#smrgKİTABEVİ Anadolu Yollarında Atatürk ve Otomobil -
Ulaşım araçları toplumların yaşantısında her zaman önemli bir yere sahip olmuştur. İcadının ardından 20. yüzyılın başından itibaren hızla yaygınlaşmasıyla birlikte otomobil toplum yaşamını ve günlük hayatı doğrudan etkileyen vazgeçilmez bir ulaşım aracı haline gelmiştir.
Fransa ve Almanya'da ilk olarak üretime başlayan ve tüm dünyaya yayılan otomobil Türkiye'ye ilk olarak Reji İdaresi'nin siparişi üzerine İstanbul'a demonte olarak sandıklar içinde gelir. Bu araca o dönem zat'ül-hareke (kendi kendine hareket eden) ismi verilmiştir. İstanbul sokaklarında otomobilin yaygınlaşmaya başlaması ise II. Meşrutiyet (1908) sonrasındadır. II. Meşrutiyet'ten I. Dünya Savaşı'nın başladığı 1914 yılına kadar çoğu devlet dairelerinde olmak üzere İstanbul'da 100-150 otomobilin olduğu tahmin edilmektedir.
Otomobilin tarihi, Türkiye'ye geliş serüveni ve yaygınlaşması, Cumhuriyet'in ilk yıllarında otomobil kullanımı, 1929'da Tophane'de kurulan Ford'un otomobil fabrikası, Atatürk'ün Millî Mücadele yıllarındaki zorlu otomobil yolculukları ile Cumhuriyet'in ilanından sonra yurt genelinde otomobillerle gerçekleştirilen çeşitli gezi ve seyahatlerine dair anlatımlar K. Mehmet Teke ve A. Uğur Yeğin'in kaleme aldıkları Anadolu Yollarında Atatürk ve Otomobil başlıklı eserde konu ediliyor. Kitapta otomobil tarihine dair çeşitli görseller ile Atatürk'ün kullandığı otomobiller ve otomobil seyahatleri fotoğraflar eşliğinde okuyucuya sunuluyor.
Atatürk ve otomobilin aynı kadrajda ilk defa yer aldığı ve Çanakkale Cephesi'nde çekilen fotoğraf 2 Ekim 1915'de Donanma Mecmuası'nda yayınlandığını görüyoruz. 1915 senesinde Donanma Mecmuası'nda yer alan bir başka fotoğrafta da Anafartalar Grup komutanı Albay Mustafa Kemal ve Yaveri Süvari Asteğmen Mehmet Zeki (Doğan) Bey'in Fiat marka üstü açık model bir araçla seyahat etmektedir.
Millî Mücadele döneminde Mustafa Kemal Paşa'ya gittiği şehirlerde hizmetine çeşitli otomobiller tahsis edilmiş ve seyahatlerini bu araçlar vasıtasıyla gerçekleştirmiştir. Bu yolculuklarda yaverleri Muzaffer Kılıç ve Salih Bozok, Fahrettin Altay, Rauf Orbay, Fevzi Çakmak, İsmet İnönü, Hüsrev Gerede, Süreyya Yiğit gibi isimler başta olmak üzere silah arkadaşları da yanında yer almıştır.
Millî Mücadele esnasında Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının Erzurum ve Sivas Kongresi için o zamanın imkansızlıkları içinde gerçekleştirdikleri zorlu yolculukları Mazhar Müfit Kansu “Erzurum'dan Ölümüne Kadar Atatürk ile Beraber” adlı eserinde uzunca anlatmaktadır.
Atatürk'ün 1923-1924 yıllarındaki Adana, Tarsus ve Kütahya gibi yurt gezilerinde eşi Latife Hanım'ın da eşlik ettiğini de kitapta yer alan çeşitli fotoğraflarda görmekteyiz. 1922-1926 arasında Anadolu seyahatlerinde Atatürk'ün Benz marka üstü açık otomobille seyahat etmiş trenle gittiği şehirlerde ise kendisine tahsis edilen otomobilleri kullanmıştır. 1926'dan itibaren ise Lincoln marka iki otomobil kullanmış, halka daha yakın olabilmek için şehir içinde üstü açık otomobil model ile seyahat etmiştir.
Atatürk'ün yıllarca makam şoförlüğünü yapan Remzi Öztuş, Akşam Gazetesi'nde 10 Kasım 1967'de yayınlanan Erol Gönenç'in yaptığı röportajda Gazi'nin otomobille seyahatlerine dair hatıralarını anlatmıştır. Bu röportajda on beş sene Atatürk'ün özel şoförlüğünü yaptığını ve yurt gezilerinde yanında bulunduğundan bahsederek Gazi'nin yorulmak nedir bilmediği seyahat esnasında gideceği yere çabuk varmayı arzu ettiğini ve sürati sevdiğini, şoför koltuğunun yanında oturduğunu ancak ona hiçbir zaman karışmadığı ifade etmektedir.
1935'de İş Bankası Atatürk'e Cadillac marka bir otomobil hediye eder. Hükümet de Atatürk için Amerika'da her tarafı çelik, camları dört parmak kalınlığında suikasta karşı zırhlı bir Lincoln marka bir otomobil yaptırır. İş Bankası Cadillac'a Hükümet de Gazi'nin Lincoln'e binmesini istemektedir. Bu hususta Atatürk şoförü Remzi Bey'in de tavsiyesiyle Cadillac'ı kullanmayı tercih ettiğini yukarıda sözünü ettiğimiz röportajdan öğreniyoruz.
Atatürk'ün 1938 yılı ortalarında hastalığının ilerlemesiyle birlikte çok sevdiği otomobil seyahatleri kesintiye uğramış ve 10 Kasım 1938'de vefatının ardından da kullandığı otomobiller trene konulup İstanbul'dan Ankara'ya gönderilmiştir. Söz konusu otomobiller Anıtkabir'de Atatürk'ün Araba Koleksiyonu adlı salonda sergilenmektedir. - R. Rüveyda Okumuş
Ulaşım araçları toplumların yaşantısında her zaman önemli bir yere sahip olmuştur. İcadının ardından 20. yüzyılın başından itibaren hızla yaygınlaşmasıyla birlikte otomobil toplum yaşamını ve günlük hayatı doğrudan etkileyen vazgeçilmez bir ulaşım aracı haline gelmiştir.
Fransa ve Almanya'da ilk olarak üretime başlayan ve tüm dünyaya yayılan otomobil Türkiye'ye ilk olarak Reji İdaresi'nin siparişi üzerine İstanbul'a demonte olarak sandıklar içinde gelir. Bu araca o dönem zat'ül-hareke (kendi kendine hareket eden) ismi verilmiştir. İstanbul sokaklarında otomobilin yaygınlaşmaya başlaması ise II. Meşrutiyet (1908) sonrasındadır. II. Meşrutiyet'ten I. Dünya Savaşı'nın başladığı 1914 yılına kadar çoğu devlet dairelerinde olmak üzere İstanbul'da 100-150 otomobilin olduğu tahmin edilmektedir.
Otomobilin tarihi, Türkiye'ye geliş serüveni ve yaygınlaşması, Cumhuriyet'in ilk yıllarında otomobil kullanımı, 1929'da Tophane'de kurulan Ford'un otomobil fabrikası, Atatürk'ün Millî Mücadele yıllarındaki zorlu otomobil yolculukları ile Cumhuriyet'in ilanından sonra yurt genelinde otomobillerle gerçekleştirilen çeşitli gezi ve seyahatlerine dair anlatımlar K. Mehmet Teke ve A. Uğur Yeğin'in kaleme aldıkları Anadolu Yollarında Atatürk ve Otomobil başlıklı eserde konu ediliyor. Kitapta otomobil tarihine dair çeşitli görseller ile Atatürk'ün kullandığı otomobiller ve otomobil seyahatleri fotoğraflar eşliğinde okuyucuya sunuluyor.
Atatürk ve otomobilin aynı kadrajda ilk defa yer aldığı ve Çanakkale Cephesi'nde çekilen fotoğraf 2 Ekim 1915'de Donanma Mecmuası'nda yayınlandığını görüyoruz. 1915 senesinde Donanma Mecmuası'nda yer alan bir başka fotoğrafta da Anafartalar Grup komutanı Albay Mustafa Kemal ve Yaveri Süvari Asteğmen Mehmet Zeki (Doğan) Bey'in Fiat marka üstü açık model bir araçla seyahat etmektedir.
Millî Mücadele döneminde Mustafa Kemal Paşa'ya gittiği şehirlerde hizmetine çeşitli otomobiller tahsis edilmiş ve seyahatlerini bu araçlar vasıtasıyla gerçekleştirmiştir. Bu yolculuklarda yaverleri Muzaffer Kılıç ve Salih Bozok, Fahrettin Altay, Rauf Orbay, Fevzi Çakmak, İsmet İnönü, Hüsrev Gerede, Süreyya Yiğit gibi isimler başta olmak üzere silah arkadaşları da yanında yer almıştır.
Millî Mücadele esnasında Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının Erzurum ve Sivas Kongresi için o zamanın imkansızlıkları içinde gerçekleştirdikleri zorlu yolculukları Mazhar Müfit Kansu “Erzurum'dan Ölümüne Kadar Atatürk ile Beraber” adlı eserinde uzunca anlatmaktadır.
Atatürk'ün 1923-1924 yıllarındaki Adana, Tarsus ve Kütahya gibi yurt gezilerinde eşi Latife Hanım'ın da eşlik ettiğini de kitapta yer alan çeşitli fotoğraflarda görmekteyiz. 1922-1926 arasında Anadolu seyahatlerinde Atatürk'ün Benz marka üstü açık otomobille seyahat etmiş trenle gittiği şehirlerde ise kendisine tahsis edilen otomobilleri kullanmıştır. 1926'dan itibaren ise Lincoln marka iki otomobil kullanmış, halka daha yakın olabilmek için şehir içinde üstü açık otomobil model ile seyahat etmiştir.
Atatürk'ün yıllarca makam şoförlüğünü yapan Remzi Öztuş, Akşam Gazetesi'nde 10 Kasım 1967'de yayınlanan Erol Gönenç'in yaptığı röportajda Gazi'nin otomobille seyahatlerine dair hatıralarını anlatmıştır. Bu röportajda on beş sene Atatürk'ün özel şoförlüğünü yaptığını ve yurt gezilerinde yanında bulunduğundan bahsederek Gazi'nin yorulmak nedir bilmediği seyahat esnasında gideceği yere çabuk varmayı arzu ettiğini ve sürati sevdiğini, şoför koltuğunun yanında oturduğunu ancak ona hiçbir zaman karışmadığı ifade etmektedir.
1935'de İş Bankası Atatürk'e Cadillac marka bir otomobil hediye eder. Hükümet de Atatürk için Amerika'da her tarafı çelik, camları dört parmak kalınlığında suikasta karşı zırhlı bir Lincoln marka bir otomobil yaptırır. İş Bankası Cadillac'a Hükümet de Gazi'nin Lincoln'e binmesini istemektedir. Bu hususta Atatürk şoförü Remzi Bey'in de tavsiyesiyle Cadillac'ı kullanmayı tercih ettiğini yukarıda sözünü ettiğimiz röportajdan öğreniyoruz.
Atatürk'ün 1938 yılı ortalarında hastalığının ilerlemesiyle birlikte çok sevdiği otomobil seyahatleri kesintiye uğramış ve 10 Kasım 1938'de vefatının ardından da kullandığı otomobiller trene konulup İstanbul'dan Ankara'ya gönderilmiştir. Söz konusu otomobiller Anıtkabir'de Atatürk'ün Araba Koleksiyonu adlı salonda sergilenmektedir. - R. Rüveyda Okumuş