Amerika, kurduğu günden beri kendini hep ‘özel' bir devlet olarak tanıtmış ve bütün dış politikasını, beşeriyetin mutlu olması uğruna, yani diğer milletlerin ‘iyiliği' için yürüttüğü propagandasını yapılmıştır. oysa aslında bütün dış politikası, öbür devletleri sömürüp kendi egemenliğini pekiştirmek temeli üzerine oturtulmuştur. Gerçi bu eğilim bütün büyük devetlerin eğiliminden farklı değildir. Farklı olan, Amerika'nın bu konudaki riyakarlığıdır.
İşte “Amerika'nın Afganistanları” bu riyakarlığın hikayesidir. (Arka Kapak'tan)
Amerika, kurduğu günden beri kendini hep ‘özel' bir devlet olarak tanıtmış ve bütün dış politikasını, beşeriyetin mutlu olması uğruna, yani diğer milletlerin ‘iyiliği' için yürüttüğü propagandasını yapılmıştır. oysa aslında bütün dış politikası, öbür devletleri sömürüp kendi egemenliğini pekiştirmek temeli üzerine oturtulmuştur. Gerçi bu eğilim bütün büyük devetlerin eğiliminden farklı değildir. Farklı olan, Amerika'nın bu konudaki riyakarlığıdır.
İşte “Amerika'nın Afganistanları” bu riyakarlığın hikayesidir. (Arka Kapak'tan)