coğrafyası hakkında yetkin bir açıklama için, 13-14. yüzyılların pek çok sayıdaki yerleşim yerinde daha derinlemesine arkeolojik çalışmaları gerekir. Bu yüzden de Altın Orda tarihinin bu konusuna, çalışmada asgari seviyede değinilmiştir.
Kronolojik olarak eser; Altın Orda'nın sadece politik tarihi açıdan değil, aynı zamanda devletin coğrafi olarak değerlendirilmesi için de büyük bir öneme sahip olan ve net olarak belirlenmiş iki tarihin arasındaki süreci kapsamaktadır.
Bu iki tarihin ilki, Tuna ve İrtiş arasındaki bozkırlarda iktidarın Cuci Ulusu'na ait olduğu, yeni Moğol devletinin oluşmaya başladığı 1243 yılı iken; ikincisi ise çağdaş araştırmacıların, Cengizoğulları'nın askerî-politik doktrininin geçerliliğini kaybettiği ve bir dünya imparatorluğu yaratma fikirlerinin de artık çöktüğüne kani oldukları bir dönüm noktasını karşılayan 1395 yılıdır. Bilhassa bu aralık, devletin iç politika, ekonomi ve toplumsal yapı hususlarında ciddi dönüşümlerinin izlerini taşır.
Dr. Vadim Leonidoviç Egorov'un bu çalışması; kendisinin öğrencilik yıllarından itibaren katıldığı arkeoloji seferlerine dayanmakla birlikte, gerek birinci dereceden kaynakların gerekse de bunları tahlil eden başkaca çalışmaların metot, zihniyet ve yaklaşımlarına dair kritikler içeren özgün bir araştırmayı temsil etmektedir.
Altın Orda ile ilgili bu konuların aydınlatılması amacını taşıyan kitap, temel olarak politik tarihi^-coğrafya meselelerini ele almaktadır. Altın Orda'nın ekonomik coğrafyası hakkında yetkin bir açıklama için, 13-14. yüzyılların pek çok sayıdaki yerleşim yerinde daha derinlemesine arkeolojik çalışmaları gerekir. Bu yüzden de Altın Orda tarihinin bu konusuna, çalışmada asgari seviyede değinilmiştir.
Kronolojik olarak eser; Altın Orda'nın sadece politik tarihi açıdan değil, aynı zamanda devletin coğrafi olarak değerlendirilmesi için de büyük bir öneme sahip olan ve net olarak belirlenmiş iki tarihin arasındaki süreci kapsamaktadır.
Bu iki tarihin ilki, Tuna ve İrtiş arasındaki bozkırlarda iktidarın Cuci Ulusu'na ait olduğu, yeni Moğol devletinin oluşmaya başladığı 1243 yılı iken; ikincisi ise çağdaş araştırmacıların, Cengizoğulları'nın askerî-politik doktrininin geçerliliğini kaybettiği ve bir dünya imparatorluğu yaratma fikirlerinin de artık çöktüğüne kani oldukları bir dönüm noktasını karşılayan 1395 yılıdır. Bilhassa bu aralık, devletin iç politika, ekonomi ve toplumsal yapı hususlarında ciddi dönüşümlerinin izlerini taşır.
Dr. Vadim Leonidoviç Egorov'un bu çalışması; kendisinin öğrencilik yıllarından itibaren katıldığı arkeoloji seferlerine dayanmakla birlikte, gerek birinci dereceden kaynakların gerekse de bunları tahlil eden başkaca çalışmaların metot, zihniyet ve yaklaşımlarına dair kritikler içeren özgün bir araştırmayı temsil etmektedir.