Günün birinde oyunun çevirmeni Nurullah Ataç, "Yahu! Birçok bölümü kayıp bir oyunu nasıl sahneye koydun diye merak edip Ankara'dan oyunu izlemeye geldim" diyerek cep tiyatromuzun kapısında belirmiş ve ödümü patlatmıştı. Plautus yıllardır ortalarda yoktu, o zaten bana bir şey söyleyemezdi ama çevirmen Nurullah Ataç o yıllarda yaşıyordu ve "Oyunu ne hakla bu hale getirip rezil ettin?" diye beni doğduğuma doğacağıma pişman edebilirdi. Sonuçtan memnun kalmış olacak ki, oyundan sonra "sende çok iş var çocuk" diyerek boynuma sarılmış ve beni kutlamıştı.
Günün birinde oyunun çevirmeni Nurullah Ataç, "Yahu! Birçok bölümü kayıp bir oyunu nasıl sahneye koydun diye merak edip Ankara'dan oyunu izlemeye geldim" diyerek cep tiyatromuzun kapısında belirmiş ve ödümü patlatmıştı. Plautus yıllardır ortalarda yoktu, o zaten bana bir şey söyleyemezdi ama çevirmen Nurullah Ataç o yıllarda yaşıyordu ve "Oyunu ne hakla bu hale getirip rezil ettin?" diye beni doğduğuma doğacağıma pişman edebilirdi. Sonuçtan memnun kalmış olacak ki, oyundan sonra "sende çok iş var çocuk" diyerek boynuma sarılmış ve beni kutlamıştı.